Tarih: 24.03.2021 11:46

Prof. Dr. Tanju Sürmeli: “Biofeedback ile birçok hastalığın tedavisi mümkün”

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’de biofeedback tedavisini ilk kez uygulayan Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, bu tedavi yönteminin dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra sara, parkinson ve şizofreni hastalıklarında da değişimler gösterdiğini ifade etti. Sürmeli tedavi ile ilgili, “Tekrar tekrar yapılan bir şey de öğrenilip kayıtlara geçmiş oluyor. Kayıtlara geçmesi seanslar sayesinde oluyor. Günlük seanslarla beyin elektriksel akımlarını ve vücudun çalıştırma sistemini öğrenebiliyor” dedi.
Uzman Psikiyatrist Tanju Sürmeli, Türkiye’de ilk kez kendisinin uyguladığı biofeedback tedavisi ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Biofeedback tedavisinin bir öğrenme olduğunun altını çizen Doktor Sürmeli, “Aslında biofeedback vücuda geri bildirim vermektir. Bir eğitimdir. Eğer beyin dalgalarını değiştirmeyi başarırsak o zaman nöro diyoruz. Neurofeedback diyoruz ama kalp atışımızı, nefes alışımızı vücut ısımızı kaslarımızdaki gerginliği değiştirmekle ilgili de biofeedback yöntemleri var. Bunların hepsi vücudun tekrar sağlıklı hale dönmesini amaçlayan ya da sağlıklı biri de olsa daha yüksek performansta daha sağlıklı hale nasıl dönüşebiliri öğretmektedir. Tekrar tekrar yapılırsa öğretim sağlanabiliyor. Paula Pavlov’un köpeğine yaptığı koşullanma yöntemidir. Vücudun ve organın koşullanma ile değişebileceğini gördük. Aynı şey beyin ve kalp nefes vücut kaslarının değişebileceğini gelişebileceğini biliyoruz. Tekrar tekrar yapılan bir şey de öğrenilip kayıtlara geçmiş oluyor. Kayıtlara geçmesi seanslar sayesinde oluyor. Günlük seanslarla beyin elektriksel akımlarını ve vücudun çalıştırma sistemini öğrenebiliyor. Yeniden bir düzen oluşturması ve kendisine göre en sağlıklı düzeni oluşturmasını bugün birçok software programlarıyla başarmamız mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.

Birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor
Tanju Sürmeli, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra sara, parkinson ve alzheimer hastalıklarında da uyguladıklarını ifade ederek, “En çok dikkat eksikliğinde hiperaktivite bozukluğunda öğrenme güçlüğünde kullanılıyordu. Depresyon anksiyete bozukluğu baş ağrıları ve hatta fibromiyoloji dediğimiz rahatsızlıklarda kullanılmaya başlandı. Daha ileriki süreçlerde şizofreni, depresyon ve Parkinson hastalığında hatta Alzheimer hastalığında yaşlılığa bağlı bunama değişkenliklerinde damar sertliğine bağlı bunamalarda kullanılmaya başlandı. Özellikle migren, baş ağrıları uyku bozukluklarında etkili olduğunu ve kanıta dayalı tıp kriterlerinde ayrıca sara hastalığında da geçerli olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.

Madde bağımlılığından biofeedback ile kurtuldu
Madde bağımlılığı sebebiyle biofeedback tedavisine başvuran Ali M.T ise madde bağımlılığından kurtulmak için daha önce ilaçlı tedavilerden sonuç alamadığını ifade ederek, “14 yaşında uyuşturucu ile tanıştım. 12 yaşında alkole başlamıştım. Yaklaşık bir 13 senelik uyuşturucu ile tanışıklığım var. Son 1 buçuk senem ağır bir bağımlılık halinde geçti. Metanfetamin kullandım. Uyuşturucunun en üst maddesi diyebilirim. Bunu 1 buçuk sene boyunca eksiksiz her gün kullandım. Çok ağır dozlarda kullanıyordum. Üstüne farklı uyuşturucular da ekliyordum. Çok farklı bir bağımlılık sürecindeydim. Bursa’da çok tanınan bir psikiyatriden destek aldım ve ilaçla tedavi edilmeye çalışıldım. 1-2 hafta kadar sürdü ve tekrar uyuşturucuya döndüm. Yeterli bir tedavi olmadı. İstanbul’da bu konuda en iyilerden diyebileceğimiz bir özel hastaneye yattım. Orda da bir hafta kadar yattım. Orada da tedavi ettiler. Oradan sonra yine uyuşturucuya döndüm. Bu tedavi dışındaki tedavilerden sonuç almak mümkün olmadı. Beyin o tetiklemeye tekrar geri dönüyor” diye konuştu.

“Bu tedavi yöntemi olmasa bırakamazdım”
Biofeedback tedavisi ile hiçbir ilacı kullanmadan sonuç aldığını dile getiren Ali M. T. şu ifadelere yer verdi:
“Bu tedaviyi aldığım ilk günden itibaren sonuçlarını görmeye başladım ve 8 ay kadar önce tedaviye başladım. 8 aydır ne bir alkol ne de bir herhangi bir uyuşturucuyu ağzıma sürmedim. Tedaviden çok memnunum. Hatta olağanüstü diyebilirim. Bir önceki tedavilerimde hep ilaç vardı. Tekrar bir bağımlılık olayı söz konusu. İlaç kullanmanız ilaçlar da içinde kimyasal maddeler bulunduruyor. Sizi yeni bir bağımlılığa atıyorlar. Bu tedavide herhangi bir ilaç kullanımı da yok. Bundan daha olağanüstü bir şey olamaz. Bunun değeri umarım bilinir. Ben bu tedavi yöntemi olmasa bırakamazdım. Hayatım git gide kötüye gidecekti. O yüzden çok müteşekkirim.”



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —