Ressam olamayan kaportacı hayalini sanayide yaşatıyor
Ressam olamayan kaportacı hayalini sanayide yaşatıyor
Bitlis’te 21 yıldır kaporta ustası olan Kazım Yeşilada, ressamlık hayalini sanayi sitesinde kendi küçük atölyesinde yaşatmaya çalışıyor. Çocukluk hayali ressam olmak olan Kazım Yeşilada, hedefinin liseyi dışarıdan bitirerek, güzel sanatlar fakültesinde okumak olduğunu söyledi.
Bir taraftan kazalı araçların kaportaları ile uğraşan Kazım Yeşilada, işinden arta kalan zamanlarda ise kendi dünyasında oluşturduğu küçük atölyesinde karakalem, yağlıboya ve hiçbir eğitim almadan yakma tekniğini kullanarak birbirinden güzel tablolar çiziyor. Çocukluğundan beri resme olan ilgisini büyüdüğünde de hiç kaybetmediğini ifade eden Kazım Yeşilada, Bitlis Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan karakalem kursuna 2 yıl boyunca giderek eğitim aldı. Atölyesinde birçok resmi bulunan Yeşilada’nın müşterileri de bir taraftan araçlarının tamirini beklerken, diğer taraftan duvarları süsleyen tabloları izliyor. Hedefinin ilerleyen zamanlarda Güzel Sanatlar Fakültesi okumak olduğunu belirten Yeşilada, “14 yaşından beri kaportacılık yapıyorum. Daha önceden resme karşı bir hayalim vardı. Sonradan bir heves sardı beni. Ressam olmak istedim. Ancak imkanlar elvermediği için kaportacılık yaptım. Bende bu atölyede kendime göre hobi olarak resim yapmaya başladım. Önce karakalem ile başladım. Daha sonra yağlı boya tabloları ile ardından da kendime ait ahşap yakma tekniği denemeye başladım. 2 yıl boyunca karakalem ve yağlıboya tablo kursuna giderek eğitim aldım. Özellikle kış aylarında ve kaportacılıktan arta kalan boş zamanlarımda yapıyorum. Kaportacılık zor bir iştir. Stresli bir iştir. Bütün bu stresin içinden sıyrılmak için yukarı atölyeme çıkıp resim yapıyorum. Bu benim stresimi de alıyor. Bu konu ile ilgili lise diplomamı alıp, üniversite de Güzel Sanatlar Fakültesi okumak istiyorum. Pandemi dolayısıyla yaptığım resimleri şimdilik iş yerimde sergiliyorum. Ancak normal bir döneme geçersek, sergi açmayı da istiyorum. Karakalem çalışmalarında genelde portre çalışıyorum. Bu konuda çok istek geldiği için karakalemi bırakıp ahşap yakma tekniğine geçtim. Bazı müşterilerimiz tablolarımızı görüp satın almak istiyor. Ancak ben bugüne kadar yaptıklarımı hiç satmadım” diye konuştu.
İlk başlarda çevresindeki arkadaşlarının ve komşularının resim işine sıcak bakmadıklarını, kaportacılık işine daha çok odaklanmasını istediklerini belirten Yeşilada, “Çevremdeki arkadaşlarım ilk başlarda resim yapma işime tepki gösteriyorlardı. Ancak zamanla güzel eserler ortaya çıkmaya başlayınca onlar da vazgeçtiler. Ben onlara işimi aksatmadığını, boş zamanlarımız böyle değerlendirdiğimi, kahvede oturmaktan iyi olduğunu anlattım. Onlarda zamanla anlayışla karşılamaya başladılar” dedi.