Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nce TÜBİTAK, BAP ve ortaklaşa yürütülen uluslararası projeler sonucunda 5 türü kapsayan ve bin 180 aksesyondan oluşan nohut bitkisine özel Türkiye’nin en zengin gen bankası oluşturuldu.
Sürdürülebilir tarım için genetik kaynakların toplanması, muhafazası ve ıslahta kullanımı ile modern çeşitlerdeki sorunların giderilmesinin öneminin gün geçtikçe arttığı günümüzde Türkiye’de ilk defa nohut ata türlerinin ıslahta kullanımı, yeni genlerin keşfi ve yeni çeşit geliştirme çalışmaları Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü tarafından yürütülüyor. Toplanan genetik materyalden seçilen hatlar ile kültür nohutu arasında türler arası melezleme yapılarak 6 yıldır sürdürülen çalışmalar neticesinde yüksek verimli yeni çeşit adayları belirlendi.
Yapılan araştırmalar neticesinde, yerli ve milli ıslah çalışmalarıyla soğuğa dayanıklı, düşük sıcaklıkta tohum bağlama, sıcağa, kuraklığa dayanıklı, tohum iriliğini ve verimi artırıcı genleri taşıyan yabani hatlar belirlendi. Bunların yanı sıra bu genlerin kültür nohutuna aktarılması, dijital tohum ıslahı ve robotik fenotipleme ile yüksek verimli yeni çeşitlerin geliştirilmesi çalışmaları da halen Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nce devam ettiriliyor.
Nohut genetik kaynaklarının değerlendirilmesinde örnek bir proje
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarımı yaygın olarak yapılan buğday, arpa, nohut, mercimek gibi birçok bitkinin ata türlerini barındıran çok zengin genetik kaynaklara sahip bölge olduğunu vurgulayan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Abdullah Kahraman, yabani akraba türlerin, canlı ve cansız etmenlere karşı kültür bitkilerinin dayanıklılığını arttırmada kullanılmasının doğrudan veya dolaylı olarak, tarıma milyon dolarlık katkı sağlayacağını belirtti.
Doç. Dr. Abdullah Kahraman, “Güneydoğu Anadolu bölgesini kapsayan 9 il ve 73 lokasyonda toplama yaptık. Geniş alanda çalışma yapmamız sayesinde doğada kuraklık veya çeşitli faktörler sonucu yok olma ihtimali olan ve sadece Güneydoğu Anadolu bölgesine endemik nohudun yabani ata türünü (C. reticulatum) koruma altına almış olduk. Ayrıca topladığımız genetik kaynakların bir kopyasını Ulusal Gen Bankasına da verdik. Toplanan genetik kaynaklar moleküler tekniklerle incelenerek 26 yabani hat seçildi. Böylece ülkemizde ilk defa nohut yabani türleri, ıslah programlarında yoğun olarak kullanılarak genetik varyasyon zenginleştirildi. Türler arası melezleme ile 5000 hattı kapsayan genetik popülasyon oluşturduk. Toplanan genetik materyal ve bu materyalden oluşturulan genetik popülasyonlar, tüm araştırmacıların kullanımına açıktır. Nohut bitkisi üzerine çalışmak isteyenleri Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri bölümümüze bekliyoruz” diye konuştu.