Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Hayriye Çifçi, aşırı kilo kaybı ve kan eksikliği şikayeti ile gittiği hastanede yanlış kanser teşhisi konulmasıyla bütün hayatı değişti. Yaşlı kadın, oğlunun aldığı "Kıvırcık" isimli kuzu ile hayata bağlandı.
Eşinin ve çocuklarının haberi olmadan Ordu’da muayeneye giden Hayriye Çifçi, doktorun yanlış kanser teşhisi koyması üzerine eve geldi. Çocuklarına durumu anlatmasının ardından yeniden hastanenin yolunu tutan 4 çocuk annesi kadın, yapılan tetkikler sonucunda hiç bir hastalığının olmadığını öğrenmesi üzerine 36 yaşındaki oğlu Ali Çifçi’nin kendisine hediye ettiği kuzu sayesinde yeniden hayata tutundu.
"Oğlumun hediyesi sayesinde hayata tutundum"
Yaklaşık bir senedir aşırı kilo kaybı ve kan eksikliği şikayeti üzerine muayeneye gittiğini söyleyen Hayriye Çifçi, "Ben bir seneden beri hastalığımdan dolayı doktora gidip geliyorum. Bütün doktorlar kanım düşük olduğunu söylüyorlardı. En son Ordu’ya hastaneye gittim ve oradaki doktor ’mide ya da bağırsak kanseri olabileceğimi’ söyledi. Çok üzüldüm. Hastane kapısından ağlayarak eve geldim. Durumu evlatlarımla paylaşmamın ardından onlar da öğrenince çok üzüldü. Psikolojik olarak hepimize neşe katacağını düşünerek oğlum bana kuzu aldı. Evde hepimiz çok seviyoruz. Evimizin kuzusunun adını torunlarımla beraber ’Kıvırcık’ verdik. Ben kuzumuzun altını bezliyorum ve onu çok seviyorum. Beni çok mutlu ediyor. Bazen evde onunla saklambaç bile oynuyoruz. Hastalığım için bana çok büyük bir motivasyon ve hepimizin neşe kaynağı oldu" dedi.
"Annem ona çocuğu gibi bakıyor"
Annesinin üzüntü nedeniyle dayanamayıp ona yoldan olması için eve kuzu getiren oğlu Ali Çifçi ise "Annem hasta olduğunda hepimiz çok üzüldük. Yanlış teşhisten dolayı bu durum hepimizi çok yıprattı. Annemin hastaneye gideceğinden bizim de haberimiz yoktu. O yüzden hastaneye tek gitmiş. Eve geldiğinde çok üzgündü ve çok ağlamıştı. Ben annemin üzülmesine dayanamadığını ve kuzuları çok sevdiğini bildiğim için ona moral olsun diye evine kuzu aldım. Kıvırcık ilk aldığımızda 15 günlüktü ve yürüyemiyordu. Annem alınca ona çocuğu gibi baktı. Kıvırcık bizim ailemizden biri gibi oldu ve hepimiz ona çok alıştık. Her akşam çocuklarımla beraber annemin yanına kuzu sevmeye geliyoruz. Bazen Kıvırcık’ı çarşıda gezdiriyoruz, bazen de iş yerimize götürüyoruz. Şu anda annem çok mutlu ve şükürler olsun herhangi bir hastalığı da yok. Kıvırcık ona çok büyük bir motivasyon oldu" diye konuştu.