Özer: “Karne öğrenci ve aile açısından bir hasat zamanıdır"
Özer: “Karne öğrenci ve aile açısından bir hasat zamanıdır"
Adana Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü olan Nevzat Özer, karnenin bir anlamda öğrenci ve aile açısından bir hasat zamanı olduğunu belirterek, “Karne hem ailenin hem de çocuğun başarı ve başarısızlığına dair bir ipucudur” dedi.
Aynı zamanda psikolojik danışman olan Özer, bir çocuk için en değerli hazinenin, annesinin babasının onu sevdiğini ve ona değer verdiğini bilmesi olduğunu ifade ederek, “Onları bu hazineden mahrum bırakacak suçlama ve cezalardan kaçınalım. Aynı zamanda onu dinlemek, anlamaya çalışmak ne söylediğinden, nasıl söylediğine eğilmekten çok ne anlatmaya çalıştığı ve ne hissettiğini anlamaya çalışmak önemlidir. Zaman zaman özellikle ergenlik çağında kontrolsüz öfkeli çıkışlar ve suçlamalarda bulunabilirler. Bu çıkışlar, parlamalar anne babalarca kendilerine yönelmiş saygısızlık, isyan ya da haksızlık olarak yorumlanıp olumsuz davranışlara neden olmamalıdır” diye konuştu.
Karnenin ana-baba-çocuk ilişkisine etkisi
Karnenin bir anlamda öğrenci ve aile açısından bir hasat zamanı ve aynı zamanda hem ailenin hem de çocuğun başarı ve başarısızlığına dair bir ipucu olduğunu ifade eden Özer, karnenin öğretmenlerin bir öğretim yılı boyunca verdikleri eğitim-öğretim ve yaptıkları ölçme-değerlendirme çalışmalarının en genel sonuçlarını içerdiğini kaydetti. Özer şöyle devam etti:
“Performansının değerlendiriliyor olması doğal olarak öğrenciyi heyecanlandırır. Karne sadece öğrencinin değil öğretmenin ve ailenin başarısını da ortaya çıkaran bir araçtır. Çeşitli bilimsel araştırmalara göre normal çocuklarda okul başarısızlığının iki önde gelen sebebinin yetersiz öğretim yöntemi ve uygun olmayan aile ortamı olduğu ortaya çıkmıştır. Karne, bir hesaplaşma süreci değil başarı ve başarısızlığı irdeleme, ortaya çıkarma süreci olmalıdır. Öğrencinin karnesindeki zayıflar bir kriz ise bu krizi fırsata çevirmekte aile için bir fırsat olmalıdır.”
Anne, babaların çocuklarıyla olumlu iletişim kurabilmek için dinlemeye ve anlamaya hazır olarak, suçlamadan konuşmak gerektiğini vurgulayan Nevzat Özer, “Çocuklar bizim umutlarımız ve en kıymetlilerimiz. O halde onlara ne kadar değer verdiğimizi, onları incitmekten, örselemekten ve umutsuzluğa itmekten kaçınarak anlatalım. Unutulmamalıdır ki bu karne dönemi sonunda göstereceğimiz tepki çocuğumuzun gelecek dönemdeki çalışma temposunu şimdiden belirleyecektir. Bu tepki olumlu ve motive edici olursa gelecek dönem başarı için öğrencimiz şimdiden artılarla başlayacak, olumsuz ve yıkıcı eleştiri ise gelecek dönemin daha da kötü geçeceğinin habercisi olacaktır. Hatalarını söze dökemeyen onları göremez ve bir daha tekerrür etmesine engel olamaz. Hatalar fark edilir ve düzeltilirse en iyi öğreti olur” ifadelerini kullandı.