Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Kütahya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü iş birliği ile düzenlenen Genç Girişimciler etkinliğinde konuşan Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal, girişimcilik ruhunu yaygınlaştırmak zorunda olduklarını ifade etti.
İİBF Amfi-2’de düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal, İİBF Dekanı Prof. Dr. Cengiz Duran, Kütahya Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Kayabaşı, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Özdilek, Intecro Kurucusu Ali Şen, milli sporcu Sıla Ata, öğrenciler ve davetliler katıldı.

“Tek düze bir hayat insan fıtratına terstir”
Etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada tek düze bir hayatın insan fıtratına ters olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Kazım Uysal, “ Bir millet, bir devlet girişimciliğe önem vermiyorsa, gerilemeye mahkumdur. Tüketiciler çoğalır, üreticiler azalırsa, talep çok, üretime, girişimciliğe talep azsa o millet, o devlet geri gitmeye mahkumdur. Ne yapıp edip girişimcilik ruhunu geliştirmek ve yaygınlaştırmak zorundayız. Rızkın onda dokuzu girişimciliktedir. Tek düze bir hayat insan fıtratına terstir. Ömür boyu aynı şeyi yapmak insanı körelten temel faktörlerden bir tanesidir. İnsan adeta kabiliyet kazanı gibidir, bunun ortaya çıkması, bunun gelişmesi lazım. Bu da ancak girişimcilik ruhuyla olur” dedi.

“Üretmeyi bilelim ter dökmeye talip olalım"
Rektör Kazım Uysal,” Siz gençlere tavsiyem şudur, hislerinize, duygularınıza, kabiliyetlerinize gem vurmayın. Gem vurmayacak bir hayat tarzı, iş alanı tercih edin. Üretmeyi bilelim, ter dökmeye talip olalım. Ondan sonra göreceksiniz ki şu anki mevcut kaynaklar tüm insanlığa yetecek. Ülkemizi ileriye götürmek için çalışacağız, girişimci olacağız. Risk aldıkça, beraber çalıştıkça, çalışmaya niyet ettikçe başarı geliyor. Bunun en son örneğini Teknofest takımlarımızda gördük. Etrafınıza bakın, en mutsuz insanlar, en sağlıksız insanlar üretmeyen insanlardır. Miskin ve tembel insanlardır. Mutlu insanlar, sağlıklı insanlar, üreten insanlardır, bir günü bir gününe eşit olmayan insanlardır, girişimci ruhlu insanlardır. Çalışan demir ışıldar, akan su kir tutmaz. Ben hepinizin girişimci ruhlu olduğunuza inanıyorum, hepinize hayat yolculuğunda başarılar dilerim, bize bu etkinlik için destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“En doğru pazarlama tekniği yapacağınız denemelere bağlı”
En doğru pazarlama tekniğinin yapılacak denemelere bağlı olduğunu belirten Etkinliğin moderatörü Prof. Dr. Cengiz Duran,” İnsanı en çok sevindiren şey istediği şeyin olması, en çok üzen şey ise istediği şeyin olmamasıdır. Bu ikisinin arasında beyaz ve siyah kadar kesin bir durum olmadığını düşünüyorum. Ne yaparsanız yapın iktisat her şeyin başında geliyor. Benim iktisadi hayatım tamamen denemelerle başladı. Çok küçük bütçelerle çok farklı alanlarda doğru metodu bulmak için denemeler yapmalısınız. Pazarlama metodunuz ne olmalı, e-posta mı, sosyal medyadan mı pazarlama yapmalısınız, yüz yüze mi yapmalısınız, bunların hangisinin doğru pazarlama tekniği olduğunu anlamak için denemeler yapmalısınız. Yaptığınız işle ilgili en doğru pazarlama tekniğini tespit ederek hedef kitlenize daha çok ulaşabiliyorsunuz. Örneği biz e-posta ile pazarlama tekniğini bıraktık. Çünkü çok az geri dönüş aldık. 20 yaşınızdaki fikirlerinizle 40 yaşınızdaki fikirleriniz değişiyor. Bir şeyler kalıcı olarak değişiyorsa bu dönüşümdür. Değişimden korkmayın, denemekten çekinmeyin. Özgür bir bakış açısıyla olaylara yaklaşın. Sizlerin yerinde olsaydım bugün, rekabet koşullarında nerede olduğunuzu iyi tanımlamalısınız. Dünyada ve Türkiye’de birey başarısı diye bir şey kalmadı. Profesyonel iş hayatında birey başarısı diye bir şey olduğuna inanmıyorum, ekip başarısının olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Ülkemi en güzel şekilde temsil etmek istiyorum”
Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi olan milli sporcu Sıla Ata, “Ülkemi en güzel şekilde temsil etmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde İtalya Torino’da tekrardan ülkemi temsil edeceğim. Hazırlıklarımı bu yönde tamamladım. Atletizme 6. sınıfta başladım. 8 yıldır düzenli olarak koşuyorum. Haftanın yedi günü de antrenman yapıyorum. Bu işe gönül verdim, işimi severek yapıyorum. Balkan şampiyonluğunu elde etmek kolay olmadı, yaz, kış demeden çalıştım. Bunun arkasında çok büyük bir emek var. Bazen tıkandığımız yerler de oluyor. Ben aynı zamanda Spor Bilimleri Fakültesinde birinci sınıf öğrencisiyim” dedi.
Etkinlik katılımcıların konuşmacılara sorularını yönelttiği bölümün ardından sona erdi.