Papaz ve tarihi eser avcıları ’esrarengiz kapı’nın peşinde
Papaz ve tarihi eser avcıları ’esrarengiz kapı’nın peşinde
Samsunlu demirci 68 yaşındaki İbrahim Germi, üzerinde “Meryem Ana” işlemesi bulunan 153 yıllık tarihi kapıyı papaz ve tarihi eser meraklılarının istemesine rağmen satmadı. Germi, korona virüsü nedeniyle 2 aydır ayrı kaldığı kapının da bulunduğu işine döndü.
53 yıldır demircilik yapan İbrahim Germi’nin elinde tescilli tarihi eser olan 153 yıllık “Meryem Ana” işlemeli hanedan modeli bir demir kapı bulunuyor. Ermeni ustalar tarafından geçme yöntemiyle kaynak kullanılmadan yapılmış olan kapıyı almak için birçok kişi girişimde bulundu ama Germi bu kapıyı satmadı.
Demirciler Yokuşu’nda esnaflık yapan Germi, dedesinden kalan 153 yıllık olduğu tahmin edilen haneden modeli tarihi eser kapıyı kimseye satmadan muhafaza ederek dükkanında saklıyor. Kilise papazı ve bazı tarihi eser meraklılarının kendisine kapıyı satması için baskı kurduğunu ifade eden Germi, torunlarına bıraktığı en büyük mirasın 153 yıldır ailelerinde olan bu kapı olduğunu belirtti. Germi, 65 yaş sınırına takıldığı için kapının da bulunduğu iş yerine gidemediği için büyük üzüntü duyduğunu ifade ederek, şimdilerde ise tekrar işinin başında olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
“Papaz kapıyı istedi, ‘Avrupa’ya gittiğinde bedava konaklama sağlarız’ dedi”
Katolik kilisesi papazının kapının peşinde olduğunu ve bağış için teklif yaptığını ifade eden İbrahim Germi, “Dükkanımda bir hanedan kapısı var. Ermenilerden bize kaldı. Çok şahane yapılmış. Demirler birbirine geçme usulüyle yapılmış ve kaynak kullanılmamış. 153 yıl önce yapılmış. Yapımı yaklaşık 1 sene sürmüş. Kapının kilidi hala bozulmadan çalışıyor. Kapıyı birçok kişi satın almak istedi. Ben para ile satılık olmadığını söyledim. Kapıyı Samsun merkezde bulunan Mater Dolorosa Katolik Kilisesi papazı da istedi. Kapıyı kiliseye bağış yaparsam, bana Avrupa’ya gittiğim zaman kiliselerde bedava kalabileceğimi söyledi. Ben de, ‘Ben papaz değilim, Avrupa’ya giden adamın cebinde parası olur’ diyerek teklifini reddettim. Bu kapıyı benden sonraki neslimin de hatıra olarak saklamasını istiyorum. Kapının üzerinde Meryem Ana’nın resimleri var. İşçilik de çok güzel. Dedem kapıyı sahiplenmeden önce kapının kulpunu bir vatandaş altın zannederek kesmiş. Kestiği sarı renkli metal altın değil, demirdi. Boşuna kesmiş” dedi.
“2 ay sonra işe geldim, ellerimin beyazlığı ilk defa annemden doğduğum gibi oldu”
2 aylık sokağa çıkma kısıtlaması süresince evde çok bunaldığını ve çeşitli rahatsızlıklar geçirdiğini dile getiren Germi, “65 yaş sokağa çıkma yasağından dolayı 2 ay gibi bir süre zorunlu istirahat yaptık. Bu süreyi evde geçirdik. Ellerimin beyazlığı ilk defa annemden doğduğum gibi oldu. 2 aylık aranın ardından dükkanlarımızı açtık. Zanaatkarlar olarak Allah kimseyi evlere kapatmasın diyoruz. İnşallah bundan sonraki süreç hayırlı olur. Demircilik mesleğimden hiç bu kadar ayrı kalmamıştım. Evlendiğim zaman bile 2 gün sonra işimin başına geldim. Bu virüs nedeniyle ilk defa işimizden ayrı kaldık. İşimi çok özlemişim. Bütün ağrılarım dirildi. Evde yatmaktan belim ağrıdı. İşimin başına gelince bütün ağrılarım geçti” diye konuştu.
Çocukluğundan bu yana demircilik yapan İbrahim Germi, hayatında ilk kez 2 ay gibi bir süre işinden ayrı kalmıştı.