Eskişehir’de 55 yıldır yorgancılık yapan Ekrem Şentorun, fabrika üretimi kalitesiz elyafla yapılan yorganların sağlığa zararlı olduğunu belirterek, vatandaşlara elle dikilmiş yün yorgan alma çağrısında bulundu.
Eskişehir’de yıllar öncesi her mahallede birden fazla bulunan yorgancılara artık neredeyse yok denecek kadar azaldı. Kent merkezinde ise mesleğinin çok az kalan temsilcilerinden olan ve uzun yıllardır yorgancılık yapan 80 yaşındaki Ekrem Şentorun, mesleğinin geçmiş yıllarına olan özlemini dile getirdi. Şentorun, günümüzde insanların yün ve pamuk yorganların değerini bilmediğini belirtirken, plastikten yapılan elyaf ile doldurulan yorganların daha çok tercih edildiğini söyledi. Fabrika üretimi yorganların kalitesiz elyafla yapıldığını ve bu nedenle fiyatının ucuz olduğunu söyleyen Şentorun, vatandaşların pahalı ürün almak istememesinden dolayı bu ürünlere yöneldiğini aktardı. Yünün ve pamuğun sağlık için faydalı olduğunu ifade eden Şentorun, çok az insanın buna dikkat ettiğini dile getirdi. Mesleğin geleceği hakkında kaygılarını dile getiren Şentorun, vatandaşlara elle dikilmiş gerçek yün yorgan alma çağrısında bulundu.
"Yün ya da elyaf diye alıyorsun, ama nasıl olduğunu sadece yapan firma biliyor"
Uzun yıllardır yorgan işiyle uğraşan Ekrem Şentorun, gün geçtikçe mesleğin çalışanlarının azaldığını ve yeni çırak yetişmediğini söyledi. Müşterilerine, içinde ne olduğu bilinmeyen yorganları almama konusunda uyarılarda bulunan Şentorun, “Hazır yorganların içinde ne olduğu belli değil. Yün ya da elyaf diye alıyorsun, ama nasıl olduğunu sadece yapan firma biliyor. Yorgan diktirmek istersen her şeyini görüyorsun. Müşteri bize yün, pamuk veya elyaf gibi hangi malzemeyi getirirse ondan yapıyoruz. Gelen malları taraktan geçiriyoruz ve ardından kılıflarına geçiriyoruz. Sonra dikilmeye başlanıyor ve içinize sine sine kullanabiliyorsunuz. Yün yorganın en büyük farkı örtü kullanmamış olmanızdır. Hazır alınan yorganlar, örtü gibi. Yün yorganı, ömür boyu kullanabilirsin. Bu işi yapanlar azalıyor. Son 3 ayda bu işi yapan 2-3 arkadaşımız vefat etti. Arkasından yeni yetişen ve yetiştiren insan da gelmiyor. Bazı müşterilerden 50 senelik yün getiren var. Bu sektörde şu an 50 yaşından genç bir insan kalmadı. Çırak da yetişmiyor. Bu iş elle yapıldığı için biraz zor. Bu iş kazançlı meslekten çıkmış durumda. Benim oğlum hazır alıp satıyor. Bir ben devam ediyorum ve sağlığım yerinde olduğu müddetçe devam edeceğim” dedi.
“Bu işle ilgili kurslar açılsa çok güzel olur”
Uzun yıllar önce Kilis’ten Eskişehir’e gelen yorgan işçisi Gökhan Lofçalı, mesleğin geçmiş yıllarına duyduğu özlemi anlattı. Yorgan dikimiyle ilgili kursların açılması gerektiğini vurgulayan Lofçalı, şu şekilde konuştu:
“Çocukluğumdan beri bu mesleği yapıyorum. Önceden bu iş çok güzeldi. Ben aslen Kilisliyim, çocukluğumdan beri orada yaptım bu mesleği ve dünyanın her tarafına yorgan gönderdik. Şu anda bu meslek bitmek üzere. Yeni yetişen bir çırak yok. Bu işle ilgili kurslar açılsa çok güzel olur. İnsanlar en azından meslek sahibi olurlar. Millet artık hazıra döndü. Örneğin yastık alıyorlar ve içinden başka bir şey çıkıyor. Yatak alıyorlar, rahatsız edici oluyor ve vatandaş içinde ne olduğunu bilmiyor. Her şey doğal kullanılsa yani yün olsa sağlık yönünden daha iyi olur.”