Nesli tehlike altında olan yaban hayvanları mumyalanıyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, nesli tehlike altında olan ve doğada ölü olarak bulunan yaban hayvanlara tahnit (mumyalama) uyguladı.
Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan tarafından tedavi sırasında ölen ya da doğada ölü bulunan yaban hayvanlarını tahnit yöntemiyle adeta yeniden mumyalanıyor. Özelikle nesli tükenen, nesli tehlike altında olan ve çok nadir rastlanan yaban hayvanlarına tahnit uygulayan Prof. Dr. Aslan, bu sayede yaban hayvanların bölgedeki habitatının kayıtlara geçmesini sağlıyor. Özelikle Van Gölü Havzası’nda çok nadir rastlanan ve genellikle de trafik kazası sonrası ölü olarak merkeze getirilen yaban hayvanlara tahnit uygulandı.

“Her yaban hayvanın bir hikayesi var”
İHA muhabirine konuşan Merkez Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, kendilerine yaralı olarak getirilen bazı yaban hayvanların bütün imkanlara rağmen tedaviye olumlu sonuç vererek öldüğünü belirtti. Ölen bazı hayvanların medikal atığa verildiğini bazısının ise gelecek nesle aktarılmasını sağlamak amacıyla tahnitini yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Aslan, “Buradaki tahniti yapılan her yaban hayvanın bir hikayesi var. Bu hikayeler anlatıldığı zaman doğanın nasıl korunması gerektiği yollarını da öğrenmiş oluyoruz. Bizler ayrıca doğada ölü olarak bulunan yaban hayvanları da tahniti yapıyoruz. Bunu da hangi bölgede, hangi hayvanın yaşadığını araştırmacılara yön olabilmesini sağlıyoruz. Bu yöntemle bölgedeki yaban hayvanın profili çıkmaktadır” dedi.

“Sulak alanları yok edersek tabiatın rahmini de yok etmiş oluruz”
Merkez olarak esas görevlerinin yaban hayvanlarının bulunduğu ortamda sağlıklı yaşatmak olduğunun altını çizen Aslan, “Eğer çevreyi, yaban hayvanlarının yaşam alanlarını yok ederek müdahale etmezseniz ekolojik denge kendi kendine oturmuş olur. İnsanoğlu oraya yol götürse ve silahla onları avlamaya kalkarsa yaralanmalar ve aç kalma gibi sorunlar olur. Bizler buraların korunması gerektiği algısını daha çok işlememiz lazım. Sulak alanları yok edersek tabiatın rahmini de yok etmiş oluruz” diye konuştu.



Orjinal Habere Git