Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Mısır`daki askeri darbeyi `demokrasi ve hukuka uygun değil` şeklinde değerlendirdi. Başbakanlık binasında gazetecilere açıklamada bulunan Bozdağ, "Demokrat olduğunu söyleyen, demokrasinin doğru olduğuna inanan herkesin bu değişikliğin usulüne dair elbette bir karşı duruşunun olması lazımdır. Çünkü demokrasinin, demokrat olan insanların kabul etmeyeceği bir yol ve yöntem ortaya çıkmıştır." dedi.
Gazetecilerin Mısır`daki darbeye ilişkin değerlendirmesini sorduğu Bozdağ, "Öncelikle şunun alnı çizmekte fayda var. Dünyanın neresinde olursa olsun kim tarafından hangi saikle ve hangi amaçla yapılırsa yapılsın demokrasiye ve milli iradeye yapılan hiçbir müdahaleyi doğru görmüyoruz. Bu demokrasiyi kabul eden demokrat olan herkesin altını çizeceği bir husustur. Ben de bu vesileyle bunun altını özellikle çizmekte fayda görüyorum. Türkiye ve Mısır dost ve kardeş ülke. Mısır`da huzurun, istikrarın, güvenin olması demokrasinin güçlenmesi ve Mısır`ın kendi sorunlarını çözmüş olarak bölgesinde ve dünyada yerini alması bizim her zaman en büyük arzumuzdur. Yaşanan hadiseler demokrasi, milli irade, insan hak ve hürriyetleri, hukuk ve anayasayı bir anlamda müdahaledir. Onları çiğneyen bir yaklaşımdır. Bunlar da gösteriyor ki demokratikleşme ve demokrasiye sahip çıkma konusunda Mısır`ın alması gereken daha da önemli mesafeler var. Bu noktada daha da atması gereken adımlar var. Demokrasiye insanların sahip çıkması demokratik kültürün yaygınlaşması olgunlaşması son derece önemlidir." şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı CHP milletvekillerinin Mısır`daki darbeye ilişkin değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Bekir Bozdağ, "Şunu özellikle ifade etmek isterim. Demokrasilerde iktidara gelmenin tek yolu seçimdir. İktidarların değişikliğinin tek yolu da yine seçimdir. İnsanlar partiler programlarını ortaya korlar. Milletin önüne çıkarlar, seçimler olur. Seçimler sonucunda sandıkta millet kimden yana iradesini ortaya korsa kime ülkeyi yönetme yetkisi verirse onlar ülkeyi yönetirler. Ne kadar yönetirler? O da anayasa ve anayasalarda süreyle sınırıdır. O süre dolduktan sonra yeniden sandık kurulur ve hükümet olanlar milletin huzurunda yaptıklarının hesabını bir yandan verirken öte yandan yeni yapacaklarına ilişkin de projelerini sunarlar. Ve halk bunları değerlendirir. Muhalefetin muhalefetini de değerlendirir, iktidarın iktidar olarak yaptıklarını da değerlendirir. Bunun sonunda iktidar ve muhalefet hakkında karar verir. Ya iktidar değiştirir, muhalefeti iktidara taşır. Veyahut da iktidara devam der. Muhalefete sen muhalefette kalmaya devam etmelisin diye değerlendirme yapar. Sonuçta bunun değerlendirmesini yapacak halktır. Bütün demokratik ülkelerde iktidara gelmenin ve iktidarın değişmesinin tek yolu vardır. O da sandıktır. Demokrasilerde böyledir. Demokrasini olmadığı yerlerde sandık dışındaki yol ve yöntemlerle iktidara gelinebilir ama demokrasilerde asla sandık dışı bir yol ve yöntemle iktidara gelmek söz konusu değildir. 24 Ocak devriminden sonra Mısır`da seçimler yapılmış, parlamento oluşmuş, cumhurbaşkanı seçilmiş bir iktidar oluşmuş. Sonuçta bu iktidar halkın iradesiyle oluşmuş bir iktidar. Doğru olan iktidar değişikliğinin kurulacak sandıkta yapılacak oylama ile halkın iradesi ile gerçekleşmesidir. Biz bunu söylüyoruz. Her yerde iktidarın değişmesi halkın iradesi ile olur. Mısır`da halkın iradesi ile bir iktidar değişikliği yaşanmamıştır. Demokrasiye ve hukuka uygun bir değişiklik yaşanmamıştır. Demokrat olduğunu söyleyen, demokrasinin doğru olduğuna inanan herkesin bu değişikliğin usulüne dair elbette bir karşı duruşunun olması lazımdır. Çünkü demokrasinin demokrat olan insanların kabul etmeyeceği bir yol ve yöntem ortaya çıkmıştır. Dileriz ki Mısır`daki kargaşa ve karışıklık uzun sürmez. Orada yeniden demokrasiye dönülür, yeniden halkın iradesinin esas olduğu bir yapı ortaya çıkar." değerlendirmesini yaptı.
Bekir Bozdağ, Türk hükümetinin Mısır`daki yeni yönetimle ilişkisinin nasıl olacağı yönündeki soruya şu cevabı verdi: "Onlara ilişkin Türkiye`nin ülkelerle ilişkileri yönetimlerle bağımlı bir ilişki değil. Mısır halkı ile tarihi ilişkilerimiz var. Bu ilişkiler yine devam edecektir. Ama tabi bunlara ilişkin değerlendirmeleri Dışişleri bakanımız ve yetkililer yapacaktır."