Obezitenin ilkokul çağındaki çocuklarda da arttığına dikkat çeken Metabolik ve Obezite Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, obeziteye bağlı ölümlerin sigarayı da geçerek dünyada ilk sırada yer aldığına dikkat çekti.
Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre 2008 yılında dünyada 400 milyon obez varken 2015’te ise bu rakam yaklaşık olarak 700 milyonu geçti. Obeziteye bağlı ölümlerin artık sigarayı da geçerek birinci sırada yer aldığına dikkat çeken Mediline Hastanesi Metabolik ve Obezite Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, belli bir boy ve kilo üzerinde olan hastalara diyetle, fiziksel aktiviteyle ve medikal tedavi önerdiklerinin kilo veremedikleri taktirde önerdikleri obezite cerrahisi ile hastanın fazla olan kilolarından kurtarmak ve obeziteye bağlı gelişen tansiyon, şeker, kalp damar hastalıkları, karaciğer yağlanmaları ve solunum yetmezliği gibi problemleri ortadan kaldırarak hastanın hem yaşam kalitesini hem de yaşam süresini uzatmayı amaçladıklarını belirtti.

"Obeziteye bağlı ölümler artık sigarayı da geçerek birinci sırada yer almaktadır"
Obezitenin tüm dünyada çok ciddi boyutlara ulaştığını kaydeden Op. Dr. Fatih Erol, "Obezite, besinlerle aldığımız kalorinin, harcadığımız kaloriden fazla olması ve bu kalorinin vücutta yağ dokusu olarak depolaması sonucu oluşan hem yaşam kalitemizi hem de yaşam süremizi olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Günümüz teknolojisindeki gelişmeler yaşamımızı kolaylaştırdığı gibi hareketlerimizi önemli ölçüde sınırlamıştır. İnternet, cep telefonları bilgisayar ve tabletlerde geçirilen vakitler artıkça hareketlerimiz de azalmaktadır. Fastfood ve yemek alışkanlığı değişmekle beraber giderek tüm dünyada obezite çok ciddi boyutlara ulaşmaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütünün açıklamalarında 2008’de dünyada 400 milyon Obez varken, 2015’te yaklaşık olarak 700 milyonu geçmiştir. Obeziteye bağlı ölümler artık sigarayı da geçerek birinci sırada yer almaktadır” dedi.

"Obezite ilkokul düzeyindeki çocuklarda da arttı"
Obezitenin ilkokul düzeyinde çocuklarda da arttığına dikkat çeken Op. Dr. Erol, “Buna bağlı olarak da obezite ameliyatı yaptığımız hastanın yaş sınırlarını 14 yaşlara çekmeye başladık. Çünkü obezite çocuklarda bile çok ciddi bir problem teşkil etmekte, yaşam kalitelerini, psikolojilerini ve okuldaki başarılarını etkilemekle beraber sosyal uyum problemleri yaşatmaktadır. Obezitenin tedavisinde ilk amaç obez olmamaktır ama buna rağmen kilomuz hala artıyorsa mutlaka diyetisyen kontrolünde diyet tedavisi başlanmalıdır. Bununla berber fiziksel aktivitemizi arttırıp fazla kilolarımızı vermek zorundayız. Eğer diyetle, fiziksel aktiviteyle kilo veremiyorsak veya bu aldığımız kiloları tekrar zamanla geri alıyorsak artık obezite cerrahisi grubuna girmiş oluyoruz. Belli bir boy ve kilo üzerinde olan hastalara diyetle, fiziksel aktiviteyle ve medikal tedaviyle kilo veremiyorlarsa obezite cerrahisi öneriyoruz. Obezite cerrahisindeki amacımız, hastanın fazla olan kilolarından kurtarmak ve obeziteye bağlı gelişen tansiyon, şeker, kalp damar hastalıkları, karaciğer yağlanmaları ve solunum yetmezliği gibi problemleri ortadan kaldırarak hastanın hem yaşam kalitesini hem de yaşam süresini uzatmaktır” diye konuştu.