Tarih: 09.05.2021 10:11
(Özel) Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi oldular
Türkiye’de nüfusu en az il olan Bayburt’un Beşpınar köyünde Anadolu’nun kültür mirasını geleceğe taşımak amacıyla kurulan Kenan Yavuz Müzesi, Avrupa Müze Forumu (EMF) tarafından düzenlenen European Museum of the Year Award (EMYA) yarışmasında Avrupa’nın en iyisi olarak Silletto büyük ödülünü kazandı. Müzenin kurucusu Kenan Yavuz, “Hayalle başlayıp Avrupa’nın en iyisi olmaktan gurur duyduk” dedi.
İşadamı Kenan Yavuz’un doğup büyüdüğü Bayburt Beşpınar köyünde kurduğu etnografya müzesi Avrupa Konseyi himayesindeki Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen yarışmada Silletto büyük ödülünü kazandı.
Avrupa Müze Forumu yaptığı açıklamanın ödül gerekçesinde, "Yerel halkın desteği ve katılımı ile birlikte gerçekleştirdiği kültürel çalışmalar, kırsal yaşam zenginliğini temel alarak, sosyal ve ekonomik hayatın canlanmasında çok başarılı ve örnek projelere imza atmak, son yüzyılda dramatik sosyo-ekonomik dönüşümler nedeniyle yaşanan göç sorununu gündeme taşımak, yerel halkın yaşamını ve hikayelerini kurumsal bir kimlik ile tanıtmak, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını örneklendirerek dünyaya taşımak ve sosyo ekonomik yaşamına katkı koymak" ifadelerine yer verdi.
2012 yılında Kültür Evi olarak açılan Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin her geçen gün büyümeye başladığını ifade eden Furkan Yavuz, “Bayburt’tan, çevre illerden ziyaretçiler geldikçe biz de projenin ne kadar büyüyebileceğini fark ettik. Geçtiğimiz yıllar bu Avrupa Müze Forumu tarafından düzenlenen yarışmaya katılmak, finale kalmak, ödül almak bir hayal olmaya başladı. 1,5 sene önce yarışmaya başvurumuzu yapmaya başladık. Uzun, zorlu bir süreç oldu bizler için. Yurtdışından jüri üyesi geldi müzemizi gezdiler. Daha sonrasında tanıtım filmi oluşturduk. Bunu da yaparken her zaman özümüze bağlı kaldık. Daha sonra yarışmada finalist olduğumuzu öğrendik. Geçen yıl İngiltere’de bu sene Rusya’da gerçekleşecekti tören. Covid-19 sebebiyle bu sene online olarak tören gerçekleşti. Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin ismini duyunca çok heyecanlandık, mutlu olduk. Artık Silletto ödülü sahibi olarak Avrupa komisyonunun şemsiyesi altında, böyle bir tanınmışlığa sahip olmak, inanılmaz bir ilgi odağı olduk. Herkesi müzemizi görmeye davet ediyorum” dedi.
