Sağlık Bakanı Koca: "Mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Her meslek grubunda işini gereği gibi yapmayan az sayıda kişi olabilir. Bunlar için alınacak tedbirlerde hiçbir beis yok. Ancak mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu’nda konuştu. Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisi iş birliğiyle düzenlenen sempozyumda sağlıkta şiddet, sağlık çalışanlarının korunması, malpraktis (tıbbi uygulama hataları) ve hukuki sonuçları masaya yatırıldı. Ankara’da bir otelde gerçekleşen sempozyuma Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir’in yanı sıra çok sayıda hakim, savcı, doktor, akademisyen ve sağlık çalışanı katıldı.
“Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil”
Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suistimalinin sağlık camiasının en büyük sorunları olduğuna dikkat çeken Bakan Koca, “Sayın Bakan Bekir Bozdağ’ın ‘hekimleri de hakimler gibi korumalıyız’ veciz sözünü hatırlatarak başlamak istiyorum. Bu iki sorunun çözüme ulaşması için gösterdikleri samimi çaba için camiamız adına Adalet Bakanı Bekir Bozdağ beyefendiye çok teşekkür ederim. Sesimizi duydu, kendisini bizim yerimize koydu, inisiyatif aldı ve büyük gayret gösterdi. Bizler uzun süredir şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suistimal edilmemesi için sayın bakanımla çalışıyoruz. Mevzuat açısından ihtiyacımızın tanımını birlikte yapmaya çalıştık. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“Bizler canına kast edeni bile tedavi etmeye yemin etmiş bir mesleğin mensubuyuz”
Sağlık çalışanlarına şiddetin önlenmesi için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Bakan Koca, şunları kaydetti:
“Kanun ile sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Değerli katılımcılar, bugün konulan kural haddi aşana haddini bildirmiyor. Yasanın huzuruna giden olayları azaltmak için çalışıyoruz. Fakat yasa koruyucu bir çatı, demir parmaklıklar had bildirir bir gerçek olmadan arkadaşlarımızın imdat çığlıkları, beyaz kod panikleri hiçbirimize huzur vermez. Benim ve camiamın içinde bulunduğu konumun daha iyi anlaşılması için bir örnek vereceğim. 11 Aralık 2021 tarihinde yüce meclisimizde bütçe görüşmeleri sırasında bir cümle kurdum. ‘Bizler canına kast edeni bile tedavi etmeye yemin etmiş bir mesleğin mensubuyuz.’ Bu alelade bir ifade değildir. Savaşta düşman saflarında yer alanı bile hayatta tutmak için yeminimiz var. Ancak bu yeminimizi tutabilmemiz için şartlarımızın, hukukumuzun korunması lazım.”
“Sağlıkta şiddet suçlarına karşı artık ne yapmamız gerektiğini bildiğimizi düşünüyorum”
Sağlık Bakanlığı olarak Adalet Bakanlığı ile uzun süredir mesailer harcayarak sağlıkta şiddetin önlenmesi için çalıştıklarını hatırlatan Bakan Koca, “Birkaç münferit olay dışında meslek ahlakından ödün vermeden çalışan koca bir camianın cezalandırılmasından bahsediyorum. Her meslek grubunda işini gereği gibi yapmayan az sayıda kişi olabilir. Bunlar için alınacak tedbirlerde hiçbir beis yok. Ancak mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız. Sağlıkta şiddet suçlarına karşı artık ne yapmamız gerektiğini bildiğimizi düşünüyorum. Suçun kamuyu hedef alan boyutunu ise giderek çok daha iyi kavradığımıza inanıyorum. Malpraktis davalarındaki istismarlar konusundaysa aynı kökten gelen hekim ve hakim kelimelerinin kardeşliğini hatırlatıyorum. Sağlığa, sağlık hizmetine hepimizin ihtiyacı var. Bugün ise sağlıkçıların size ihtiyacı var. Hakkımızı, hukukumuzu lütfen koruyun” şeklinde konuştu.
