ISTANBUL (AA) - GÜÇ GÖNEL SAGIROGLU - Kediler dünyasinin sezgileri güçlü ve duygusal üyeleri kara kedilerin, sirf renkleri nedeniyle pek çok riskle karsi karsiya kaldigini anlatmak için 27 Ekim tüm dünyada "Kara Kedi Günü" olarak kutlaniyor.
Dünyanin dört bir yanindaki milyonlarca kedi, sokaga terk edilmekten zevk için öldürülmeye varan pek çok tehditle karsi karsiya kaliyor. Sarisi, beyazi, grisi fark etmeden aciya terk edilen kediler arasindaki en büyük grubu ise sateni andiran parlak tüyleriyle siyah renkliler olusturuyor.
Kara kediler hem diger renklere göre daha az sahipleniliyor hem de kasten yaralama ve öldürülmelerde ilk sirada yer aliyor. Dünyada kara kedilere yönelik saldirilar, özellikle 31 Ekim'de kutlanan Cadilar Bayrami döneminde daha da artiyor. Kara kedi saldirilarinin önüne geçmek için ABD'nin pek çok eyaletinde ekim ayi boyunca barinaklardan bu renkteki kedilerin sahiplenilmesine izin verilmiyor.
Bu durumdan yola çikan "Cats Protection" adli örgüt, kara kediler konusunda farkindalik yaratmak üzere 27 Ekim'i "Ulusal Kara Kedi Günü" olarak kabul etti. 2011 yilindan bu yana her yil 27 Ekim'de çesitli etkinlikler düzenleyen örgüt, kara kedilerin yasadiklari dezavantajlara dikkati çekmeye çalisiyor.
- "Misir'da kedilerin öldürülmesi yasakti"
Kara kedilerin hikayesi aslinda hiç de böyle baslamamisti. Istanbul Üniversitesi-Cerrahpasa (IÜC) Veteriner Fakültesi Veteriner Hekimligi Tarihi Anabilim Dali Baskani Dr. Ögretim Üyesi Altan Armutak, neredeyse 4 bin yil önce ilk Misir'da evcillestirilen kara kedilerin hikayesini, AA muhabiriyle paylasti.
Ülkedeki tahil ambarlarini farelere karsi koruyan ve bu özellikleri sayesinde Misir halki tarafindan çok sevilen kedilerin zamanla "tanri" olarak kabul edilmeye basladigini anlatan Armutak, Misir mitolojisinde çogunlukla siyah renkli kedilerin kullanildigina dikkati çekti.
Armutak, Tarihçi Herodot'un kitabinda, evinde besledigi kedi ölen Misirlilarin üzüntüden kaslarini kazittiklarini ve bunun bir yas göstergesi olarak kabul edildigini anlattigini aktardi. Kedileri öldürenlerden kedi görünümlü Tanriça Bastet'in hesap soracagina inanildigini dile getiren Armutak, söyle konustu:
"Ünlü tarihçi kitabinda eski Misir'da kedilerin öldürülmesinin yasak oldugunu, kedi öldüren bazi Romali askerlerin halk tarafindan öldürüldügünü, kedilerin atesten çok korktuklari, yanginlarda panige kapilip alevlerin içine dogru kosmamalari için Misirlilar tarafindan etten bir duvarla örülerek atesten uzak tutulduklarini detayli olarak yazar. Herodot 'Tarih' adli eserinin hiçbir yerinde kara kedilerin ugursuzluguna dair bir ifadeye yer vermez."
- "Orta Çag'da kara kediler yakilarak öldürüldü"
Orta Çag Avrupasi'nda, kadinlarin "cadilikla" suçlanmaya basladigi yillarda kara kedilerin de bu süreçten olumsuz etkilendigine deginen Armutak, o yillarda yasananlarda, kedilerin gözlerinde bulunan ve isigi yansitan "tapetum lucidum" adli katmanin etkili oldugunu dile getirdi. Bu katman sayesinde kedilerin gözlerinin daha parlak görülmeye basladigini, siyah kedilerin ise renkleri nedeniyle bedeni görünmezken sadece gözlerinin görülmesinin insanlari korkuttugunu vurgulayan Armutak, o günlerde yasananlari söyle özetledi:
"Sonunda 13 Haziran 1233 günü Katolik dünyasinin Papasi 9. Gregory bir fetva yayinlar. Bu fetvada kediler, özellikle kara kediler dogrudan seytanla iliskilendirilerek öldürülmeleri gerektigi bildirilir. Buna bagli olarak bu tarihten baslayarak 300 yil boyunca milyonlarca kedi ama en çok kara kedi ve cadilikla suçlanan binlerce kadin sahibi, kilise tarafindan yakilarak cezalandirilir. Kara kediler bir torbaya doldurularak agacin kalin bir dalina asilir. Bu arada torbanin altinda büyük bir ates yakilir. Torbada yanan kediler çiglik attikça, seytanin daha çok korkacagina ve oradan uzaklasacagina inanilir."
Armutak, çok tanrili pagan dünyanin izlerinin silinmesi amaciyla yapilan bu uygulamanin kara kedilerin bugün seytanla iliskilendirilmesi yönündeki inanisin kökeni oldugunu vurguladi.
- "Türk insani kara kediye karsi "çekingen"
Türkiye'de kara kediye yönelik, genel olarak "çekingen bir tavir" söz konusu olduguna isaret eden Armutak, su degerlendirmelerde bulundu:
"Günlük konusmalarda 'Önünden kara kedi geçmis" veya 'Aramiza kara kedi girdi' gibi az sayidaki ifadede, kara kedilerin toplumumuzda ürkütücü ve soguk varliklar olarak kabul edildigi görülmekte. Ama Islam dininin bu konuyla ilgili en küçük bir olumsuz isareti yoktur. Tam tersine kedilerin evin süsü oldugu ve onlarin içtikleri suyun bile kirli olmadigi vurgulanmistir. O halde toplumumuzda bu kara kedi çekincesinin kökeninde, iliskide bulundugumuz diger bazi kültürler ve özellikle bati kültürünün bulundugu söylenebilir. Tipki Cadilar Bayrami gibi bu da toplumumuzun bünyesinden çikmis degil baska kültürlerden ve özellikle Islam öncesi inanislardan kaynaklanarak kültürel etkilesim yoluyla toplumumuzu etkilemistir. Cadilar Bayrami'nda en sik kullanilan motiflerden birinin kara kedi oldugu da unutulmamalidir."
Kara kedilerin renkleri yüzünden toplumun bir kesimi tarafindan dislandigini ve evlere alinmadigini belirten Armutak, "Eve alindiktan sonra meydana gelen en ufak bir sanssizlikta sokaga atilan, geceleri korkuyla yaklasilan, tekin olmadigina inanilan ve bu nedenlerle yer yer siddet gören, korkutulan, aç ve susuz birakilan, karsi karsiya gelindiginde yollarin degistirildigi ve kovalanarak kaçirtilan sanssiz bir kedi grubudur. Tüm bunlara ek olarak bazi sapkin gruplar tarafindan öldürüldükleri de unutulmamalidir." dedi.
Kara kedilerin sezgileri güçlü, çok iyi gözlemci ve içe dönük hayvanlar olduguna isaret eden Armutak, "Kara kedilerin, insanlarin duygularini paylastiklari, aglayan kisilere sürtünerek ve mirlayarak teselli ettikleri, gülen insanlara miyavlayarak sevinçlerine ortak olduklari anlatilir. Kediler dünyasinda kara kedilerin sifaci oldugu yönünde inanislar da vardir." ifadelerini kullandi.