Osmaniye-Türkiye (Başak) - Bebek ve kadın katili PKK terör örgütünün şehir yapılanması olan KCK özellikle metropol şehirler başta olmak üzere hain eylem planlamasına devam etmektedir. Bu kapsamda; İzmir-Buca?da 50 kilogram patlayıcı madde ile yakalanan KCK?nın Buca organizasyon başkanı şu anda kanun karşısında hesap vermek üzere tutuklanmıştır. Başta İzmir Valisi olmak üzere İzmir Emniyet Müdürlüğü ile İzmir İl Jandarma K.lığını gönülden kutlarım.Kadın ve bebek katili PKK terör örgütü dağ kadrosu ;TSK. lerinin Doğu ve Güneydoğu?da düzenlediği operasyonlardan bunalınca üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik olarak iki yolu seçmiştir. Bunlardan birincisi; Doğu ve Güneydoğu?nun dışında Toroslar veya Karadeniz?de kanlı eylemlerine devam etmektir. Bu kapsamda son günlerde bölgemizde hain terör örgütünün düzenlediği kanlı baskınlarla İskenderun?da a 6 askerimiz ve Osmaniye?de ise bir subayımızın eşi şehit edilmiştir. İkinci yöntem ise KCK şehir örgütlenmesi vasıtasıyla özellikle metropollar ile kendisine en fazla tepki gösteren il veya ilçelerde canlı bomba veya uzaktan kullanılan yüksek miktarda patlayıcı vasıtasıyla eylem yapmaktır.Çukurova?da başta Mersin ve Adana olmak üzere Belediye?lerden kendisine yakın olanları kullanarak veya buralara çalışmak için gelen Doğu ve Güneydoğu kökenli vatandaşlarımıza iş bulmak vaadiyle kandırarak ve onların beyinlerini sapık fikirlerle yıkayarak en küçük bir olayı eylem yapmak için fırsat bilen KCK; kendisine gösterilen tepkinin ölçüsünde faaliyetlerini yoğunlaştırmakta veya sessiz kalmaktadır. KCK bir yandan kendisi eylem yapmak için şehir yapılanmasını güçlendirmeye çalışmakta bir yandan da dağdaki teröristlerle irtibatını muhafaza ederek onlara bilgi ve lojistik destek ve personel sağlamaktadır. Yani kısacası KCK; PKK terör örgütünün siyasallaşma yolunda terörü kullanmak yönteminin şehirleşmiş şeklidir. Yani onlarda teröristtir. Bu durumda söz konusu teröristlerin tıpkı dağdaki teröristler gibi etkisiz hale getirilmesi terörle mücadelede olmaz ise olmaz şartlardan biri haline gelmiştir. Peki, bu durumda neler yapılmalı ki KCK?nın eylem yapmasına mani olalım ve onları etkisiz hale getirelim?Şehirlerin güvenliğini sağlamaktan o ilin Valisi veya Kaymakamı sorumludur. Şehirlerde güvenlik Emniyet Müdürlüğünün unsurları tarafından sağlanmaktadır. Yani KCK ile mücadelenin ilk sorumluğu emniyet teşkilatımıza aittir. Bunun en güzel örneğini de İzmir İli göstermiştir. Şimdi Çukurova?da Emniyet Müdürlükleri unsurlarının görev ve sorumlulukları daha da artmaktadır. Bu kapsamda ;hali hazırda Nur Dağlarında terörist eylemlerine devam eden kadın ve bebek katili PKK terör örgütünün şehir yapılanması ile irtibatını her geçen gün artıracaktır. Eylem yaparken birbirlerini desteklemek isteyeceklerdir. Şehirlerin hemen dışındaki sorumluluk ise Jandarma Komutanlıklarına aittir. Yani köy ve mezralar jandarmaların sorumluluğundadır. Bunların yeterli olmaması durumunda ise ilin valisi en yakın askeri birlik komutanından yardım istemektedir.KCK?yı tespit etmenin en önemli noktasını süratle elde edilen bilgilerin bir merkezde değerlendirilmesi ve bunu icra makamı ile paylaşılmasıdır. Yani Polis, Jandarma ve TSK. lerinin mensupları ile MİT unsurlarının tam bir istihbarat paylaşımı olmalıdır. Biz vatandaşların ise içimizde bulunan kimselerden bazılarının KCK mensubu olabileceğini düşünerek hareket etmemiz ve bu hususta herhangi bir şüpheye düştüğümüzde en yakın güvenlik birimine haber vermemiz gerekmektedir. Yani KCK şehirlerde kendi istediği şekilde at koşturamamalı ve eylem yapma cesaretini bulmamalıdır. Eylem yapanlar ise yine biz halkın desteği ile en kısa zamanda yaptıkları yası dışı eylemin cezasını çekecek bir ortam içinde bulunacağını bilmelidir.Şöyle bir etrafımıza bakalım. Manav, lokantacı, sebze satan kişi, boyacı, hamal veya çok iyi giyimli inşaat sahibi,sekreter,öğrenci ,belediye çalışanı, PTT memuru ..vb. herkesten şüphe etmeliyiz. Unutulmamalıdır ki; şüphe aklın yarısıdır ve ancak şüphe ettiğimiz oranda ayrıntıyı yakalarız ve sonuca gideriz. Bize düşen en büyük görev KCK şüphelisini devlet yetkililerine bildirmektir.Bebek ve kadın katili PKK terör örgütü her çeşit yolu deneyecektir. Bunu meclisteki destekçi parti olan; Demokrat Toplum Partisi ve KCK vasıtasıyla yapacaktır. Bizlerin ezberi bozma ve bu üçlüye yani PKK, KCK ve DTP?ne meydanı boş bırakmamız gerekmektedir.Hükümetin açılım politikası ise söz konusu nifak ve terör örgütünün arkasında sığındığı kalkan olmanın dışında bir etkinlik göstermemektedir. Teröriste iyi niyet olmaz. Teröristle anlaşma olmaz. Teröriste taviz vermekle terörist silah bırakıp kan dökmeden vazgeçmez. Atalarımız terörist ve eşkıya ile pazarlığın olmayacağını bize hep hatırlatmıştır. Bu dün böyle idi bugün de böyledir ve yarın da böyle olacaktır. Sonuç olarak ülkemizde akan kanı durdurmamız için öncelikle PKK terör örgütünün kanlı eyleminin her ne pahasını olursa olsun durdurulması ve bunu şehirde destekleyen KCK?nin faaliyetlerinin engellenmesi vazgeçilmez bir zorunluluktur. Türkiye?nin Gazza?dan da önemli problemi PKK terör örgütünün etkisiz hale getirilmesidir. Sayın hükümet edenlerimizin önceliğini verirken bu hususu bir kez daha düşünmelerinin önem arz ettiği değerlendirmektedir.Başak Magazin Editörü, Ali ÖZKAN, Osmaniye-Türkiye
