Sağlık Müdürü Bilge’den verem hastalığıyla ilgili önemli bilgiler

Sağlık Müdürü Bilge’den verem hastalığıyla ilgili önemli bilgiler

Sağlık Müdürü Bilge’den verem hastalığıyla ilgili önemli bilgiler

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge, “01-07 Ocak 2023 Verem Eğitim ve Propaganda Haftası”olması nedeniyle yaptığı basın açıklamasında verem hastalığıyla ilgili önemli bilgiler verdi.
Verem ile ilgili olarak toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesi amacıyla 01-07 Ocak tarihleri arasında ‘Verem Haftası’ olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. Bilge, dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin tüberküloz mikrobu ile enfekte olduğu bilgisini verdi. Mikroba sahip insanların yüzde 5 ve 15’inde yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunduğunu söyleyen Bilge, dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığını ve her yıl 1,5 milyon insanın bu hastalıktan öldüğünü dile getirdi.

“Öksürüğünüzü, hapşırığınızı uzağa yollamayın”
Verem mikrobunun hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaştığını belirten Prof. Dr. Bilge, “Tedavi olmayan her hasta yılda 5-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonlarının yaygın olduğu bu dönemde özellikle öksürürken ve hapşırırken dikkatli olmalıyız. Öksürüğünüzü, hapşırığınızı uzağa yollamayın. Öksürürken, hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu tek kullanımlık mendil ile kapatın, yanınızda yoksa dirseğin iç kısmını kullanın” dedi.

“Tedavi en az 6 ay sürer”
Verem hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi gibi genel yakınmalar görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Bige, “Bunun dışında öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi akciğer şikâyetleri ortaya çıkar. İki-üç haftadan uzun süren ve antibiyotik tedavisine rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte veremden şüphelenmek gerekir.
Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz olarak Verem Savaşı Dispanserlerinden verilmektedir. Ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan verem hastalarına nakdi yardım da verilmektedir. Tedavi en az 6 ay sürer. İlaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Bu stratejiye doğrudan gözetimli tedavi denilir” ifadelerini kullandı.
Bulaştırıcı verem hastası ile aynı havayı paylaşan ve verem basiline maruz kalan kişilere “temaslı” denildiği bilgisini veren Prof Dr. Bilge sözlerine şöyle devam etti:
“Verem hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir. Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır. Verem dünya genelinde en çok ölüme neden olan ilk 10 sebepten birisidir. Tek bir enfeksiyon ajanından olan ölümlerin en sık nedenidir. Bu nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede Verem Savaşı Dispanserimize (TÜLOMSAŞ yanı Zübeyde Hanım Yerleşkesinde) başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir.”


Güncel 5.01.2023 11:33:30 0

İlginizi Çekebilir

1

TÜBİTAK Araştırma Projeleri Adana Bölge Yarışması Sergisi açıldı

2

Çocuklar Akkuyu NGS'yi gezerek, nükleer enerji hakkında bilgilendirildi

3

Antalya'da denizde mahsur kalan genç, insansız cankurtaran ile kurtarıldı

4

Antalya'da "Yapay Zeka ve Oyun Teknolojileri Programı" düzenlendi

5

Yeni Renault Captur'un dünya lansmanı gerçekleştirildi

6

Türk Telekom'dan çevreci veri merkezi çözümleri

7

Arçelik Genel Müdürü Can Dinçer: "Antalya ve çevresi, yenilenebilir enerji dönüşümünde öne çıkacak"

8

Hava savunma sistemleri 2024'te vatanı uçtan uca koruyacak

9

Adanalı öğrenciler otonom su altı aracı "ALESTA" ile Singapur'da yarışacak

10

e-ATA, Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te test edildi