Tarih: 07.11.2021 14:35

Şahin: “Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor”

Facebook Twitter Linked-in

‘Gastromasa’ açılışında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Bizim soframız Halil İbrahim sofrasıdır. Kültürel belediyecilik yerel kalkınmada, gastronomi diplomasinde olduğu gibi bizim kimliğimizdir. Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz için beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi meraklılarını İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “Tasarım” teması ile buluşturacak olan Gastromasa başladı. Yedi yıldır gastronominin şeflerini Türkiye’de ağırlayan Gastronomi Gastromasa Uluslararası Konferansı, bir kez daha ziyaretçilerini dünya gastronomisi ile bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında Dabız Munoz, Antonio Bachour, Oriol Castro, Vladimir Mukhin, Andoni Luis Aduriz, Diego Guerrero, Atsushi Tanaka gibi dünyaca ünlü şefler, gastronomi tutkunlarına deneyimlerini aktardı. Etkinlikte açıklamalarda bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Şehir ekonomileri bizim için yapılması gereken bir alandır. Şehrin ekonomisi ve dünya barışı için Anadolu mutfağının gücüne ihtiyacımız var. 10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk. Daha yapacak çok işimiz var. Bu işin istihdama, ekonomiye ve gençler için ise geleceğine çok önemli bir katkısı var” dedi.

“Bizim soframız ‘Halil İbrahim’ sofrasıdır”
Gaziantep olarak UNESCO’ya gastronomi adında ilk defa girdiklerini ifade eden Şahin, “Böylelikle tüm şehirlerimiz kendi alanında bunun için çalışma başlattı. Artık şunu biliyoruz. Alt yapı belediyeciliği bitmiştir. Artık insana dokunan sosyal belediyecilik ‘İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın’ anlayışında ki sosyal belediyecilik en büyük gücümüzdür. Kültürel belediyecilik bizim yerel kalkınmada, gastronomi diplomasinde olduğu gibi bizim kimliğimizdir. En önemlisi ise şehir ekonomileri bizim için yapılması gereken bir alandır. Şehrin ekonomisi ve dünya barışı için Anadolu mutfağının gücüne ihtiyacımız olduğunu gördük. Bizim soframız Halil İbrahim sofrasıdır. Bunların hepsini uluslararası dile çevirmek bizim en büyük görevimizdir” şeklinde konuştu.

“10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk”
UNESCO’ya girdikten sonra üç ayrı taahhüt de bulunduklarını vurgulayan Şahin, “Engellikler içinde mutfağı çalışmamız ve onların içinde gerekli alt yapıyı yapmamız gerekiyordu. Down sendromlu çocuklarımız için ‘mutlu kafeler’ açtık. Zihinsel engelli çocuklar için korumalı iş yerleri ile birlikte çölyak hastaları içinde bir başka kafe açtık. Halkı bu sürece dahil ettik. 10 yılın sonun da artık San Sebastian, Barcelona ve Paris ile yarışır olduk. Daha yapacak çok işimiz var. Bu işin istihdama, ekonomiye ve gençler için ise geleceğine çok önemli bir katkısı var. Milli Eğitim Bakanlığı’yla Gaziantep mutfağını sertifikalı akademik alt yapısını oluşturduk. Bilimsel dünya ile aynı kategoriye girmemiz ve beşeri sermayeyi güçlendirmemiz gerekiyor. Her şeyin başı yetişmiş insan gücüdür” ifadelerini kullandı.

“İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz”
Yemeğin artık çok daha derin anlamlar içerdiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, “Bir yemeği veya şef tabağını günümüz şartlarında internet veya sosyal medya üzerinden gören bir insan o deneyimi yaşamak adına binlerce kilometre yol kat etmeyi göze alabiliyor. İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz. Bakanlığımız ve TGA tarafından Cumhurbaşkanlığımız himayesinde hazırlanan Türk Mutfağı Kitabı çıktı. Hem mutfağımızı yansıtması hem de uluslararası platformda bilinirliğinin artırılması için hazırlanan bu özel tasarım prestij kitap, özgün ve örnek bir gastrodiplomasi aracıdır. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) vasıtasıyla dünya çapında ses getiren çalışmalar yapıyoruz” dedi.

Son olarak veriye dayalı ve hedef odaklı çalıştıklarını açıklayan Yazuz, “Bu çalışmaların meyvelerini de pandemiye rağmen topladık. Geçen yılı 16 milyon turist, 12 milyar dolar gelirle kapatmıştık. Bu sezona girerken hedefimiz 25 milyon turist, 20 milyar dolar gelirdi ama onu da 28 milyon turist, 22 milyar dolar gelir revize ettik. Dünyadaki rakiplerimizin şu anda oldukça ilerisindeyiz. Güvenli Turizm gibi tedbir ve uygulamalarımızla, Bakanımızın ülke bazında yürüttüğü stratejilerle bugün, pandemi gibi gelişen olumsuz şarta rağmen bu noktadayız. Önümüzdeki yıl çok çok daha iyi olacağımıza da inanıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —