Prof. Dr. Mustafa Türkmen: "Türkiye su stresi yaşayan bir ülke"

Giresun Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Türkmen, Türkiye’nin su stresi yaşayan bir ülke olduğunu söyledi.
YÖK tarafından Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda doktoralı insan kaynağını yetiştirmeyi hedefleyen YÖK 100/2000 Projesi (100 proje, 2 bin öğrenci) kapsamında Giresun Üniversitesi adına ilk defa öğrenci kabulü yapıldı.
Söz konusu Projeye başvuru işlemleri, Üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı öğretim üyeleri Prof. Dr. Mustafa Türkmen ve Doç. Dr. Tamer Akkan tarafından gerçekleştirildi.
Proje kapsamında Giresun Üniversitesi’nden kabul gören doktora öğrencileri, YÖK tarafından belirlenen 100 öncelikli alandan biri olan ’Sürdürülebilir Su Kaynakları’ alanında doktora tez çalışmalarını yürütecekler.
Proje hakkında bilgi veren Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı Prof. Dr. Mustafa Türkmen, “Özellikle ülkemiz için büyük önem arz eden 100 öncelikli alandan biri olan ve kabul gören su tasarrufu ve arıtma teknolojileri dahil olan ’Sürdürülebilir Su Kaynakları projesidir. Dünya genelinde nüfusun yüzde 40’ından fazlasının su kıtlığı çektiği, 2025 yılında ise 3 milyar insanın su kıtlığı çekilen bölgelerde yaşayacağının öngörüldüğü dünyamızdaki toplam su hacminin 1,4 milyar metreküp, tatlı su kaynaklarının ise bu toplam su hacminin yaklaşık yüzde 2,5’lık bir kısmına denk gelmektedir. Bu miktarın büyük bir kısmının da buz ve kar olduğu düşünüldüğünde aslında çok küçük bir oranına insanlığın doğrudan erişebildiğini, dolayısıyla insanlar tarafından farklı şekillerde su kaynaklarının kirletilmesinin ise telafisi çok zor bir sürecin başlangıcıdır. Türkiye’nin kişi başına kullanılabilir su miktarı dikkate alındığında su stresi çeken bir ülke durumundayız. Ayrıca, mevcut su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı sağlanması dünya yaşamı için önemlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu konuda, ’Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibarıyla hiçbir fark yoktur’ ifadeleriyle önemine dikkat çekmiştir. Ülke olarak farklı kurumlarımızın topyekûn bu alanda ortak mücadelesini ve su yönetimindeki yetki çatışmalarını önlemek adına Gazi Meclisimizde yeni bir su kanunu hazırlandığını ve bunun günümüz şartlarında büyük önem arz ettiği yönündeki bilgileri de paylaşmaktadır” dedi.