İyi ki merhum Kemal Sunal?ın filmleri varmış. On defa da izleseniz yine doyum olmuyor. Zaten televizyon kanalları da onlarca defa, tekrar tekrar onun filmlerini gösteriyorlar. Yaşadığı dönemin olaylarını ne güzel canlandırmışlar. Bazı filmlerin konusu bugün bile geçerli gibi geliyor. Mesela ?Zübük? adlı filmi ele alalım.
Bilindiği gibi Zübük filminin senaryosu Aziz Nesin?in aynı adlı eserinden uyarlanmıştır. Profesyonel bir politikacının inanılmaz yükselişi mizahi olarak anlatılır. Aslında kara mizah desek daha iyi olur. Filmi özet (alıntı) olarak hatırlatalım mı?
?Milletvekili İbrahim Zübükzade (Kemal Sunal) mesleğinden ihraç edilmiş bir siyasetçidir. Sözünde durmayan, ahlaksız bir adamdır. Gazeteci Yaşar (Metin Serezli) gazetede yayınlamak istediği yazı dizisi için Zübükzade?nin yaşam öyküsünü öğrenmek ister.
Gittiği köyü Gülören?de karşılaştığı köylüleri Zübükzade?yi nefretle anarlar. Yaşar?ın köylüden aldığı bilgiye göre Zübük iş hayatına bir dairede kâtip olarak başlamış, kısa sürede aldığı rüşvetlerle zengin olup çıkmıştır.
Foyası ortaya çıkınca kovulan Zübük, Destek Partisi?ne girip yağcılıkla ocak başkanlığına yükselir. Girdiği her yere de rüşveti bulaştırır. Muhalefet partisinden olan Kadir Ağa?nın (Kadir Savun) kızı Yektane?yi (Nevra Serezli) evlenme vaadiyle kandırıp birlikte olur. Ama çetin ceviz Yektane, silah zoruyla Zübük?ü nikâh masasına oturtur.
Uyanık Zübük, partili partisiz herkesi öylesine birbirine düşürür ki, sonunda halk onun belediye reisi olması için neredeyse yalvarır. Aklı sürekli şeytanlığa çalıştığı için kendisine kurulan komploları da birer ikişer savuşturan Zübük, kendini milletvekili seçtirir.
Tüm bu anlatılanlara çok şaşıran kurt gazeteci Yaşar, Zübük?le yüzyüze konuşmaya gider. Zübük, tüm yüzsüzlüğü ile köylüyü, kasabalıyı, giderek tüm halkı kötüleyip, kendisinin ne denli dürüst ve vatansever bir politikacı olduğunu öyle bir anlatır ki; Yaşar Zübük?e neredeyse acımaya başlar. Ama giderayak Zübük?ün kendisine de oynadığı bir oyun aklını başına getirir. Çirkin politikacıların elinde çaresiz kalan halkın her zaman haklı olduğunu anlar...?
Sakın ha yanlış anlamayın! Zamane politikacılarını kast eden bir film değil. Zaten ta 1980 yılında çevrilmiş. Belki o yıllarda ülkemizde politika yapan kişileri de kast etmemiştir! Benim ki de iş işte! Bize ne merhum Aziz Nesin hangi ülkedeki politikacıyı kast ederse etsin.
Bu kadar laf ebeliğine, filmi savunmaya ne gerek var. Değil mi? Zaten bizim televizyon kanal listesinde yedinci sıradaki kanalda sürekli Kemal Sunal filmlerini izleyebiliyoruz.
Şimdi geçelim bunları da yukarıda ettiğimiz bir sözü açıklamaya çalışalım. Profesyonel politikacı ne demektir? Profesyonel (!) dindar veya profesyonel milliyetçi olur mu? 1980?li yıllarda bir hocamız ?Profesyonel Milliyetçiler var? demişti.
Yani meslekleri ?Milliyetçilik? olan kişilerden bahsetmişti. O yıllarda anlamaya çalışmıştık. Bu Prof. Hoca ne demek istiyor diye düşünmüştük. Sonra kendisi azıcık açıklamıştı. Sadece Vatan, Millet, Sakarya türü güzel şiir okumakla milliyetçi olunmaz. Önce görevini tam yapacaksın.
Yani öğretmen isen dersine zamanında girip hakkıyla dersini yapmak en büyük milliyetçiliktir. Yoksa Vatan Millet edebiyatı yapıp milliyetçilik üzerinden(!) geçinmek değildir. Demek ki 1980?li yıllarda Profesyonel Milliyetçiler türemişti! Yani meslekleri Milliyetçilik olanlar! Artık o devirler geride kaldı.
Geçmişten örnekler vermek gayet kolay. Örnek vererek Profesyonel Milliyetçiliği açıklamak kolaydır. Önemli olan zor konuları açıklamaktır. Zor olanlar malum profesyonel politikacı ve profesyonel dindar kavramları! En iyisi o zor konuları biz almayalım! Cıs!
Sizlere bırakalım. Belki sizler o zor konuları yorumlarsınız. Sahi profesyonel politikacı ve profesyonel dindar ne demektir?
