Eskişehir’de sahibinin evinin önünde dolaştığı esnada sokaktan geçen otomobil tarafından ezilen kediyi hayattan koparan anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Sürücüden şikâyetçi olan kedinin sahibi Derya Karabulut olay hakkında, “Arkasından komşularım sesleniyor, ancak buna rağmen ne olduğuna bakmadan basıp gidiyor” dedi.
Olay, Eskibağlar Mahallesi Akarcık Sokak’ta meydana geldi. Derya Karabulut’a ait kedi 14 Mayıs günü öğle saatlerinde sahibinin evinin önünde dolaşıyordu. Pandemi nedeniyle sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günde B.A. idaresindeki otomobil, Karabulut’un kedisini ezdi. Çevredeki evlerden olayı gören Karabulut’un komşuları aracın arkasından seslenmesine rağmen sürücü yavaşlamadan yoluna devam etti. Kedi ise veterinerde tedaviye alınmasından 4 gün sonra yaşamını yitirdi. Olay anı ve sonrasında kedinin can çekiştiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Derya Karabulut, 5 yıldır birlikte yaşadığı kedisini ezen sürücü hakkında savcılığa şikâyette bulundu. Sürücü B.A. hakkında “mala zarar verme” suçundan açılan davada Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın kaza neticesinde olduğu, böylece kasıtlı olmayan eylemin suç teşkil etmediğine kanaat getirerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Kararın üzerine Derya Karabulut, Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz dilekçesi verdi.
“O benim çocuğum gibiydi”
Sürücünün duyarsızlığının kendisini üzdüğünü ve kedisini kaybetmesi nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu öne süren Derya Karabulut, “Mayıs ayında olayın olduğu gün polise gittim ve ifademi verdim. Birkaç ay sonra kedimi ezen kişinin bulunduğunu öğrendim. 2 hafta önce de bana kovuşturmaya yer olmadığına dair tebligat geldi. Ben de bunun üzerine itiraz dilekçesi vermeye karar verdim. Sürücü kedime çarptıktan sonra durmuyor. Hatta arkasından komşularım sesleniyor ancak buna rağmen ne olduğuna bakmadan basıp gidiyor. O bir çocuk da olabilirdi. Geri dönüp bakma gereği bile duymamış. O kedi benim olmayabilir ya da sokak kedisi de olabilirdi. En azından bir veterinere götürebilirdi. Ben kedimi olaydan 4 gün sonra kaybettim maalesef. O benim çocuğum gibiydi. Bu duyarsızlık beni üzüyor. O dönem psikolojim çok bozuldu” diye konuştu.
“Bir canlının mal olarak gözükmesini doğru bulmuyorum”
Kedisini çocuğu gibi gördüğünü ve verilen kararın kendisini üzdüğünü dile getiren Karabulut, “Bu tarz olaylarda kedi, köpek ya da başka bir canlının mal olarak gözükmesini doğru bulmuyorum. Böyle olaylarda mal olarak gözüktüğü için sanırım bu kararlar veriliyor. Benim gibi bu canlıyı çocuğuymuş gibi gören biri için böyle bir karar verilmesi beni üzüyor” dedi.