Tarih: 25.02.2021 16:49

Ramazan Acar: “Mazlumların ahı yerde kalmadı”

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, 29 yıl önce Ermenilerin Hocalı’da yaptığı katliamın hafızalardan hiçbir zaman silinmeyeceğini ifade ederek, “Dağlık Karabağ’da alınan zafer her ne kadar vicdanlarımıza bir nebze teselli olsa da, Hocalı’da yapılan katliamı hiçbir zaman unutmadık, unutturmayacağız” dedi.
Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabasında Ermeniler tarafından yapılan katliamın üzerinden 29 yıl geçti. Aradan geçen onca zamana rağmen hafızalarda dün gibi hatırlanan ve vicdanlarda derin yara izleri bırakan olayın yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayıMlayan Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, “29 yıl önce, 1992’de, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermeniler tarafından bir katliam yapıldı. Asla unutmayacağımız katliamın hüznü sürerken, geçen yıl, 44 gün süren savaşla işgalden kurtarılıp âzâd edilen Karabağ’la birlikte Hocalı’nın acılarını az da olsa dindirmeye başlamasıyla mâşerî vicdan bir nebze olsun teskin olmuş, teselli bulmuştur. Hocalı’da savunmasız durumdaki 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere, 613 Azerbaycanlı kardeşimiz hunharca, vahşice öldürüldü. Katil sürüsünün yaptığı katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, bin 275 kişi esir alındı, bunların 150’sinin akıbetine dair bugüne kadar hâlâ bir haber alınamamıştır. Katliamda sadece insanlar öldürülmemiş; başta tarihî camii, mescit ve medreseler olmak üzere, bütün kültür eserleri, tarihî doku ve kimlik de yakılıp, yıkılmıştır. Tarihe kara bir leke olarak geçen o gecede, maddî, manevî varlıklarıyla insanlık katledilmiştir. İnsanlıktan, insanî değerlerden nasip almamış vahşi çapulcular, insanlığın aklını, vicdanını, kültürünü, onurunu hedef almışlardır” diye konuştu.
“Modern dünya Hocalı’daki faciaya tepki vermedi”
Başkan Acar, “Ermenistan, tekraren yaşattığı trajedi ve zulümlere rağmen, bir yandan soykırım yalanıyla tarihî gerçekleri çarpıtırken, diğer yandan Hocalı katliamını gerçekleştiren kişileri bırakınız cezalandırmayı, Cumhurbaşkanlığı da dâhil ülkenin en yüksek makamlarına kadar çıkararak ödüllendirmiştir. Bu kişiler, katliamı intikam almak için yaptıklarını göğüslerini kabartarak söyleyebilmişlerdir. Buna rağmen çağdaş dünya, Hocalı’daki kitlesel faciaya pek tepki vermemiştir. Bizler, başından beri Hocalı’da katledilen kardeşlerimizin hicranını yüreğimizde hissetmekle kalmadık, kınamakla yetinmedik, ulusal ve uluslararası her platformda gündeme getirip bir hassasiyeti canlı tutmaya çabaladık. İşgalin sonlandırılması için bir irade ortaya koymayan Minsk Grubu’nun oyalayıcı taktiklerle fiilî durumu kalıcı hâle getirme oyununu sahnelediğini ifade ettik” ifadelerini kulandı.
İnsan haklarını koruma adına Karabağ’daki işgalin ve zulmün çok önceden son bulması gerektiğine dikkati çeken Acar, şunları söyledi:
“Bütün haksızlıklara rağmen bölgenin barış ve istikrarı için işgalin sona erdirilmesi ve sorunun müzakereyle çözülmesi girişimleri her defasında sonuçsuz bırakılmıştır. Bunun yanında kimi dış güçler ve diasporanın desteğinden cesaret bulan Ermenistan, sınırsız sorumsuzlukla zulümlerini sürdüreceğini sanmış, 12 Temmuz 2020’de Azerbaycan’ın sınır kenti Tovuz’a saldırarak yeni bir işgal girişiminde bulunmuştur. Azerilerin özgürlük ve adalet özlemini içeren yüksek iradenin siyasî ve askerî kararlılığıyla işgalciler hak ettikleri karşılığı zelil bir yenilgiyle almıştır. ‘Tek millet, iki devlet’ söyleminin sözden ibaret olmadığını gösteren Türkiye’nin de desteğiyle askerî olarak savaş meydanında çok açık, kesin bir karşılık veren Azerbaycanlı kardeşlerimizin 44 gün süren başarılı harekâtı, bütün Karabağ ve elbette Şuşa ve Hocalı’yı işgalden kurtarmış, özgürleştirmiştir. Bu arada Hocalı katliamında faal rol alan ve Ermenistan ordusu tarafından üstün hizmet madalyası verilen Albay Rüstem Gasparyan’ın öldürülmesi, mazlumların ahının yerde kalmayacağı, zalimlerin bu dünyada da er ya da geç hesap verecekleri hakikatinin tecellisidir. Tarihî ve hukuken Azerbaycan toprağı olan Karabağ ve Şuşa, Ermenistan’ın işgalinden kurtarılmış, Hocalı’da işlenen barbarlığın, zulmün, vahşetin hesabı Müslümanlara yaraşır bir asalet ve adaletle savaş alanında sorulmuş, şehitlerin intikamı alınmıştır. Bu savaş ve zafer, geç de olsa haksızlığın son bulması, adaletin tesisi, mazlumların intikamı, zalimlerin cezalandırılması adına da tarihî bir başarı ve aşamadır.”
Hiçbir zaman zalimin zulmüne seyirci kalmayacaklarını ve Hocalı katliamını unutturmayacaklarını ifade eden Acar, “Eğitim-Bir-Sen olarak, zalimlere merhametin mazlumlara zulmetmek anlamına geldiği, seyirci kalacağımız her zulmün dönüp bizi de vuracağı, unutulan katliamın tekrarlanacağı gerçeğinden hareketle, hiçbir ülkenin saldırıya uğramamasını, işgal edilmemesini, insanların katledilmemesini ümit ve temenni ediyoruz” dedi.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —