Ali TIRAŞ alitirash@yahoo.com Seçim bürolarını geziyorum. Parti ayrımı yapmadan, kimseyi birbirinden farklı görmeden izliyorum onları. Seçimden çok onların hayat serüvenleri ilgilendiriyor beni. Kendinden söz eden, kendi ihtiyaçlarından, kendi yaşamından söz eden insanlara rastlayamıyorum nedense. Herkes ülkenin sorunlarına düğümlenmiş, kendileri yok ortada. Sanki, geldikleri seçim bürosundaki partilerin liderleri tek umutları. Kendilerini umut gören kimse yok. Yurttaşlık haklarıymış, insan haklarıymış hiçbirinin umurunda değil, evlerinde, mahallelerinde, bu ülkede yaşananlardan habersiz, sadece parti liderlerinin dedikodusunu yapıyorlar. Kimse kendi acılarını, sevinçlerini, aşklarını, sevdiklerini, sevmediklerini, borçlarını, alacaklarını, sıkıntılarını, duygularını anlatmıyor, paylaşmıyor birbiriyle. Tribünden bir futbol maçı izler gibiler, sadece tuttukları parti için varlar. Oysa siyaset yaşamın ta kendisidir, bizim yaşadıklarımızdır. İnsanlarımız, akşam televizyonlarda izlediklerini konuşuyorlar, liderlerin birbiri ile ağız dalaşıyla keyifleniyorlar kendi aralarında. Dilenciler, ayakkabı boyacısı çocuklar, simitçiler, meczup insanlar da girip çıkıyor bürolara, onların hiçbirine çay bile ikram edilmiyor. Oysa bu çağda, 2011 yılı gerçeğinde, dilenen, simit satan, ayakkabı boyayan,yaşam koşulları yüzünden meczup insanlar durumuna düşenlerin yeri yok günümüz gerçeğinde. Onlar, bugün ülkeyi iyi yönetemeyenlerin cehaletidir sadece. Her seçim bürosunda yaşları 35-65 arası erkekler, bütün gün sadece seçim muhabbeti yapıyorlar. En tutucu, en ilerici partisi de aynı. Sanmayın ki biri diğerinden farklı. Hiçbir parti bürosunda yaşadığımız hayat ve bu çağın gerçekleri konuşulmuyor. Kent merkezindeki insan ve araç trafiği de seçim bürolarına benziyor. Osmaniye?de, bu avuç içi gibi kentin çarşısında her caddede onlarca polissokaklara caddelere, sokaklara, girip çıkan, duran, bekleyen araçlara ceza kesiyor. İşte bu yaşadığımız baskı bile iyi yönetilemediğimizin en güzel tanıtı. Bir matbaa, bütün gün ceza makbuzu basıyor. Yıl 2011, bu teknolojik, dijital çağda, her cadde sokak belliyken, trafik seyri kameralarla izlenirken, kent merkezinde ellerinde makbuz bir polis kalabalığısürekli ceza kesiyor. Osmaniye çok sakin bir kent, kimsenin kimseye zararı yok kentte. Ama kentin valisi, çarşı merkezine inmeye görsün, o an, o caddede, o sokakta yaşam duruyor, o cadde ve sokak trafiğe, insanlara kapanıyor, ta ki kentin valisi o bölgeyi terk edinceye kadar yaşam duruyor. İnsan yönettiği kentin yurttaşını, insanını bu kadar gerer, sıkar mı? Bu arada milletvekili aday adayı propagandası yapan araçların sonuna kadar açık hoparlörleri insanları rahatsız ediyor. Parlamentoda grubu olan her partinin onlarca milletvekili aday adayı var. Oysa, Osmaniye?yi TBMM?de sadece 4 aday temsil edecek. Elbette, milletvekili aday adayları kendilerini tanıtacaklar, ama onların kendilerini tanıtım olanakları o kadar çok ki. Osmaniye?nin henüz gazete bayilerinde satılan günlük bir kent gazetesi yok, ama onlarca yerel gazete çıkıyor, binlerce baskı yapan bu gazeteler en ücra köşelere kadar dağıtılıyor. Radyolar ve yerel televizyonlar da onları en güzel şekilde duyuruyor, tanıtıyor. SİZİ ANLATACAK YENİ BİR GAZETE GELİYOR Bu arada, güzel de bir haber verelim: Kısa bir süre sonra, ulusal gazeteler düzeyinde, her gazete bayide rahatça satın alıp okuyabileceğiniz bir günlük gazeteniz olacak. Benim birden bire bir internet sitesinde, yerel gazetelerde yazmaya başlamamın nedeni de bu, yeni oluşumun habercisi olarak aranızdayım. Çok yakın bir zamanda, Osmaniye?de, sizin sözcünüz, sınırsız ve kısıtlamasız sesiniz olacak, gazete gibi bir gazete ile karşınızda olacağız. BU SEÇİMİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN Evet, seçim bürolarını geziyorum. O bürolarda bizim yaşayan insanımızı göremiyorum. Ama onların hayat serüvenlerini, yaşamlarını çok merak ettiğim için aralarındayım. Bu kentte, bu hayatı birlikte paylaştığımız insanlarımızın, kendini hiçbir partiye, lidere feda etmeden, kendilerini en iyi biçimde temsil edecek adaylarıseçmesini gönülden diliyorum. Bu ülke, bu memleket, gelişme sürecinde olan bu kent hepimizin, Bu hayatı hep birlikte paylaşıyoruz, Bizi TBMM?de temsil edecek kişileri de dürüstçe seçeceğiz. Hiç birimizin yok birbirinden farkı. Ama hepimiz, daha çağdaş, Daha mutlu, Kendi ihtiyaçlarının daha bilincinde yurttaşlar olarak seçeceğiz bizi yönetecek insanları. Bu seçimin ne kadar önemli olduğunu hissederek kullanacağız oylarımızı. Kendini sizlere feda edeceklere güvenmeden, kimseye feda olmadan,kendi doğrularınızı sandığa yansıtacağınıza inanıyor, Sizden bir ses, bir ıslık bekliyorum. Yolun Açık Olsun Osmaniye! Seçim Öncesi Bizi, Kendinizi Unutmayın!