Malatya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye-AB ilişkileri açısından Etkileri” konulu konferans düzenlendi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından düzenlenen programda konuşan MTSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Ülkemizin ve illerimizin kalkınması, ekonomik bağımsızlığımızın temeli ihracattan geçiyor. Avrupa Birliği, ülkemiz için önemli bir ihracat pazarı. Türkiye’nin ihracatında AB ülkelerinin payı, yüzde 50’ye ulaşmış durumda. Aynı oran Malatya’mız için de geçerli” dedi.
“ Yeşil Mutabakat, dünyamızın geleceği, ülke ekonomimiz için bir tercih değil zorunluluktur”
Sadıkoğlu, Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde hazırlıklar tamamlandığı takdirde rakiplerinin önüne geçebileceklerine belirterek, “Dünya olarak iklim değişikliği ile karşı karşıyayız. Bu değişiklik ve küresel ısınma bugün tüm dünyanın sorunu haline geldi. İklim değişikliği, günlük yaşamda olduğu kadar sanayi ve ticarette de önemli bir etkiye sahip. AB’nin küresel ekonomik sistemde ortaya koyduğu yeni bir yaklaşım var. Bu yaklaşımın adı “Yeşil Mutabakat 2026 yılında tamamen uygulanmaya başlanacak olan Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi, özellikle AB ülkelerine ihracat yapan firmaları yakından ilgilendiriyor. Yeşil Mutabakatın, ihracat odaklı üretim yapan Malatya’mız için öneminin farkındayız. Malatya TSO olarak bu konunun üzerine hassasiyetle eğiliyoruz. Firmalarımızın, sınırda karbon düzenlemesi başlamadan bu kriterlere uygun üretim yapar hale gelmeleri ve buna bağlı olarak ihracat engelleriyle karşılaşmamaları için önümüzdeki günlerde çalışmalar başlatacağız. Kuracağımız Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu ile Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” çerçevesinde firmalarımızı Yeşil Mutabakata hızla hazırlayacağız. 2026’ya kadar tüm hazırlıklarımızı tamamlarsak rakiplerimizin önüne geçebilir, dezavantaj gibi görünen bu süreci AB pazarındaki payımızı artırarak avantaja dönüştürebiliriz. Yeşil Mutabakat, dünyamızın geleceği, yarınımız olan çocuklarımız ve ülke ekonomimiz için bir tercih değil zorunluluktur” şeklinde konuştu.
İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu ise dünya genelinde enflasyonist baskıların yanında ticaret ağlarının hızla değiştiği ve gerek enerji gerekse de gıda fiyatlarındaki artışın alım gücünü etkilediği gelişmelere tanık olduklarını kaydetti.
AB pazarında değişen ürün standartları, üretim ve tüketim anlayışının Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğine değinen Zeytinoğlu, “AB, 2005’ten beri dünyanın ilk emisyon ticaret sistemini uygulayarak, karbon salınımlarına sınırlama getirdi. Bunun yanında ithal ürünlerde karbon fiyatlamasını getirmeye de hazırlanıyor. Şu anda çimento, çelik, alüminyum, gübre ve elektrik sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasıyla karbon ürünlerin ayak izi ölçülme durumunda” diye konuştu.
Vali Hulusi Şahin ise, “İktisadi Kalkınma Vakfımızın çalışmaları değerlidir. Çünkü bizim en büyük partnerimiz Avrupa Birliği ve Avrupa pazarı son derece hassas bir pazar. Biz standartları tutturduğumuz zaman dünyada rekabet edebilirlik açısından zirveyi yakalayabiliriz. AB standartları devamlı yeniliyor. Özellikle son dönemlerde çevresel konular AB’nin gündeminin en başına geçti. Bu konuda karbon ayak izinden sürdürülebilir üretime kadar bir ajanda olarak AB tarafından bir müşteri olarak karşı tarafa dayatılıyor. Buna hazırlıklı olabilirsek, bununla ilgili hamleleri doğru zamanda yaparsak Türkiye, AB’nin ana tedarikçi konumunu güçlendirecek ayrıca dünyaya da çok iyi bir rekabetçi bir üretim aktörü olarak varlığını ifade edecektir” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu, Malatya Valisi Hulusi Şahin’e plaket takdim etti.
Programda daha sonra, İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreter Yardımcısı Gökhan Kilit, İktisadi Kalkınma Vakfı Araştırma Müdürü Çisel İleri ‘Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye-AB İlişkileri Açısından Etkileri’ konulu sunum yaptılar.