Tarih: 24.10.2022 22:07
‘Şehirleri güzelleştiren kadınlar’ başarı hikayelerini anlattı
Samsun’un Atakum Belediyesi tarafından düzenlenen “Şehirleri Güzelleştiren Kadınlar Atakum’da Buluşuyor” etkinliğinde kadınlar başarı hikayelerini anlattı.
Atakum Belediyesi, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Atakum Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin (ATAK) iş birliğinde “Şehirleri Güzelleştiren Kadınlar Atakum’da Buluşuyor” etkinliği düzenlendi. Vedat Türkali Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen etkinlik, Atakum Çocuk Korosu’nun mini konseriyle başladı. Akabinde moderatörlüğünü Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’nin yaptığı programda, Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, Bilecik Belediye Başkanı Mızrak Subaşı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, köy tiyatrosu kurucusu Ümmiye Koçak ve Atakum Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Kurucusu Avukat Gülay Deveci birer konuşma yaptı.
Programın açılış konuşmasını yapan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, "Kadınlar giderek Cumhuriyet ile birlikte toplumda yerini alıyor. Dünyada ilk devlet başkanı bir kadındır ve Türk’tür. Türk kadınlarının müthiş bir mücadele geleneği vardır. Atatürk zaten bunu her söyleminde dile getiriyor. Türk Medeni Kanunu’ndaki haklarını Türk kadını deyim yerindeyse söke söke alıyor. Türk kadınları 1900’lerin başından bugüne kadar örgütlenerek, haklarını arayarak içinde yaşadıkları toplumu güzelleştiriyor" dedi.
"Tek kadın belediye başkanı olmak aslında benim kaybetmek istediğim bir unvandır"
Cemil Deveci’nin açılış konuşmasının ardından konuşmacılara geçildi. Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, "Trakya’da tek kadın belediye başkanı olmak aslında benim kaybetmek istediğim bir unvandır. 10 kişi oluruz, 20 kişi oluruz ve tüm Türkiye’de mücadeleci kadınlar ön plana çıkar. Siyasette kadınların bu makamlara gelene kadar geçirdikleri süreç biraz sancılıdır. Bu kurtlar sofrasında işimiz biraz zordur. Hizmette bence kadın erkek belediye başkanı ayrımı yoktur. Bizim bir tek avantajımızın olduğunu düşünüyorum, o da annelik duygusudur. Anaç bakış açısıdır. Benim hayata geçirdiğim ilk proje kadın emek pazarı projesiydi. ‘Üreten Kadınlar, Kazanan Uzunköprü’ sloganıyla yola çıktık. Uzunköprü’nün en kıymetli alanlarının birinde 24 tane bungalov ev yaptık. Kadınlara ücretsiz bir şekilde buraları tahsis ettik. Engelsiz Kadın Faaliyet Evimiz 3 Aralık tarihinde faaliyete geçecek" diye konuştu.
"Yönetim kademelerinde daha çok kadın görmek istiyoruz"
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, “3 bin yıllık tarihi olan ve UNESCO Dünya Miras Listesi’nde kent ölçeğinde korunan ve Türkiye’deki tek kent olan Safranbolu’dan sizlere sevgi ve saygılarımı getirdim. Özlem başkanım gibi ben de bu kadın belediye başkanı olma unvanımı kaybetmek istiyorum. Keşke daha fazla olsaydık. Kadın belediye başkanı olarak bölgemizde tek olmak istemiyoruz. Yönetim kademelerinde daha çok kadın görmek istiyoruz. Erkeklerden daha az imkanlara sahip olduğumuz için benim kadın belediye başkanı olmamla birlikte ilk önce yaptığım her projeyi onların hayatını kolaylaştırmaya yönelik yapıyorum. İlk projemde ‘Oyun Evi’ projesiydi. Sadece çalışan olmak zorunda değilsiniz. Örnek veriyorum hastaneye giderken gibi emanet edebileceğiniz, emanet ettiğiniz yerde de çocuğunuzun eğitici bilgiler aldığı, eğlendiği, keyifli vakit geçirdiği bir alandır. Kendi ata tohumlarımızı dikiyoruz. Bunun sonucunda ise aldığımız fide veya ürünleri vatandaşlar ile paylaşıyoruz. Aynı zamanda kurduğumuz bir çocuk meclisimiz vardır. O çocuk meclisi bizim gibi ayda bir toplanıyor, kararlar alıyor. Biz onlarla birlikte şehri yönetiyoruz" şeklinde konuştu.
