Selçuk Üniversitesi (SÜ) ile Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfınca “Aliya İzzetbegoviç’i Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri” kapsamında “Aliya İzzetbegoviç Paneli ve Fotoğraf Sergisi” düzenlendi.
SÜ Müze Binasındaki program, SÜ Selçuklu Araştırmaları Enstitüsünce hazırlanan, Aliya İzzetbegoviç’in farklı dönemlerine ait 88 fotoğrafından oluşan serginin açılışıyla başladı.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, panelin açılışında yaptığı konuşmada; Aliya İzzetbegoviç ve düşünce dünyasından önemli isimleri yad etmenin önemli bir görev olduğunu söyledi. Bilim ve düşünce dünyasından isimleri gelecek nesillere tanıtmak istediklerini ifade eden Prof. Dr. Aksoy, “Bir toplumun ayakta kalabilmesi ve bir medeniyet tasavvurunda bulunabilmesi; öz benliğine, öz kimliğine dönerek ve onun üzerinden yükselerek gerçekleştirebilir. Aliya ‘Düşmanına benzediğin zaman, savaşmanın anlamı kalmaz. Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.’ diyor. Selçuk Üniversitesi olarak kimliği ve kültürüyle öğrencilerimize kendi benliklerini, kimliklerini korumalarının ne kadar kıymetli olduğunu aktarmayı hedefliyoruz. Kendilerinin topluma önder, medeniyetine katkı verecek bireyler olarak yetişmelerini amaçlıyoruz. Bu da Aliya ve gönül dünyamızda yer edinmiş önderlerimizi, gençlerimize aktarmaktan geçiyor. Erol Güngör Hocamızı yeniden anlamak adına, gelecek dönemlerde yapmayı planladığımız Erol Güngör Sempozyumu ve bununla birlikte devam eden çalışmaları inşallah öğrencilerimizle buluşturarak farkındalığı ve farklılığı artıracağız. Bu çerçevede panelin hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Başkanı Hayrullah Başer de Aliya İzzetbegoviç’in sade bir insan olmadığını belirterek, “Aliya’yı doğru okuyup anlamamız gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple etkinliklerimizi 3 yıla yaydık. İnşallah gençlerimizin, insanımızın iyi anlayabileceği bu etkinlikleri Anadolu’da yaygınlaştırmak istiyoruz. En azından bizim coğrafyamız Anadolu’da, Balkanlar’da, Kafkaslarda, Orta Asya’da ve Orta Doğu’da Aliya doğru anlaşılmalı. Aliya sadece Boşnakların rehberi, bilgesi değil; Aliya bu coğrafyanın, tüm insanlığın bilgesi” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından SÜ Dilek Sabancı Devlet Konservatuvarı öğrencileri müzik dinletisi gerçekleştirdi. Sonrasında, SÜ Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın moderatörlüğünü yaptığı panele geçildi.

“Sırp mezaliminin sembolü; artemis çiçeği ve mavi kelebek”
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ortadoğu ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Hilmi Demir, büyük insanların büyük coğrafyalardan çıktığını belirterek Balkanlar’ı tanımadan Aliya İzzetbegoviç’in anlaşılamayacağını aktardı.
Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Dr. Osman Arslan, Bosna Hersek’teki toplu mezarların bulunmasında Sırp mezaliminin sembolü olan “Artemis çiçeği” ve “Mavi Kelebek” anekdotunu paylaşarak Aliya’nın bilgeliği hakkında açıklamada bulundu.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Karaaslan, güncel sorunların kadim cevabı olarak nitelendirdiği Aliya’nın eserlerini, günümüz perspektifinde değerlendirmenin önemini anlattı.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, Aliya İzzetbegoviç’in okuma ile özgürlük arasında bir bağ kurduğunu dile getirdi.
Programa Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah Eken, dekanlar, öğretim elemanları, Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı yönetim kurulu üyeleri ile öğrenciler katıldı.