Bayburt’a 40 kilometre uzaklıkta bulunan Demirözü vadisindeki ‘Demirözü Baraj Gölü’nün hemen yakınında, bugünkü adıyla Beşpınar denilen köyde 8000 metrekarelik alan içerisinde inşa ettiği müzenin Anadolu, alın terinin, paylaşmanın, muhabbetin ve el emeği göz nuru ile bezenmiş toprakların adı olduğunu kaydeden Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin kurucusu işadamı Kenan Yavuz, “Doğup büyüdüğüm topraklara borcumu ödemek amacıyla sosyal sorumluluk projesi olarak on yıllık bir emek sonucu ailem ile birlikte kurduğum müzenin, uluslararası alanda böylesine büyük bir ödül ile taçlandırılmış olmasından gurur duyuyorum. Amacımız; Anadolu’nun kültür mirasını ve büyük medeniyetimizin izlerini geçmişten geleceğe taşımaktır. Değişmemesi gereken güzelliklerimizi korumak ve zaman-mekan ilişkisi içerisinde yeni nesillerin dimağında canlı tutmak zorundayız. Zira, mekan olmadan medeniyetimizi yeni kuşakları hafızasına nakşetmek mümkün olmayacaktır. Yaşanmışlıktan hareket ederek, köylerimizde virane olan evlerden topladığımız taşlar ve ahşaplar ile 26 farklı mekandan oluşan 15 bin metrekare büyüklüğe ulaşan bir köy inşa ettik. Gördüğümüz yoğun ilgi ve talep nedeniyle, Selçuklu mimarisi ile ’han’ şeklinde bir konaklama tesisini de önümüzdeki turizm sezonuna yetiştireceğiz. Kültür ve deneyim turizmine öncülük edecek tesisimize ’Taşların Konuştuğu Mekan Loru Han’ ismini verdik. Bayburt’un kadim kültürünü, Dedem Korkut’u, Şair Zihni’yi, Ağlar Baba’yı tanıtacak, yerel folklörümüzün tüm inceliklerini, dokusunu ve kokusunu müze ziyaretçileri ve misafirleri ile paylaşacak, onların birer kültür elçisi olarak Bayburt’tan ayrılmalarını sağlamaya gayret edeceğiz” dedi.
Avrupa’nın en iyi müzesi seçilmekten oldukça mutlu olduklarını kaydeden Kenan Yavuz, “Avrupa Müzecilik Forumu Avrupa Konseyinin şemsiyesi altında her yıl Avrupa’daki en iyi müzelerin ödül süreçlerini belirliyor, tanımlıyor. 5 ana kategoride süreç çalışıyor. Bütün Avrupa çapında yapılan müracaatlar sonucunda ana kategorideki ödüller veriliyor. Ayrıca birde teşvik ödülü veriliyor. Bu yıl biz bu 5 ana kategoriden biri olan Silletto ödülünü almış olduk. Çok mutluyuz. Silletto’nun anlamı şu. Dünya kültür mirasına odaklanmış bir ödül bu. Bulunduğu bölgede kültürel değerlerin kökleriyle buluşmuş, örneklendirerek toplumun gündemine taşınmış projeler üretilmesi. Bu anlamda Avrupa’da yılın müzesi olarak seçilmiş olduk. Ayrıca bu süreçte ülkemizden Troya 2020 yılının ve Odunpazarı Müzesi de 2021 yılının teşvik ödülünü, özel ödülünü almış oldular. Onları da tebrik ediyoruz” diye konuştu.
Kenan Yavuz’un eşi Sibel Yavuz da, “Bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz ailecek. Hem vatanımız adına hem Bayburt ve köyümüz adına. Daha nicelerine inşallah. Bu müzenin oluşumu aslında başlangıçta kayınvalidem ve kayınpederimin esas yola çıkışıyla, buraya gelişiyle başladı. Köyde bir ev yapmak istediler. Zamanında ayrılmışlar buradan. Tekrar geri dönüş yapmak istiyorlar yazları kalmak için. Köyde bir yer istiyorlar olmuyor. Gelip tarlanın içerisine ev yapıyor kayınvalidem. Ben de çok sevmiştim burasını. Suyun yanında, temiz hava, köyü uzaktan seyrediyoruz. Sonra zaman içerisinde o ev bize küçük gelmeye başladı. Bir ev yapma niyetiyle yola çıktık. Büyük bir ev yaptık buraya. Bütün kardeşler, eş, dost gelsin güzel zamanlar geçirelim diye. Sonra sergi salonu oluşurduk, küçük çapta, gelen giden gezsin, köyün ufak tefek araç gereçlerini sergileyelim dedik. Milletin hoşuna gitti. Öylelikle büyüdü. Biz bile inanamıyoruz bu aşamaya geldiğimize. Bu ekip işi, yürek işi, duygu işi. Burada samimiyet kazandı, doğallık kazandı” şeklinde konuştu.
Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin içerisinde neler var?
