Mülk sahibinin uyguladığı yıldırma yöntemleri ile hem maddi hem manevi kayıp yaşadı
Mülk sahibinin uyguladığı yıldırma yöntemleri ile hem maddi hem manevi kayıp yaşadı
Eskişehir’de karavan imalatı ile uğraşan Mehmet Yüksel, mülk sahibi ile yaşadığı problemi anlatırken, “Kendi aboneliğim olan suya müdahale etti. Ben iki aydır taşıma suyuyla iş yapmaya çalışıyorum” derken, mülk sahibi iddialara karşı bir açıklama yapmak istemediğini belirtti.
75. Yıl Mahallesi’nde bulunan işyerinde 3 yıldır karavan imalatı yapan Mehmet Yüksel, geçmiş dönemde mülk sahibi ile yaptığı ortak işlerin sonucunda anlaşmazlık yaşadı. Mülk sahibinin ortak yaptıkları iş sonucunda Türk Lirası olarak yaptığı yatırımı dolar ile hesapladığını ve bu şekilde hak talep ederek kendisini mağdur ettiğini iddia eden Mehmet Yüksel, arka arkaya gelen mobbing çeşitlerine maruz kaldığını anlattı. Kiraladığı dükkan için devam eden kontratlarının da bulunduğunu belirten Mehmet Yüksel, mülk sahibinin ailesini arayarak farklı ithamlarda bulunduğunu, işyerinin suyunu kestiğini, gelen müşterilerinin yanında kendisini kötülediğini iddia etti. Tüm bunların yanında mülk sahibinin kendisini ve firmasını karalayıcı bir pankart hazırlayarak işyerinin yanına astığını söyleyen Yüksel, yaşadığı maddi ve manevi kayıptan dolayı hukuki süreç başlattı.
“Her açıdan mağdur olduk”
Mülk sahibinin yaşadıkları anlaşmazlığın ardından kendisine türlü mobbingler uyguladığını, maddi ve manevi anlamda büyük zararlar gördüğünü söyleyen Mehmet Yüksel, şu ifadeleri kullandı:
“Kendisiyle ortak işler yaptık. Üç tane araç yaptık, ikisini karavana dönüştürüp sattık. Üçüncü araç satışa çıktığında, getirdiği parayı dolar hesabı yaparak şu anki mevcut arabada benim hiç hakkım olmadığını iddia etti. Bunun üzerine iş yerinde çeşitli mobbingler uygulamaya başladı. Tek derdi beni buradan çıkarıp, burayı çok daha yüksek fiyatla kiraya vermekti. Ailemi arayıp karalayıcı ithamlarda bulundu. Burada müşterim varken gelip yalan yanlış şeyler konuşarak müşterilerimi kaçırdı. Kendi aboneliğim olan suya müdahale etti. Ben iki aydır taşıma suyuyla iş yapmaya çalışıyorum. Beni karalamak için markamın ve firmamın yazdığı kocaman bir branda sarkıttı. Bu brandayı gören herkes buradan tiksinerek kaçtı. İşimiz karavan olduğu için küçük bir hidrafor sistemi bağladık. Şebekeye verdik ama taşıma suyla nereye kadar. Araçların su testlerini yapmak zorundayız. Bunun için bidon bidon su getiriyoruz. Hukuki süreç başlatıldı, alacak davası açıldı zaten. Hala çok ucuz, çok saçma sapan davranışlarda bulunuyor. Bir müşteri geldiğinde adam buraya gelecek diye korkuyoruz artık. Çünkü direkt müşteriyi kaçırıyor. O brandayı oraya asması bile başlı başına müşteri kaybı sebebi. Yaptığımız sözleşmelerden iki tanesi iptal oldu. Her şekilde mağdur olduk burada.”
Bu arada iddialarla ilgili İHA muhabirinin aradığı mülk sahibi, gazeteciye bir şey açıklamak istemediğini, hukuka konuşacağını belirtti.