"Biz kadınlar mutlu olunca toplum da mutlu oluyor"
Projelerini anlatan Bilecek Belediye Başkanı Mızrak Subaşı, “Kadınların başarılı olmasının altında en önemli etken annelik duygusudur. Bizler biraz daha hassas oluyoruz. Bizler kadın kooperatifimizle birlikte ürünler yapıyoruz. Bilecik dokumasını dokuyarak, kadın istihdamına katkı sağlıyoruz. Erişte, salçamız, bizler onları ev hanımlarından alıp paketleyip ekonomiye katkı sağlıyoruz. Geçtiğimiz 2 yıl önce lavantalar ektik. Lavantalarımız inanılmaz güzel bir şekilde kendini gösterdi. Analizlerini yaptık. Onlardan çok güzel kokular, yağlar, sabunlar elde ettik. Yine onun satışını kadınlarımız yapıyor. Topluma karışamayan çocuklarımıza ücretsiz bakım sağlıyoruz. Çocuklarımız yarının geleceğidir. Bizler onlara ücretsiz bakım sağlarken aynı zamanda maddi zorluk yaşayan kadınlara da değiniyoruz. Yakın bir zamanda engelli yaşam merkezimizin açılışını yapacağız. Aileler biraz mola vermek istediklerinde kıymetli evlatlarını bizlere emanet edecekler. Biz de onlara çeşitli eğitimler vereceğiz. Biz kadınlar mutlu olunca toplum da mutlu oluyor” ifadelerini kullandı.
"Bıkmadan, yılmadan üstüne gitmeliyiz"
Köy tiyatrosu kuran Ümmiye Koçak, "Çocuklarımızı düşünceleri hür, özgür iradeli insan olarak yetiştirelim. Vicdanlı olarak yetiştirelim. Yaşadığım köyde bu kadınların yaşadıklarını ben yazarım, isimlerini de değiştiririm ve tiyatro kurarım dedim. Hiç kolay olmadı. Tiyatroyu oynadık. Baktım ki 23 yıl önce beleş bile oynasak kimse gelmiyor. Herkes televizyon izliyor. Ümmiye kızım o zaman dedim kendime sen film çek. Dedim ki biz kadınlar yaparız. 5 yıl boyunca onu araştırdım. Film nasıl çekilir diye araştırdım. 5 yıl sonra dedim ki ben artık bunu çekebilirim. Araştırma yaparken senaryo yazmayı öğreniyorum. Gündüz narenciye bahçelerinde çalışıyorum, gece de senaryoyu karakalemle yazıyorum. Belki de yüz defa yazdım. Her yazmamda profesyonellere gösteriyorum. Onlar da bana ‘Ümmiye anne bu tiyatro gibi olmuş’ diyorlar. Onlar olmuş deyinceye kadar usanmadan bıkmadan yazdım. Önemli olan kendimizi tanımalıyız. Ne istediğimizi bilmeliyiz. Bıkmadan, yılmadan üstüne gitmeliyiz. Ben kendimi tanıyordum. Ne yapmak istediğimi biliyordum. Çocukluğumda kendimi sorgulamaya başlamıştım. Filmi çektim. Mersin’de bütün kurumlar bizi destekledi. Akabinde kadın sanatçı ödülünü aldım" açıklamasında bulundu.
"Bizler ürünleri pazara ulaştırmayı daha kolay bir hale getirmeyi amaçladık"
Avukat Gülay Deveci ise şunları söyledi:
"Atakum’da 56 mahallenin 28 tanesi kırsal vasfındadır. Dolayısıyla oralarda üretilen çok fazla ürünler var. Bunun pazara ulaşması oldukça güçtür. Bizler ürünleri pazara ulaştırmayı daha kolay bir hale getirmeyi amaçladık. Ticaret Bakanlığının hibe destek programlarından yararlanmak için bir proje yazdık ve bütün makinelerimizi ücretsiz temin ettik. Biz kooperatifi kurduktan sonra üretim izni aldık. Her şey kitabına uygun halde devam etsin istedik. Belediyeye ait bir tesiste üretim yapmaya başladık. Bizden sonra da 11 tane kadın kooperatifi kuruldu. Bu konuda da örnek olduğumuz için çok mutluyum."
Konuşmaların ardından Ümmiye Koçak ve ekibi bir tiyatro gösterisi sundu. Tiyatro oyunun ayakta alkışlandığı etkinlik, hediye ve plaket takdimi ile son buldu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —