Eskişehir Türk Ocağı tarafından düzenlenen ve Rusya-Ukrayna arasındaki krizin ele alındığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, Rusya’nın zorlayıcı diplomasi ile taleplerini ABD ve Batıya kabul ettirmek istediğini belirterek, “Ukrayna sınırlarındaki tatbikatlar Kiev’deki iktidarı sarsmayı, düşürmeyi hedefliyor” dedi.
Eskişehir Türk Ocağı tarafından 10 Şubat’ta düzenlenen ve Rusya-Ukrayna arasındaki krizin ele alındığı toplantıda, mesele çok boyutlu olarak değerlendirildi. Konuşmacı Prof. Dr. Mehmet Akif Okur, “Putin iktidara geldikten sonra önce Rusya’nın içerisini toparladı. Daha sonra Sovyetlerin dağılmasını takiben oluşan tek kutuplu dünyayı, güç dengesini 2008’de Osetya’da 2014’de Kırım’da, 2015’de Suriye’de test etti, bir bakıma rest çekti ama Batı bloku bunları gerektiği gibi cevaplandıramadı. Şimdi Putin’in temel hedefi Ukrayna’da Rusya yanlısı bir iktidarı iş başına getirerek nüfuz alanını genişletmek” ifadelerini kullandı.

“Avrupa devletlerinin enerji bakımından Rusya’ya bağlı olmaları bir zaaf oluşturuyor”
Putin’in Ukrayna hakkındaki görüşlerini içeren makaleye atıfla Sovyet sınırlarının Moskova’nın gözündeki yeri ve değeri üzerinde durulduğu konferansta Prof. Dr. Okur, Rusya devlet başkanının eski Sovyet sınırlarını yüzeysel sayan açıklamalarının mevcut kriz bakımında anlamını sorguladı. Batı ittifakının kendi içindeki çelişkili görüntüsü üzerinde duran Okur, “Özellikle Avrupa devletlerinin enerji bakımından büyük ölçüde Rusya’ya bağlı olmaları bir zaaf oluşturuyor, Rusya da stratejisini bu farklılıklara odaklanarak kuruyor” diye belirtti.

“Ortaya çıkacak kargaşa Türkiye’nin ticari ve turizm durumunu derinden sarsacaktır”
Bugün Rusya’ya karşı Amerika, İngiltere ve Avustralya tarafından daha çok Anglo-Sakson temelli bir tavır ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Okur, Krizin, hibrit savaş yöntemleri ile tırmanma ihtimaline dikkat çekti. Prof. Dr. Okur, sözlerine şöyle devam etti:
“Özellikle Rusya’nın bu zorlamayla NATO’nun ve AB’nin 97 öncesi sınırlara dönmesini, 97’den sonra konuşlandırılan silahların çekilmesini ve üslerin kapatılmasını sağlamak istediği ve bunu Batı blokunun önüne koyduğu ifade ediliyor. Bütün bunlar bu gerilim uzun sürdüğü takdirde Rusya’nın içinde de bir takım gelişmeleri tetikleyebilir. Herhangi bir müdahale halinde Ukrayna ordusunun birlik beraberlik içerisinde bu müdahaleye karşı koyabilecek gerçekte moral gücünün olup olmaması müdahalenin kaderinde önemli. ‘Türkiye’nin daha da tırmanacak bir krizdeki politikaları neler olabilir?’ diye soracak olursak, özellikle bir müdahale halinde ortaya çıkacak kargaşa Türkiye’nin ticari ve turizm durumunu derinden etkileyerek sarsacaktır.”