Rakip iki dönerci bu yöntem ile müşterilerin ilgisini çekiyor
Eskişehir’de birbirine hem komşu hem de rakip olan iki dönerci, daha sakin bir şekilde rekabet edebilmek için alışılmadık bir yöntem geliştirdi. Müşterilerini sadece el hareketleri ile ses çıkarmadan davet eden esnaflar, görenlerden de tam not aldı.
Eskişehirli iki rakip dönerci dükkânı, birbirleriyle daha iyi şartlarda rekabet edebilmek için farklı bir yönteme başvurdu. Geçmişte gürültülü bir şekilde müşteri çağırmaya çalışan rakip dönerciler, hem kendi aralarında gerginliğe sebep olmasından dolayı hem de vatandaşları rahatsız etmemek için bağırarak müşteri çağırmayı yasaklama kararı aldılar. Bu anlaşma sayesinde şimdilerde iki iyi dost olan dönerciler, dükkânlarının önünden geçen vatandaşları daha farklı bir yöntemle içeriye davet ediyor. Ses çıkarmayı birbirlerine yasaklayan rakipler, müşterilerini sadece el hareketleriyle yemek yemeye davet ediyor. Bu farklı yöntemle iki dükkân arasında tatlı bir rekabet oluşurken, müşteriler de işletmelerden memnun olarak çıkıyor.
“Aramızdaki husumeti bitirmek istedik”
Müşterileri bağırarak çağırmanın çalışma ortamını gerdiğini ve rekabeti daha da sertleştirdiğini aktaran 37 yaşındaki döner dükkânı işletmecisi Yunus Özkaykı, “Önceden burada çok sert rekabet ortamı vardı, ancak biz bunu tatlı bir rekabete çevirdik. Eskiden müşterilere ’Buyurun buyurun’ diyerek bağırıp çağırıyor, onları o şekilde ikna etmeye çalışıyorduk. Baktık ki o şekilde çağırdığımız zaman hem bizim kalitemiz düşüyor hem de müşteri kalitesi düşüyor, biz de bu yüzden aramızdaki husumeti bitirmek istedik. Bağırarak müşteri çekmeyi kaldırdık çünkü ortalık çirkinleşiyordu. Kendi aramızda ‘sen bunu yaptın, senin elemanın bunu yaptı, benim elemanım böyle söyledi’ gibi şeyler yaşanıyordu. Biz de bu olayları ortadan kaldırmak istediğimizden dolayı böyle bir şeye başvurduk. Şu anda da buyurun diyoruz ancak içerden güzelce tatlı dille, güzellikle buyurun diyoruz geliyorlar. Biz eskiden ‘buyurun, buyurun, buyurun’ diye bağırıp çağırıyorduk. Bu durum bazı insanların çok hoşuna gidiyordu ama bazılarının ise hiç hoşuna gitmiyordu. ‘Ne yapıyorsunuz siz ya burası pazar yeri mi’ gibi tepkiler alıyorduk. Şimdi artık insanları sessizce çağırıyoruz, bu onların da hoşuna gidiyor. Eskiden tatsız bir olay yaşadık ancak şu anda gayet düzgün bir şekilde bu işi hallettiğimiz için gayet güzel, ılıman bir şekilde devam ediyoruz. Bu da işlerimize güzel yansıyor” diye konuştu.
“Şu an müşteri memnuniyetini sağlamak için fiyatımız ve kalitemizle rekabet ediyoruz”
Geçmişte yaptıkları uygulamanın yanlış bir rekabet şekli olduğundan bahseden diğer dönerci Muzaffer Altıntaş ise “Eskiden bu durum aramızda bir gerginliğe sebep oluyordu. Çalışan personellerimiz birbirleriyle gerginlik yaşıyordu. Üstlerinde bir baskı hissediyordu. İki taraf da daha çok bağırınca gerginlik oluşuyordu. Sonuçta bu bir iş ekmek davası gerginlik de olsa komşuyuz. Rekabetten dolayı tabii müşterilerimize sürekli bağırarak ‘buyur’ diyor ve onları çağırmaya çalışıyorduk. Tabii bundan müşterilerimiz de rahatsız oluyordu. Ayrıca bu durum bizler için de kolay bir şey değildi. Sonra biz dedik ki bu işi bırakalım, birbirimizi ve müşterileri rahatız etmeyelim. Onlar da tercih ettikleri dükkâna girsinler. Karşılıklı konuşarak bunu çözdük. Müşteriler de rahatsız oluyordu hem biz müşteri kaybediyorduk hem de insanları rahatsız ediyorduk. Konuşarak bu işi hallettik, şu an müşteri memnuniyetini sağlamak için fiyatımız ve kalitemizle rekabet ediyoruz. Müşteri nereye gireceğine şaşırıyordu tercihini yapamıyordu şimdi tercihini yaparak giriyor müşteri daha da memnun" dedi.