KAHRAMANMARAŞ - TUNAHAN AKGÜN - Kahramanmaraş'ta, "yapamazsın" diyenlere inat ederek başladığı piyanoda 100'ün üzerinde repertuar oluşturan, atletizmde de 4 madalyayla ailesini gururlandıran otizmli 17 yaşındaki Kubilay Özbek, 2 yıldır da güzel sanatlar lisesinde okuyor.
Onikişubat ilçesinde yaşayan ve henüz 3 yaşındayken otizm teşhisi konulan Özbek, annesi Sibel ve babası Levent Özbek tarafından 10 yaşındayken müziğe yönlendirildi.
Çevredekilerin "yapamazsın" gibi söylemlerine rağmen piyanoda kendisini geliştiren Özbek, şu an 100'den fazla eseri repertuvarına kattı. Bu sırada spora da yönlendirilen Özbek, Türkiye'nin farklı bölgelerinde özel çocuklar arasında düzenlenen yarışlarda 4 madalya kazandı.
Okulunun müzik grubunda piyano çalan piyanist-atlet, kentte gerçekleştirilen organizasyonlarda çaldığı parçalarla müzik ziyafeti sunuyor.
Konuşma güçlüğü yaşadığı için soruları yanıtlamayan Kubilay Özbek'in babası Levent Özbek, AA muhabirine, oğlunun doğduktan 3 yıl sonra sosyal çevreyle uyumunun olmadığını fark ettiklerini ve doktora gittiklerinde otizm teşhisi konulduğunu anlattı.
İlk başlarda otizmin ne olduğunu bilmediklerini, bu süreçte en önemli şeyin eğitim olduğuna karar verdiklerini söyleyen Özbek, eğitim konusunda anne ve baba olarak ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.
Evlatlarının müziğe ilgisi olduğunu fark ettiklerini ve kulaktan duyduğu müzikleri kendisinin sesli olarak çıkarabildiğini görünce bir enstrüman çalmasını istediklerini belirten Özbek, şunları kaydetti:
"Kubilay 10 yaşından beri piyanosunu geliştirerek devam ediyor. Aslında çevrede 'piyanoyu çalamaz, boşuna uğraşmayın, zaman kaybetmeyin' diyenler çok daha fazla oldu. Hatta gittiğimiz sanat merkezinde 'boşuna uğraşmayın çalamaz' dediler. Üstelik en zor enstrümanın piyano olduğunu söylediler. Biz piyanoya ilk başladığımızda oradaki hocalar şaşırdı. İlk başta bu geçici bir heves olur diye düşündük. Belirli bir süreden sonra bu da biter diye düşündük. Ama gün geçtikçe daha da arttı. Kubilay şu anda duyduğu parçaları gidip piyanosunda aynı şekilde çalabilecek yeteneğe sahip olmaya başladı ve her geçen gün de üstüne koyuyor. O yüzden iki yıl önce güzel sanatlar lisesini yeteneğiyle kazandı. Normalde otizmli bir çocuk güzel sanatlar lisesine giremez ama yeteneği sayesinde hocaların takdiriyle bu okulu kazandı ve şuanda da arkadaşları tarafından çok seviliyor."
Kubilay'ın okulda kurulan müzik grubunda piyanistlik yaptığını belirten Özbek, işten eve geldiği zaman Kubilay'a solistlik yaptığını, anne ve baba olarak bazen şarkılarına eşlik ettiğini dile getirdi.
Kubilay'ın sahne performansıyla beğenildiğini belirten Özbek, "Kubilay son birkaç yıldır sahnelere çıkmaya başladı. Aslında üniversitede de çıkmıştı. Salgın süreci araya girince biraz etkiledi sahne olaylarını. Ama bundan sonra da artarak devam edecek. En az 100'ün üzerinde de repertuvarında parça var. Seyirciler de ilgiyle izleyecek." diye konuştu.
Anne Sibel Özbek de oğullarının başarılarıyla kendilerini gururlandırdığını ve Kubilay'ın konservatuvara gitmesini hayal ettiğini dile getirdi.
Anne ve baba olarak kendilerini oğullarının eğitimine adadıklarını belirten Özbek, "İnşallah daha da ilerlemesini istiyorum. Her şey daha güzel olsun, gönlünce olsun. Benim hayalim Kubilay için belki çok imkansız bir hayal ama bir Fazıl Say gibi daha büyük bir salonda daha kalabalık bir seyirciye konser, resital vermesi" diye konuştu.
Kubilay'ın hareketli bir yapıya sahip olduğunu da belirten Özbek, oğullarının bugüne kadar katıldığı koşu turnuvalarında 4 madalya kazandığını hatırlattı.
Oğullarının başarılarının kendilerini gururlandırdığını kaydeden Özbek, "Kubilay iştahı yerinde bir çocuk. Çok hareketlidir. Koşu branşında 2017 yılında Antalya'da özel çocuklar dalında madalyası var. Onunla da gurur duyduk, sevindik." ifadelerini kullandı.