KAHRAMANMARAŞ - Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmalara FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla dava açılan 19 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 14 Ekim Pazartesi başlayan ve tanıkların dinlenmesiyle devam eden duruşmaya, tutuksuz sanıklardan bazıları katıldı, farklı davalar nedeniyle cezaevinde bulunan 4 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Duruşmada, Yazıcıoğlu'nun yakınlarıyla taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, tanık F.S'ye Göksun'da görülen ve bu dosyayla birleştirilen helikopterdeki cihazın sökülmesine yönelik davada dinlendiğini ve bu dava kapsamında da ifadelerine tekrar başvurduklarını hatırlatarak, 2009 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi kırsalında düşen helikopterdeki Argus 5000 CE ve Skaymap 3 cihazıyla ilgili söyleyebileceği bir şey olup olmadığını sorarak söz hakkı verdi.
F.S, söz konusu olayın ardından Kaza Kırım Heyeti başkanı olarak görevlendirildiğini ve ilgili şirketten helikopterdeki donanımla ilgili bilgi istediklerini ve sonrasında yaptıkları incelemede söz konusu cihazların olmadığını fark ettiklerini söyledi.
Mahkeme başkanının "helikoptere bu parçanın daha önce takılıp takılmadığı konusunda bir tespitiniz var mı?" sorusuna F.S, "Şirket yetkilileri bu cihazın oluğunu ve pilotun bunu daimi olarak kullandığını bildirdi. Hava aracı kayıtlarında da vardı. Yerinden de belliydi." diye yanıt verdi.
Mahkeme başkanı, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanına suikast timinde yer aldığı gerekçesiyle mahkum edilen ve bu dosyanın da sanığı olan Davut Uçum'a da helikopterin düşmesinin ardından neden Kahramanmaraş'a değil de Adana'ya gittiklerini ve cihazın kayıp olduğunu ne zaman fark ettiklerini sordu.
Kahramanmaraş uçağında yer olmadığını, bu nedenle Adana'ya gitmek durumunda kaldıklarını savunan F.S, "Hava aracının üzerindeki ekipmanların listesini getirtip yerine baktık ve 29 Mart'ta Argus cihazının olmadığını tespit ettik. Diar cihazını da almak için bir oynama yapılmış olduğunu 31 Mart'ta anladık. Bizim kaza raporumuz büyük bir enerji ve büyük bir emekle hazırlandı. İmzalar benim odamda atıldı." dedi.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz ise helikopterin bakım sorumlusu olan K.K'nin olay mahalline götürülmesinin suç olup olmadığını bilip bilmediğini ve kokpit panelini kimin söktüğünü sorması üzerine tanık F.S, K.K'nin kendi kontrolleri altında çalışma yaptığını belirterek, alanın müsait olmaması nedeniyle söz konusu parçayı K.K'nin söktüğünü ifade etti.
F.S, Yavuz'un helikopterin 25 Mart'ta düştüğünü ve sonrasında bölgeye 120 santimetre kar yağdığını hatırlatarak, "Oysa kırıldı denilen anten Kaza Kırım Raporu'nda olan bir fotoğrafta karların üzerinde görünüyor. Karın altında kalması gerekmiyor muydu? İki kare görsel var ilkinde sağlam olan anten ikinci karede deforme olmuş. Görseller arasındaki farkı açıklar mısınız?" sorusuna "Anteni bulduğumuz yer bir çalının dibiydi, bilmiyorum" cevabı veren F.S, "Anten, üzerine yağan karlar nedeniyle deforme olmuş olabilir." dedi.
Enkazın bulunduğu yerde 18 ton Skorsky bir helikopterin 28 Mart'ta kırıma uğradığını ve 3 gün sonra kaldırıldığını, merhum Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin ise sadece 1.5 ton olduğunu hatırlatan Yavuz, helikopterin birkaç gün yada birkaç hafta sonra neden götürülmediğini açıklamasını istedi.
F.S, bunun nedenin coğrafya olduğunu, Skorsky kaldırılırken kendilerinin de talepte bulunduğunu ancak olumlu cevap alamadıklarını öne sürerek, "En iyisini yaptık, hiçbir veri kaydı da yaşanmamıştır." diye konuştu.
Avukat Yavuz'un, V.S'yi "Bir gün senin de kaza kırımını hazırlamayalım diye tehdit ettiniz mi?" sorusu üzerine F.S, tehdit etmediğini, birlikte yürürken işlerle ilgili sohbet ettiklerini kaydetti.
Yazıcıoğlu ailesi avukatlarından Mustafa Selami Ekici de kaza mahalline ilk ulaştıklarında neden ELT cihazının alınıp diğerlerinin bırakıldığını ve panelin söküm işleminin ne kadar sürdüğü yönünde soru yönelttiği F.S, o sırada büyük bir zaman sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, "Tam olarak hatırlamıyorum ama en azından zamanımızın yarısını almıştır. Yanaşamıyorsunuz darbeden dolayı sıkışmış, gövde ve çelik aksamlar kaymış." ifadelerini kullandı.
- "Pilotaj hatası" iddiası
Avukat Ekici'nin "Kaza kırım raporunda helikopterin düşüş ne olarak tanımladınız?" sorusu ise F.S, şöyle yanıt verdi:
"Çalışmalarımızın sonucunda çıkan sonuç net olarak şu: Yan faktörlerden etkilendiğini düşünüyoruz. Pilotun ısrarlı bir şekilde görüşü kaybetmesine rağmen o tipinin içerisinde uçması görüşüne engel olmuş, görerek uçuş şartlarının gerekliliklerini yerine getirmemiş yani pilotaj hatası. Tek pilot, 2 pilot olsa müzakere ederdi. Bizim gittiğimiz bütün noktalarda karşımıza çıkan sonuç budur. Zaten rahmetli gazetecinin ifadesi meteoroloji uzmanı gibi. Eksik bir ekipmanla uçuyor, ısrarcı oluyor hatta kalkışını bile bildirmiyor."
Mahkeme heyeti, merhum Muhsin Yazcıoğlu'nun korumaları Y.Y, E.Y. ve H.M. ile bazı tanıkların gelecek celse dinlenmesine ve eksik hususların giderilmesine karar vererek, duruşmayı 23 Mayıs'a erteledi.
- Dava süreci
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaya FETÖ'nün talimatıyla müdahale ettikleri iddiasıyla 17 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame 25 Aralık 2020'de kabul edilerek, Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Bu dosya ile Göksun Asliye Ceza Mahkemesindeki, helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve eylem yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Ocak'ta birleştirilmiş, sanıklardan 7'si her iki dosyada da yer aldığı için 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada sanık sayısı 20'ye çıkmıştı.
Sanıklardan Muharrem Tunç'un vefatı nedeniyle yargılanan sanık sayısı 19 olmuştu.