Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 86. yıl dönümünde tüm yurtta olduğu gibi Osmaniye'de de törenlerle anıldı. Devlet Bahçeli Meydanındaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene; Vali Dr. Erdinç Yılmaz, Osmaniye Milletvekilleri Seydi Gülsoy ve Dr. Asu Kaya, 27. Dönem Osmaniye Milletvekili İsmail Kaya, 12’nci Komando Tugay Komutanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet Burak Yürüten, Belediye Başkanı İbrahim Çenet, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Murat Can Biçer, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Baro Başkanı Ahmet Şefik Akın, Vali Yardımcısı Aziz Onur Aydın, İl Jandarma Komutan Vekili Jandarma Albay Murat Baytaş, İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva, kamu kurum ve kuruluşları il müdürleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, öğretmen ve öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.
Tören, Atatürk Anıtına Valilik Makamı, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunulmasıyla başladı. Daha sonra Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat saati olan 09.05’te Bayrağımız yarıya indirilerek 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşımız okundu.
Törenin devamında Vali Dr. Erdinç Yılmaz, şeref defterini imzalayarak, şöyle konuştu, "Ülkemizin ufuklarında bağımsızlık güneşini bir meşale gibi yakan, her daim bir adım ileriyi öngörebilen zekasıyla, kararlı bakışları, çelik gibi iradesiyle en zor zamanlarda bile gösterdiği cesaretiyle, kalbimizin en güzel yerinde yatan büyük ve eşsiz kahramanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü gönülden bağlı olduğu vatan topraklarının sinesine kavuşmasının 86’ıncı yılında bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Atatürk, öyle bir kahramandır ki; ülkesinin dört köşesi işgal altındayken, umudunu yitirmemiş milletine inanmış ve yıllarca mücadele eden bir milletin küllerinden yeniden doğmasına ve istiklaline kavuşmasına liderlik etmiştir. Büyük Önderi tarihte iz bırakan bir lider ve komutan yapan en büyük özelliği ise milletine duyduğu sonsuz inanç ve güvendir. 1919'da Samsun'a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı'nı Türk Milleti'yle omuz omuza vererek kazanmış, askerlik dehası ve milli mücadele ruhuyla topraklarımıza göz dikenleri püskürtmüş ve devlet geleneğimizin son kalesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmuştur. Atatürk’ün başarıları harp tarihinin ve sanatının üstün değerler ifade eden birer anıtıdır. Çünkü; Binlerce yıllık devlet geleneğimizi Cumhuriyetle taçlandıran o, gemileri karadan yürüten, çağ açıp çağ kapatan Sultan Fatih’in mirasını ellere vermeyenim o, çünkü O; koskoca tarihe sahip çıkan bir lider, bir öğretmen, bir komutan ve dahası koskoca topu kaldırma gücüne nail olan Seyit Onbaşı’nın azmidir o. Atatürk birçok meziyeti şahsında toplamış, düşmanın dahi takdirini kazanmış, her zorlukta ve her koşulda millet aşkı ve vatan sevdasıyla vatana can suyu olan büyük bir devlet adamıdır. Engin ileri görüşlülüğü, dünya gerçeklerini iyi bilmesi, insani değerlere verdiği önem, Atatürk’ü hiç şüphe yok ki insanlığın tarih boyunca yetiştirdiği dünyanın en önemli liderlerinden biri yapmıştır. Erzurum Kongresi'nde: “Vatanın bölünmez bir bütün olduğunu" tüm dünyaya ilan etmiş, Sakarya Savaşı’nda, "Vatanın her karış toprağı, vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunmaz." ülküsü ve dünya harp tarihinde eşi benzeri görülmeyen inançla vatan topraklarına sahip çıkmış ve büyük Türk Milletini bağımsızlığa kavuşturmuştur. Büyük Önder Atatürk; Bükülmez bileklerimizde kuvvet, gözlerimizde ışıksın. Zihnimiz ilkelerinle, kalplerimiz sonsuz sevgin ve inancınla doludur. Acı kaybının yıl dönümünde, azim ve gururla gösterdiğin hedeflere ulaşmak yolunda milli ve manevi değerlerimizi kıyamete kadar yaşatma azim ve kararlılığımızla dayanışma içinde emin adımlarla ilerliyoruz. Demokratik, laik ve çağdaş değerlerle oluşturduğun en büyük eserin olan Cumhuriyet'e sahip