MYP Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz’dan Meral Akşener’e ‘İstanbul Sözleşmesi’ tepkisi
Muhafazakar Yükseliş Parti Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, İstanbul sözleşmesini imzalayacağını söyleyen Meral Akşenere tepki göstererek “3-5 oy için şirinlik yapmanın toplumun değerlerine aykırı işlere olur veren açıklamalar yapmanın siyaseten kimseye bir yararı yoktur” dedi.
Muhafazakar Yükseliş Parti Lideri (MYP) Ahmet Reyiz Yılmaz, gündeme ilişkin yaptığı açıklamada İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e tepki gösterdi.
Akşener’in İstanbul sözleşmesini imzalayacağı yönündeki açıklamalarını hatırlatan Yılmaz, “3-5 oy için şirinlik yapmanın toplumun değerlerine aykırı işlere olur veren açıklamalar yapmanın siyaseten kimseye bir yararı yoktur. Burası Anadolu’dur. Evliya, Enbiya yatağıdır. Bastığın yeri toprak diyerek geçme tanı! Mısraları ile kefensiz yatan şehitlerin mezarlığıdır. Bu topraklar Avrupa toprağı değildir. Roma medeniyetine ait topraklar da değildir. Allah iki cinsiyet yaratmıştır. Üçüncü cinsiyeti legal gösteren sapkın anlayışları demokratik hak iddiası ile toplumun dokusuyla oynamaya, gelecek nesillerin aklını karıştıracak uygulamalara fırsat veren açıklamalara Akşener dahil kimsenin hakkı olamaz. Siyaset toplumsal sorumluluk işidir” dedi.
Akşener ve Kılıçdaroğlu ile 6’lı masa üyelerini eleştiren MYP Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, siyasetçilerin görevi sağlıklı toplum inşa etmek olduğunu vurguladı.
Yılmaz, devamla şu ifadeleri kullandı; “Demokratik hak adı altında toplumun dokusunu yaralayacak, bozacak hususlar üzerinden oy devşirmeye yönelik siyasi açıklamaları birer sorumsuzluk örneği olarak görüyoruz. Bu çerçevede açıkça söylemek gerekir ki, CHP tarafından imal edilmeye çalışılan siyasetin eskiyi devşirme hareketlerinden öteye geçmeyen arayışlar toplumda karşılık bulmayacaktır. Daha da ötesi halka yenilik adına hiç bir şey sunmayan bu masa ülkenin içerisinde bulunduğu ağır ekonomik ve siyasi süreci yönetecek birikime de sahip değildir. Sayın Akşener 40 yıldan fazla siyasettedir. Yeter artık. Gidin başka işlerle uğraşın. Türkiye’nin ihtiyacı artık 40 yıllık siyasiler değildir. Öte yandan Sayın Kılıçdaroğlu’nun beraber masa kurduğu Ahmet Davutoğlu bugünkü Suriye politikasının ve dış politikada çok daha fazlasının sorumlusudur. Aynı şekilde Ali Babacan ekonominin altına dinamit koyan Kemal Derviş programına bu ülkeyi muhatap eden ve ülkede bütün varlıkların satılmasının arkasında olan kişidir. Şimdi CHP ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu bu masada yeni olarak bu millete neyi sunmaktadır? Hiç bir şey. Bu kadar ağır sorunlar varken bir de İstanbul sözleşmesi ile toplumun temel değerlerine dinamit koymak için hevesli açıklamalar yapmak son derece talihsiz ve son derece basiretsiz bir tutumun yansımasıdır.