Türkiye’den Almanya’ya gelen misafir işçilerin 60 yıl boyunca yaşadığı hikayelerden derlenen "Der Gastkoffer (Misafir Bavul)" adlı oyun Nürnberg’de sahnelendi.
Burcu Fırat Uygur’un yazdığı, Türkiye’den göç eden işçilerin hayatını anlatan “Der Gastkoffer (Misafir Bavul)" adlı oyun, göçün 60. yılında Nürnberg Gemeinschafthaus-Langwasser’de seyircisiyle buluştu. Çoğunlukla amatörlerden oluşan oyuncu kadrosunda 60 yıl önce ülkeye gelen misafir işçilerin çocukları ve torunları yer aldı. Oyun, Ayvalık Sanat Fabrikası’nın geçtiğimiz yıl Nürnberg’de kurduğu kültür ve sanat evi "Kunstfabrik" tarafından sahnelendi. Yönetmenliğini Burcu Fırat Uygur ve Ayvalık Sanat Fabrikası’nın kurucuları arasında yer alan Ankara Devlet Tiyatrosu eski oyuncusu Yavuz İmsel’in üstlendiği tiyatro oyununda 60 yıl önce Almanya’ya işçi olarak giden Türk işçilerinin yaşadıkları zorluklar anlatıldı.

6 ayda hazırlandı, 15 kişilik dev kadrosu var
Yurtdışı Akraba Toplulukları Başkanlığı ile Nürnberg Kültür Dairesi tarafından desteklenen, Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz’in de izlediği oyunla ilgili bilgi veren Burcu Firat Uygur, "6 ayda hazırlanan ve 15 kişilik dev kadro ile sahneye konulan oyuna 13 kişilik dans ekibi de eşlik etti. Sunuculuklarını Dr. Meltem Kulaçatan ile Vidan Özdemir Kara’nın yaptığı oyunun koreografisini Dance Anatolia ve Mind and Dance ekibinden Dr. Oya Uysal Koğ ve Dr. Faik Can Koğ üstlendi" dedi. Uygur, "Oyuncu kadrosunda bulunan arkadaşlarımızın çoğu amatör olmakla beraber buraya 60 yıl önce gelen misafir işçilerimizin çocukları ya da torunlarıdır. Geldikleri günden buyana yaşadıkları uyum problemleri, dil zorlukları ve ailelerine duydukları özlem ön plana çıkarıldı" diye konuştu.

"Çocuklarımıza ana dillerini unutturmamaya çalışıyoruz"
Yönetmen Yavuz İmsel de Kunstfabrik’te çocuklar için drama kursu, tiyatro ve temel oyunculuk kursu, kamera önü ve arkası eğitimlerin verildiğini belirterek, "Geleceğimiz olarak gördüğümüz çocuklarımıza, gençlerimize ana dilimiz Türkçeyi en iyi şekilde öğrenmelerine yardımcı olup ana dillerini unutturmamaya, tiyatro sevgisini aşılamaya çalışıyoruz" dedi.

"Dayanışma içinde olursak yaşadığımız toplum içinde gücümüzü göstermiş oluruz"
Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz de "Almanya’da sayıları 3,5 milyonu bulunan ve farklı mesleklerde başarılara imza atan Türk toplumunun geleceği açısından kültür ve sanata önem veren sivil toplum kuruluşların çoğalması sevindiricidir. Açılışı yapılan Kunstfabrik’e, yöneticilerine ve oyuncularına başarılar diliyorum. Hiç durmayın ve son hızla yolunuza devam edin" dedi. Başkonsolos Deniz, "Bölünmek bize bir şey kazandırmaz. Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olursak yaşadığımız toplum içinde gücümüzü göstermiş oluruz" ifadelerini kullandı.

"Babamın ne demek istediğini bu oyunu seyredince anladım"
Bavyera Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili, Genel Sekreter Arif Taşdelen işçi ailesinin çocuğu olarak Almanya’ya geldiğini belirterek, "Babama bizim için ne yaptın dediğimizde sizleri Almanya’ya getirdim dedi. Babamın ne demek istediğini bu oyunu seyredince anladım, oyunu seyrederken bazen güldüm ve bazen de duygulu anlar yaşadım. Bu ülkede çok zorluklar çeken birinci kuşak vatandaşlarımızın çocukları Alman toplumunda başarılara imza attı. Türk işçi çocukları Uğur Şahin ve Özlem Türeci Çifti de BioNTech aşısını bularak tarihe imza attı" diye konuştu.
Quantensprung Müzik Grubundan Erdal Çeç, Rudi Lehnert, Yağmur Utku, Voker Otto ve Thomas Köstler çaldıkları müziklerle oyuna renk kattı. Nürnberg’te sanat fabrikasının kurulması nedeniyle oyun bitiminde Yönetmen Yavuz İmsel, oyun yazarı ve yönetmen Burcu Fırat Uygur, Başkonsolos Serdar Deniz ve Milletvekili Arif Taşdelen birlikte pasta kesti.
Oyunda Ali Rıza Aksu, Aylin Yalçınkaya, Bülent Fırat, Cenkay Sezer, Fatma Tozan, Figen Kalkandere, Güler Bahça, Gizem Kolay, Hülya Ersoy, Levent Fırat, Melisa Şengün, Milana Uygur, Nasır Turunç, Yeliz Tavşan ve Yunus Emre Çanak rol aldı. Ayrıca dans grubunun gösterisi de ilgiyle izlendi.