Salgın sürecinde ziraat fakültelerine ilgi arttı kontenjanlar doldu
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sonucunda Türkiye’de vatandaşlar ve öğrenciler doğal tarıma yöneldi. Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında ilk sıralarda yerini alan Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi bölümüne ilgi gösteren öğrenciler kontenjanları doldurdu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesinde yer alan Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezinde bitkisel üretim alanı, hayvancılık birimi ve gıda işleme birimlerinde lisans öğrencilerine uygulamalı eğitim, lisansüstü öğrencilere ve akademisyenlere de araştırma imkanları sunulmaktadır.
Türkiye’de tarımsal uygulama ve araştırma yönüyle 2 bin 200 dekarlık büyük bir tarım alanının bin dekarında sulu tarım faaliyetlerini Yolçatı (Göbelye) Göletinden karşılayan Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesine öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Salgın sürecinde kendilerini doğal tarıma yönelten vatandaşların yanı sıra öğrenciler de kontenjanları doldurdu.
1981-1982 ders yılından itibaren 30 öğrenci ile lisans öğrenimine başlanmasına karar verilen Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi 7 Aralık 1981 günü yapılan bir törenle eğitim-öğretime başlarken, bu kapsamda içinde barındırdığı, Bahçe Bitkileri, Tarla Bitkileri, Zootekni, Bitki Koruma, Tarım Ekonomisi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme, Gıda Mühendisliği, Biyosistem Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığından oluşan 9 programlı yapısıyla yeni projeler geliştirerek eğitim ve öğretim kapsamında yüzlerce öğrenciye hizmet vermekte. Salgın sürecinde olmalarına rağmen devletin emanet etmiş olduğu bu toprakların bir metrekaresini dahi boş bırakmadan üretim ve araştırma yaptıklarını belirten, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hayrettin Kuşcu, ’’Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi alt yapısı, araştırma imkanları ve öğrenci uygulamaları açısından Türkiye’nin önde gelen fakülteleri arasında yer alıyor. Fakültemizde yer alan bölümlerin kontenjanlarının tamamı doldu ve yerleşen öğrencilerin puanları diğer birçok ziraat fakültesindeki bölümlere kıyasla daha yüksek. Bu yıl salgın sebebiyle, gıda, tarım ve hayvancılık konularına ilgi son derece arttı. Sonuç olarak Türkiye’nin doğusundan batısına tüm ziraat fakültelerindeki kontenjanların doluluk oranları yüksek düzeyde. Bu konuda üniversitemize de öğrencilerin ilgisi bir o kadar fazla’’ dedi.
Diğer birçok üniversiteden farklı olduklarını belirten Kuşçu, ’’Burada öğrencilerimize geniş bir yelpazede farklı araştırma ve uygulama imkanlarını sunmaktayız. Öğrenciler çok kısa mesafe yürüyerek bütün uygulama alanlarına ulaşabilme ayrıcalığını yaşıyor. Bitkisel üretim, Hayvansal üretim ve Gıda işletmelerinde uygulama imkanlarıyla teorik olarak gördükleri konuları bu işletmelerde pekiştirebilmektedir. Buradan ziraat mühendisi, biyosistem mühendisi, gıda mühendisi veya peyzaj mimarı olarak mezun olduktan sonra, iş yaşamlarında diğer meslektaşlarına göre daha avantajlı oluyorlar. Uygulama alanlarımızın geniş olması, hem akademisyenlerimizin nitelikli proje ve bilimsel araştırmalar yürütmesinde hem de lisansüstü öğrencilerin eğitim ve araştırmalarını daha uygun ortamlarda tamamlamalarına imkan sağlamaktadır. Bizler de altyapının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar yürüterek nitelikli bilimsel çalışmaların gerçekleşmesi için her türlü desteği veriyoruz’’ dedi.
Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezinde üretilen ürünlerin büyük bir bölümünü fakülte içerisinde bulunan gıda işletmesinde işlediklerini belirten Kuşçu, ’’Üniversite yerleşkesi içinde yer alan iki satış biriminde ürünlerimizi hem personelimize hem de halkımıza ulaştırmaya çalışıyoruz. Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak toplam 2 bin 200 dekarlık bir araziye sahip olan BUÜ Ziraat Fakültesinde, Yolçatı (Göbelye) Göleti Pompaj Sulama Tesisi ile bu arazilerin yaklaşık bin dekarlık kısmında sulu tarım yapılmaktadır. Bu arazilerde tohumluk buğday, ayçiçeği, silajlık ve tane mısır ile yonca gibi tarla bitkileri üretiminin yanında, bağ, elma, şeftali, nektarin, incir, zeytin, ceviz, badem, nar, ayva, armut, fındık meyve türleri uygulama ve araştırma amacıyla yetiştirilmektedir. Başta şeftali olmak üzere Bursa ve Bölgemiz için önemli meyve türlerinde koleksiyon bahçeleri de bulunmaktadır. Yaklaşık 2 dekarlık uygulama ve araştırma seralarının yanı sıra yaş meyve sebzelerin depolanmasında kullanılan soğuk hava depolarımız fakültemizi ayrıcalıklı kılmaktadır. Ayrıca hayvancılık birimimizde besi ve süt sığırcılığı, keçi ve koyun yetiştiriciliği yanında devekuşu ve yumurta tavuğu yetiştiriciliği yapılmaktadır. Tarla ve Bahçelerimizden elde ettiğimiz ürünler Gıda pilot işletmemizde domates suyu, salça, meyve suyu, pekmez, tarhana, zeytin, sirke üretimi öğrencilerimiz ve personelimiz tarafından hem araştırma hem de eğitim-öğretim ve döner sermaye kapsamında üretim yapılmaktadır. Tarla bitkileri içinde ise 750 dekarlık alanda genelde tohumluk buğday yetiştirerek ülkemizin tohum ihtiyacının karşılanmasında önemli bir rol üstlenmekteyiz. 60 dekarlık organik parselimizde organik sertifikalı yonca, sebze ve meyve tarımı da yapılarak, bu yönde de öncülük etmekte olduğumuz gibi, öğrencilerimizin de organik tarımı pratik yaparak öğrenmeleri amaçlanmaktadır’’ diyerek sözlerine son verdi.