çıkma ülküsüyle ve egemenliğin kayıtsız ve şartsız Türk Milleti'ne ait olduğu bilinciyle canla başla çalışıyoruz. Her zaman rehberimiz olan ilke ve inkılaplarının ışığında, Millî Mücadele'de ortaya koyduğun ruhla istiklâlimize ve istikbalimize kast eden iç ve dış düşmanlara karşı millet olarak birbirimize kenetlenerek Cumhuriyet'e ve Milli İradeye sahip çıktığımızı tüm dünyaya haykırıyor ve gelecek nesillerimizin de aynı şuur ve inançla, bayrağı bizden devralacaklara, vatandaşlığından gurur ve onur duyduğumuz Cumhuriyetimizi çok daha müreffeh bir devlet haline getireceklerine yürekten inanıyorum. Millî ve manevî değerlerimizi sonsuza dek yaşatma azim ve kararlılığımızda Büyük Önder Atatürk’ün fikir ve düşünceleri dün olduğu gibi bugün de bizlerin yolunu aydınlatmakta ve “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözü bizlere sonsuz bir güç vermektedir. Ne mutlu ki bu ruh ve tarih terbiyesiyle, ülkemizi Türkün Asrı Türkiye Yüzyılında, Atatürk’ün gösterdiği hedefler doğrultusunda geleceğe taşıyoruz. Çünkü Atatürk “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.” sözü ile hedefimizi yıllar önce çizmişti. Hiç şüphe yok ki milletçe birlik ve beraberlik içinde elde ettiğimiz başarılar, bağımsızlık uğrunda karşısına çıkan tüm güçlükleri aşarak milletine bağımsızlığını armağan eden, yaşamına sığdırdığı büyük başarılarla dünya milletlerine örnek olan Atatürk'ün bize çizdiği hedeflere kararlılıkla yürüdüğümüzün en açık ifadesidir. Kurtuluş savaşımızın muzaffer komutanı, eşsiz kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin gönlünde daima yaşayacak, omuz omuza mücadele ettiği silah arkadaşları ve istiklâl mücadelemizin kahraman Şehit ve Gazileri hiçbir zaman unutulmayacaktır. Sözlerime son verirken, hayatı boyunca sürdürdüğü bağımsızlık ve uygarlık mücadelesinde gücünü her zaman Türk Milleti'ne olan inanç ve güveninden alan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86. yıl dönümünde bir kez daha şükran, minnet ve saygıyla anıyorum. Ebediyete irtihal eden Şehitlerimize ve Gazilerimize Allah'tan rahmet diliyor, kıymetli hemşehrilerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Mekanın cennet, ruhun şâd olsun, Ey Büyük Atatürk! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!"
Anma töreni, Osmaniye Kültür, Sanat ve Kongre Merkezinde devam etti. Tören öncesinde Vali Dr. Erdinç Yılmaz ve protokol mensupları öğrenciler tarafından hazırlanan “Atatürk” konulu sergiyi gezdiler. Osmaniye Kültür, Sanat ve Kongre Merkezinde düzenlenen anma töreni, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Şehitlerimiz ve vefat etmiş Gazilerimiz anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile başladı.
Törende günün anlam ve önemine dair konuşmayı 80.Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretmeni Mehmet Çetinkol yaptı. Çetinkol, "Bugün burada on yıl bile yaşayamaz dedikleri fakat yüz yıldır dimdik ayakta duran ve Allah'ın izniyle ebed müddet yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, bize azmi, cesareti ve onuru öğreten Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışın 86. yıl dönümünde bir kez daha saygı ve şükranla anmak için toplanmış bulunuyoruz. Mustafa Kemal adı gönüllerimizde dalgalanan bir bayrak, damarlarımızda vuran bir nabız, içimizde açan taze bir tomurcuk, bir doğup bir daha batmayan güneştir. Türk tarihi Mustafa Kemal'i yüzyılların içinde süze süze getirmiş ve bir 19 Mayıs sabahı Türk Milletine tarihin en büyük ödülü olarak sunmuştur. Mensup olduğu Türk Milletini sonsuz bir aşkla seven Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır."dedi.
Tören, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Kurtuluş Savaşı Gazilerimizin konuşmalarından derlenen video gösterimi ile devam etti. 80.Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan “Damarlarda Yaşıyor Atatürk” konulu oratoryoyu sergilenmesi ile anma programı sona erdi. Vali Dr. Erdinç Yılmaz, anma töreninin hazırlanmasında emeği olan öğretmen ve öğrencilerimizi tebrik etti.