Rektör Hotar’dan ‘emek’ vurgusu
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (HAK-İŞ) 15’inci Olağan Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ankara’da düzenlendi. HAK-İŞ Yönetim Kurulu’nun önerisi ve delegelerin seçimi üzerine toplantının divan başkanlığını üstlenen Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Yerli ve milli üretim anlayışının ön plana çıktığı, nitelikli insan gücünün önem kazandığı ekonomimizde, işçi kardeşlerimizin refahtan aldığı payı artıracak iradeyi ortaya koyan Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor ve kendisinin her zaman yanında olacağımızı vurgulamak istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin köklü işçi konfederasyonlarından birisi olan HAK-İŞ’in 15’inci Olağan Genel Kurulu, Ankara’da gerçekleştirildi. ‘Emeğin Evrensel Gücü’ sloganıyla düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağını müjdelediği genel kurulda, HAK-İŞ Yönetim Kurulu’nun önerisi ve delegelerin seçimi üzerine genel kurulun divan başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar üstlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, sendika yönetimleri, delegeler ve çok sayıda davetlinin katıldığı programda konuşan Rektör Hotar, emek kavramına, işçi haklarına ve Türkiye’nin son yıllardaki kazanımlarına dikkat çekti. Küresel güç olma yolunda kararlılıkla ilerleyen Türkiye’nin sosyal ve iktisadi hayatta elde ettiği başarıların altını çizen Rektör Hotar, “Yerli ve milli üretim anlayışının ön plana çıktığı, nitelikli insan gücünün önem kazandığı ekonomimizde, işçi kardeşlerimizin refahtan aldığı payı daha da artıracak iradenin Cumhurbaşkanımız tarafınızdan ortaya koyulduğunu görüyoruz. Ekonomimizdeki istikrarın devam edeceğine ve işçilerimizin şartlarının iyileşeceğine yönelik duruşunu da biliyoruz. Bu noktada biz de kendilerinin emeğe bakışını ve milli duruşunu her zaman gönülden destekliyoruz” ifadesinde bulundu.
"Birçok insana örnek teşkil etti"
Akademisyen kimliği ile uzun yıllar çalışma hayatına, sendikal faaliyetlere ve işçi haklarına yönelik bilimsel çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Rektör Hotar, “Yıllarca saha araştırması yapan ve sendikalarla yakın iletişim kuran bir bilim insanı olarak bu toplantının mahiyetini biliyorum. Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile yürüttüğüm rektörlük vazifesini de, buradaki bilgi ve tecrübemin kamuya aktarıldığı bir icra makamı olarak görüyorum” diye konuştu. Konuşmasında milletvekili olarak yürüttüğü çalışmaları da paylaşan Rektör Hotar, “Ülkemize milletvekili olarak hizmet ettiğim yıllarda, sendikal faaliyetleri geliştirecek adımlara atmaya ve çalışma hayatını zenginleştirecek mevzuata katkı sunmaya özen gösterdim. Bu süreçte Cumhurbaşkanımızla çalışma fırsatı yakalayan arkadaşlarımızla hem elimizden gelen gayreti gösterdik hem de işçi sendikalarımızla iç içe olduk. Şu bir gerçek ki, Cumhurbaşkanımızın kul hakkına verdiğin önem, emeğe ve işçi kardeşlerimize bakışı, çalışanların hak ve menfaatlerini korumaya yönelik iradesi, bizim gibi ülkemizin kalkınmasını arzulayan birçok insana örnek teşkil etti. Dolayısıyla kendilerinin milletimiz adına yaptıklarının ve bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu, o yıllardan bu yana gayet iyi biliyoruz” diye konuştu.
HAK-İŞ’in girişimleri önemli
HAK-İŞ’in milli ve manevi değerlere bağlı kalarak yürüttüğü çalışmaları yakından takip ettiklerini belirten Rektör Hotar, “Sendikal faaliyetler çerçevesinde HAK-İŞ’in ve bağlı sendikaların girişimlerini, son derece değerli buluyoruz. Ekonomimize güç veren işçilerimizin hak ve menfaatlerini koruyacak buradaki gayretlerin; onların bilgilerini, kabiliyetlerini, verimlerini ve azimlerini daha da artıracağına inanıyoruz. Demokratik toplum düzeni içinde gerekli olan konfederasyona bağlı sendikaların kendi iştigal alanlarındaki faaliyetlerini de geliştirmelerini temenni ediyoruz” sözlerine yer verdi.
“Rotamız ve duruşumuz bellidir”
Emeğin karşılığının lütfa tabi olmadığını dile getiren Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz bu gerçekliği, hem inancımız hem de yaşayışımız gereği biliyoruz. Dolayısıyla ülkemizin içinden geçtiği şu hassas günlerde işinin ve aşının peşinde olan insanlara, birilerinin gerçeklerle bağdaşmayan ve bu toprakların değerini taşımayan hayalleri sunmasının fayda sağlamayacağını biliyoruz. Bugünkü mesele, milli bir davadır. İşçilerimiz için el ele vermektir, doğru olanı ve daha fazlasını yapabilmektir. Bugünkü mesele, ömrünü ülkemize ve işçi kardeşlerimize vakfeden sizin gibi büyüklerimizin yanında durabilmektir. Bu noktada rotamız ve duruşumuz da bellidir.”