“(Ukrayna-Rusya) Tekrar bu savaşın durmasını, barışın gelmesini temenni ettiğimizi bir kez daha tekrar ediyoruz”
Ukrayna’da yaşanan çatışmalara değinen Adalet Bakanı Bozdağ ise, “Türkiye nerede? Etrafına dizayn veren, haksızlıklar hukuksuzluklar karşısında sözüne dikkat edilen, ne diyeceğine bakılan bir Türkiye var. Özgül ağırlığı ile ortaya koyduğu politikalarla, koruduğu değerler ile dünyaya örek bir Türkiye ve Türk dış politikası olduğunu buradan ifade etmek isterim. Umarım ki bu politika barışa bir kapı aralar ve Türkiye bu kanın durmasında en büyü rolü etkin bir şekilde oynamış olur. Bu vesile ile tekrar bu savaşın durmasını, barışın gelmesini temenni ettiğimizi bir kez daha tekrar ediyor ve yeniden çağrı yapıyoruz. Lütfen kanı durdurun. Lütfen savaşı durdurun. Lütfen sürgünlere, göçlere, insanların yerinden yurdundan edilmesine son verin. Lütfen insanların yaşamasına izin verin diyor ve herkesi bu noktada duyarlı olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı”
Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek ve oradaki haksızlık ve hukuksuzluklara son vermenin çok önemli olduğuna yürekten inandıklarının altını çizen Bakan Bozdağ şunları kaydetti:
“Zira hakimler ve savcılar, bizim hak ve hürriyetlerimiz hakkında karar tesis ederken, hekimler ve sağlık çalışanları bizim yaşam hakkımız ve daha kaliteli daha iyi yaşama hayatımıza devam edebilmemiz için büyük bir görev yapmaktadır. Biri haklar ve hürriyetler, diğeri de yaşam hakkı bakımından tarihi öneme sahiptir. Esasında yaşadığımız zaman temel hak ve hürriyetleri kullanma ve onlardan istifade etme imkanı var. Ama yaşam hakkını kaybeden birinin sahip olduğu temel hakları kullanma ve onlardan istifade etmesi de mümkün değildir. Haklarımızı ve hürriyetlerimizi sağlık içinde güvenle kullanmamızın sigortalarından biri de hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız ve bu alanda emek veren, ter dökenlerdir. Bu yüzden hekim kelimesi ile hakim kelimesinin köken birliğinden birbirine benzerliğinden öte, ikisinin hizmet ettiği değerlerin hepimizin hayatı için son derece anlamlı ve yüce olduğuna inanıyorum. O nedenle de diyoruz ki, bizim Anayasamız ve yasalarımız yaptıkları işler dolayısıyla, aldıkları kararlar nedeniyle, hakim ve savcılar için ne tür bir teminat öngörüyorsa hekimler ve sağlık çalışanları için de aynı güvenceyi ve teminatı öngören tarihi adımı atacağız. Hekimlerimiz de hakimlerimiz gibi korunmalı. İkisi de bizim hayatımızı, bizi koruyan ve bize değer veren önemli görevleri ifa ediyorlar.”
“Tıbbın gereklerine aykırı davrandığı, kasten aykırı davrandığı sabit olmadıkça tazminat konu olmayacaklar”
Doktorların bazı konularda çok yüklü tazminat davaları ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Bakan Bozdağ, “Tıbbın gereklerine aykırı davrandığı, kasten aykırı davrandığı sabit olmadıkça tazminat konu olmayacaklar. Bununla ilgili de zaten kurumlar var, onlar karar verecektir. İçtihatta hata olabilir, hepimiz yapabiliriz. Ama bile bile tıbbın gereklerine aykırı olduğunu bile bile davrandığı takdirde, bu da yargı kararı ile sabit olduğu takdirde ancak tazminata konu olabilecek. Ama bunun hakkında da yanılmıyorsam Mesleki Sorumluluk Kurulu karar verecektir. O kurulun kararı ile rücu edip etmeme sağlanacaktır. Bu büyük bir güvencedir. İnşallah bu güvence hekimlerimiz için hayırlı olur, vatandaşlarımız için de hayırlı olur diye temenni ediyorum” diye konuştu.