Müzede bulunan onlarca önemli figürlerden biri de ‘Gelin Direği’, olup müzenin düzü koşu bölümünde bulunmaktadır. Müzede kurulan Gelin Direği, Bayburt köy evlerinin, aile yaşamını en güzel anlamlandıran bölümü olarak biliniyor. Düğünün son aşamasında yeni evine giren gelin, ailenin artık temel direği olmuştur. Bu direğin ritüeli ise “Damat evine ilk adımını atan gelin, direğin önünde misafir edilir ve kendisine hoş geldin anlamına gelen halay çekilir.” Mekân ve insanı bütünleştiren ve sevgi ile kuşatan bu muhteşem gelenek, müzedeki köy evinde bugünden geleceğe taşınmaktadır. Yine burada önemli parçalardan biri de küplerdir. Anadolu kadını, harman sonrası ürünleri çanaklara yani küplere koyar, korumaya alır ve zamanı gelince paylaşır. Evindeki yiyeceklerinin en kıymetli olanını, misafiri için saklar. Yine burada yapılan önemli ritüellerden biri de Harman şenlikleridir. Köyde, Kenan Yavuz’un dedesinden ve babasından kalan, ‘Dedecük’ denilen tarlada, oğlu Furkan Yavuz eşliğinde hasat töreni yapılmıştır. Müzenin içinde bir köy evi, bir gecekondu, bir Konak, Türkiye’de 1950’li yıllarından itibaren milyonlarca insan Bayburt bölgesinden yola çıkarak yatağını, yorganın kaparak İstanbul ve diğer büyük şehirlere göç ederek gecekondu olarak isimlendirilen evlerde yaşamaya başladı. Müzede yer alan gecekondu, köy evinin yanında, geriye gidişi, büyük aileden parçalanmış aileye geçişi temsil etmektedir. Su değirmeni; su değirmeninde öğütülen un ile en sağlıklı ve en doğal ekmek yapılmaktadır. Bezir yağı değirmeni, zeyrek ve keten yağı olarak da bilinen bezir yağı, geçmişte ve günümüzde sağlık sektöründe kullanılmaya devam etmektedir. Endüstriyel metodlar ile üretilmeye devam eden yağ geçmişte değirmen metodu ile üretilirdi. Yüzlerce yıl öncesine ait bezir yağı taşı simüle edilerek bezir yağı değirmenine uyarlandı. Anfi tiyatro ve açık hava sineması, köyün çocuklarının ve gençlerinin şehirlere göç etme nedenini ortadan kaldırmak için yapılmıştır ve burada gösterimler yapılmaktadır. Dede Korkut Türk kimliği kütüphanesi, burada Bayburt edebiyatının ve tasavvufunun şair ve yazarlarına ait kitaplar ile Türk kimliğinin klasikleri olan fikir, araştırma, roman ve çocuk masalları bulunmaktadır. Tandırlık; tandırlık, doğal yaşamın vazgeçilmezi, demlenmiş çaylara, sımsıcak ekmeklere, kızarmış çöreklere doyumsuz lezzet veren Anadolu evlerinin en sıcak bölümüdür. Daimi çinimaçin sergi alanı, Orta Asya’daki Türklerin ilk yazılı mezar taşları ‘balbal’ ile Anadolu Selçuklu çini motiflerini birleştiren Çinimaçin sergisi müzenin daimi sergi alanında sergilenmektedir. Çayevi-misafirlerin çay kahve içerek dinlenmeleri için inşa edilmiştir. Loru Han, Selçuklu hanlarındaki mimariye yakın ortası avlulu ve tek katlı taş bir butik otel inşa ediliyor. Yakın zamanda otel de hizmet verecek. Müze otel olacak şekilde bir dizayn ile birlikte müzenin toplam büyüklüğü 14000 metrekareye ulaşmış olacak. Mescit, köy meydanı, kapalı sergi salonları, açık sergi alanları, salıncak, Bayburt güvercin kuşu evi, bir aşhane.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —