Covid-19 vakaları tüm dünyada tırmanışa geçerken Çin’de herhangi bir artış olmaması üzerine konuşan Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Çinli devlet yetkililerinin açıklamasına göre bu aşıların Temmuz ayından itibaren ülke içerisinde birçok vatandaşa uygulandığı şeklinde. Hatta bilgimiz dahilinde olan, burun spreyi şeklindeki aşıların geniş kesimlere uygulandığı şeklindeki verilere de sahibiz” dedi.
Covid-19 enfeksiyonu kış aylarının gelmesi ve kapalı alanlarda toplanmaların da artması ile birlikte tüm dünyada yeniden yukarı yönlü bir ivme kazandı. Buna karşın virüsün ilk olarak görüldüğü ülke olan Çin’de uzun zamandır günlük vaka sayısı 20’nin altında açıklanıyor. Bu vakaların da çoğunun yurtdışı kaynaklı olduğu ve ülke içerisinde salgının hala kontrol altında olduğu açıklandı. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, bu durumun Çin’de Temmuz ayından itibaren riskli kesimlere uygulanan aşılama, Eylül ayında resmi olarak onay alan burun spreyi şeklinde uygulanan aşılama, yoğun tarama testlerinin uygulanması ve ülke giriş çıkışlarında uygulanan katı kurallara bağlı olabileceğini söyledi. Öte yandan Prof. Dr. Oğuztürk, açıklanan sayıların gerçekliğinin de tartışılır olabileceğini kaydetti.
“Çinli devlet yetkililerinin açıkladığı bilgiler aşıların Temmuz ayından itibaren ülke içerisinde birçok vatandaşa uygulandığı şeklinde”
Avrupa’da ve dünya genelinde son zamanlarda Covid-19 vaka sayılarında artış olmasına karşın virüsün çıktığı ülke olan Çin’de günlük vakaların 20’nin altında seyrettiğini belirten Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Dünyaya Çin’den yayılım göstermişti Covid-19 etkeni korona virüs ve kısa bir süre sonra da Çin’de vakaların azaldığı bize ifade edilmişti. Bunun birçok sebebini biz sıralayabiliriz ama kesin olan şu ki; bu vakalar Çin’de dediğiniz gibi azalmış durumda. Son günlerde günlük vakalarda 13-15 arası değişen rakamlar ifade ediliyor. Bunların da yurtdışı kaynaklı ve ülkeye girerken pozitif saptanmış olan vakalar olduğu ifade edilmekte. Peki nasıl oldu da rakamlarda bu seviyelere iniş sağlandı? Bunun birçok sebebi var. Bunlardan birincisi aşı konusunda 13 firma olduğu ifade ediliyor. Ciddi anlamda bir çalışma gösteriliyor ve bu çalışmaların da sahada uygulanması aşamasına Temmuz ayından itibaren geçmiş durumdalar. Çinli devlet yetkililerinin açıklamasına göre bu aşıların Temmuz ayından itibaren ülke içerisinde birçok vatandaşa uygulandığı şeklinde. Hatta bilgimiz dahilinde olan burun spreyi şeklindeki aşıların geniş kesimlere uygulandığı şeklindeki verilere de sahibiz” ifadelerini kullandı.
“Çin’de ülkeye giriş ve çıkışlarda katı kurallar esnetilmeden uygulandı”
Çin’de 13 şirketin aşı konusunda oldukça yoğun bir şekilde çalıştığını belirten Prof. Dr. Oğuztürk, bu çalışmalara ek olarak ülke giriş ve çıkışlarında hatta eyalet geçişlerinde oldukça katı kurallar uygulandığını ifade etti. Oğuztürk, “Katı kurallar uygulandı Çin’de. Ülkeye giriş ve çıkışlarda bu katı kurallar esnetilmeden uygulandı. Aşıların da sağlık çalışanları ve sınırda görevli olan kişilere öncelikli olacak şekilde uygulandığını da biliyoruz. Hatta bu burun spreyi şeklindeki aşının Eylül ayında da resmi onay aldığını söyleyebiliriz. Eyaletin bir tanesinde çok az miktarda bir pozitiflik saptanması sonrası 10 milyon kişiye nükleik asit bazlı tarama testi yapıldığı da veriler arasında bulunmakta. Bu anlamda işi sıkı tuttuklarını ifade edebiliriz. Artı ülkeden yurtdışına gitmek isteyen kişilere de yine aşı yapıyorlar. Çinli olup yurtdışındaki okullarda okumak isteyen veya resmi işleri olan kişilerin aşı yaptırıp ülke dışına çıktıklarını da yine biz bilmekteyiz. Bu rakamların tabi ki bu seviyede olması dünyaya da örnek olabilecek bir durum söz konusu olabilir. Tabi burada tartışmalı durum şu; rakamlar ne derecede gerçekçi o da ayrı bir durum. Sahadaki verilerin resmi olarak yansıtılmasındaki realite (gerçeklik) ne durumda bunlar da tartışmaya açık konular olarak karşımıza çıkmakta” şeklinde konuştu.
“Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu aşılar konusundaki ‘ihtiyatlı iyimserlik’ cümlesini de biz açıklamak zorundayız”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın eğer onay alır ve güvenilirliği kanıtlanırsa milyon doz sipariş edebiliriz dediği Çinli şirket Sinovac tarafından geliştirilen Coronavac isimli aşıya da değinen Oğuztürk, “Bu aşının dünyanın birçok ülkesinde Faz-3 aşaması testleri yapılmakta. Bu ülkelerden bir tanesi de Türkiye’ydi. Bu aşının uygulandığı şehirler oldu. Şu ana kadar bizlere ulaşmış olan ciddi anlamda herhangi bir yan etki yok. Bakanımızın ifade ettiği gibi yıl sonundan itibaren bu aşıların da ülkemiz dahil birçok ülkede sipariş sonrasında kullanım durumu söz konusu olabilir. Burada Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu aşılar konusundaki ‘ihtiyatlı iyimserlik’ cümlesini de biz açıklamak zorundayız. Uzun vadede bu aşıların ne yapacağı konusunda net bir veriye sahip değiliz ama görünen o ki sadece Çin aşısı değil diğer birçok aşıda da başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde. Şu an bir pandemi ile karşı karşıyayız ve bu pandeminin daha çok hasar oluşturmaması anlamında biz bu aşıları kullanmak durumundayız kanaatindeyim” dedi.