KONYA - Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, Ramazan ayında vatandaşların sahurda peynir, yumurta, süt ve yoğurt tercih etmesi gerektiğini belirterek, iftara çorbayla başlanılarak yemeklerin yavaş yavaş tüketilmesini önerdi. Ramazan ayı boyunca diğer aylarda olduğu gibi sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, "Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutanların günlük beslenme şekli değişir. Genelde 3 öğünden ibaret olan günlük beslenme 2 öğüne düşerken özellikle ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, kırmızı et, tatlı, börek tüketimi artmakta, sebze, meyve, beyaz et tüketimi azalmaktadır. Oruç tutarken sağlıklı beslenme kurallarına dikkat edilir, besin seçimleri ve miktarları bireye özgü ayarlanırsa vücut toksinlerden arınır ve metabolizmanın dinlenmesi sağlanır. Bu şekilde oruçlu insanda uyarılan salgılar azalır. Mide ve bağırsak sistemi dinlenir. Eğer bir günde alınması gereken besin öğelerini iftar, sahur ve gece öğünlerine eşit, dengeli bir biçimde paylaştırabilirse Ramazan`da çok sağlıklı beslenilebilir, hatta kilo verilebilir. Sahur, Ramazan ayının en önemli öğünüdür. Sahur yapmadan oruç tutmak insanlarda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat azalması, stres, metabolik hızda azalma, hipoglisemi problemlerini arttırmaktadır. Aç kalma süresi normalde 12 saat iken sahura kalkılmadığı takdirde 18 saati bulmaktadır. Açlık süresi arttığı için kan şekeri daha erken saatlerde düşer ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olur" dedi. "SAHURDA PEYNİR, YUMURTA, SÜT VE YOĞURT TERCİH EDİN" Sağlık Müdürü Küçükkendirci, gün içinde kan şekerinin düşmesini ve uzun süreli açlık sonrası iftarda aşırı besin tüketimini engellemek için sahurda yavaş sindirilen ve protein içeriği yüksek gıdalar tüketilmesi gerektiğini de belirtti. Küçükkendirci, şöyle devam etti: "Protein içeriği yüksek gıdalar mideyi geç terk ederler. Dolayısıyla geç acıkma olur. Sahurda peynir, yumurta, süt, yoğurt ana besinler olmalı, karbonhidrat kaynağı olarak ise kepeği alınmamış undan yapılan ekmek, çavdar ekmeği, bulgur öncelikli olarak tercih edilmelidir. İftarda uzun bir açlık sonrasında aynı öğünde neredeyse bütün besin gruplarını bir arada alınca metabolizmaya binen yük artar. İftarda boş mideye birdenbire yüklenmek, çok hızlı yemek, midede ağırlık, bulantı, gaz, yanma ve kabızlık gibi sorunlara yol açar. İftar yemeği yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla besin tüketilmelidir. Mesela su içilip iftar açıldıktan sonra, 1 kepçe çorba ve 1 tabak salata tüketilip, yarım saat geçtikten sonra miktarları ayarlanarak ana yemek yenilmesi metabolizmaya binen yükü azaltacaktır. Tatlının yemekten 1 saat sonra yenilmesi ve de yatmadan en az 1 saat önce de 1-2 porsiyon meyve yenilmesi öğün dağılımının sağlıklı olması açısından önemlidir. Daha hafif ve sağlıklı olması için yiyecekler kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Çorba, etli sebze yemekleri, yoğurt ve salata iftar sofralarından asla eksik edilmemelidir. İçecek olarak asitli içecekler tercih edilmemeli, tatlılardan sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Sütlü tatlılar kana geç karıştığından hamurlu, şerbetli tatlılara göre daha avantajlıdır." "İFTARLA SAHUR ARASI 1,5 LİTRE SU İÇİN" Su tüketiminin önemini de değinen Dr. Hasan Küçükkendirci, su tüketiminin ayarlanması gerektiğinin altını çizerek, "Yetişkin bir insanın günde en az 1,5 - 2 litre su içmesi gerekir. Gün içinde su kaybının önlenmesi için özellikle sahurda sıvı alımına önem verilmelidir. İftar yemeklerinde yemekle beraber su tüketimini biraz daha kısıtlayarak iftarla sahur arası en az 1,5 litre su içmek doğru olacaktır. Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırır. Çay, kahve gibi kafeinli içeceklervücudumuzdaki suyu kullanırlar. Ramazan`da su dengesini koruyabilmek için bu tür içeceklerin tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir. Ramazan`da vücudun enerji ve besin öğeleri gereksinimleri normal zamandakinden daha farklı değildir. Yani oruç tutulacak diye daha fazla besin tüketilmemelidir. Bir öğünde çok fazla besin tüketimi yapmak ertesi gün yaşanacak açlık hissini azaltmaz" şeklinde konuştu.