Kalın bağırsak sağlığının genel sağlık üzerinde önemli etkisi olduğuna değinen Eczacı Reyhan Aliusta, birçok hastalığın bağırsak florasından kaynaklandığını, kalın bağırsaktaki mikrobiyotanın sağlıklı olması durumunda birçok hastalığın üstesinden gelinebileceğine vurgu yaptı.
9. Bölge Eskişehir Eczacılar Odası Öğrenciler Komisyonu tarafından düzenlenen etkinlikte sağlık uzmanları ve sağlık alanında çalışmalar yapan eczacılar bir araya geldi. Etkinlikte konuşan Eczacı Reyhan Aliusta, birçok hastalığın bağırsak florasından kaynaklandığına dikkat çekti. Yapılan araştırmalar sonucunda çoğu hastalığın çözümünün kalın bağırsaklardaki iyi bakterileri beslemek olduğunun altını çizen Aliusta, ”Kişinin bağırsağı sağlıksızsa bütün beden hastalanmaya mahkumdur” ifadelerini kullandı.
Bağırsaklarda mikrobiyota adı verilen trilyonlarca bakteriden oluşan bir yapı olduğunu ve bu yapı içerisinde yararlı ve zararlı mikroorganizmaların birlikte bulunduğunu söyleyen 28 yıllık eczacı, akasya gamından elde ettikleri bir takviye ile otoimmün hastalıklarının tedavisinde başarılı olduklarını söyledi.

“Vücudumuzun hastalıkları yenebilmesi için bağırsaklarımıza destek sağlıyor”
Akasya gamının ne işe yaradığına değinen Eczacı Aliusta, “Aslında akasya gamı, akasya ağacının gövdesinden aldığımız bir reçine. İnsan midesi bunu sindiremiyor ve daha sonra ince bağırsağa geçiyor. Kalın bağırsağa geldiğinde ise oradaki iyi bakterilere gıda sağlıyor. Yani biz bağırsağımıza iyi bakarsak o da bize başta otoimmün hastalıklar dediğimiz sedef hastalığı, ala hastalığı ve irritabl bağırsak sendromu gibi hastalıkları vücudumuzun yenebilmesi için bağırsaklarımıza destek sağlıyor” ifadelerini kullandı.

"Bu modern çağda ben çok da sağlıklı bir bağırsağa sahip olduğumuzu düşünmüyorum"
Akasya ağacı reçinesini formalize ederek içerisine çeşitli vitaminler koyduklarını söyleyen Aliusta, sözlerine şeklinde devam etti:
”İçerisine özellikle bağışıklık sistemi hastalıklarında olmazsa olmaz olan D3, K2 vitamini, akasya gamı ve C vitaminini koyduk. Ürün sıvı formda bir gıda takviyesi. Bunu hasta olmadan da herkes kullanabilir. Özellikle aç karnına bu takviyenin kullanılması gerekiyor. Çünkü mide boşken bu takviyeyi alıyoruz, içindekiler mideden ince bağırsağa, oradan da kalın bağırsağa geçerek iyi bakterilerin gıda ihtiyaçlarını karşılıyor. Daha sonra biz yarım saat sonra kahvaltı yaptığımızda vücudumuz güne çok temiz başlıyor. Bizim bağırsaklarımızdaki bakterilerimizin probiyotiklerinin sayılamayacak kadar fazla görevi var. Orası B12 vitaminini sentezleyebiliyor, B6 vitaminini yapabiliyor, K2 vitaminini üretebiliyor, mutluluk hormonu olarak bildiğimiz seratonin yine orada sentezleniyor. Yani kişinin bağırsağı sağlıksızsa bütün beden hastalanmaya mahkumdur. Herkes kullanabilir, ilaçlarla etkileşimi yok. Sağlıklıyım diyen insanlar da kullanabilir. Çünkü bu modern çağda ben çok da sağlıklı bir bağırsağa sahip olduğumuzu düşünmüyorum.”