Şenol Güneş: "Tek sorumlu benim"
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, 6-1 mağlup oldukları Hollanda maçından sonra yaptığı açıklamada, "Burada tek sorumlu benim. Çünkü seçimleri yapan benim. Başarısızlık da benimdir" dedi.
A Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri G Grubu 6. maçında deplasmanda karşılaştığı Hollanda’ya 6-1 mağlup oldu ve gruptaki ilk yenilgisini aldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Maça başlarken maçtan önce de konuştuğumuz gibi beklentimiz farklıydı. Kazanmak veya yüksek ihtimalle buradan beraber ayrılarak yarışta önde olmak istiyorduk. Ama maalesef kötü başladığımız oyun, yediğimiz goller, oyunun tamamına baktığımızda sayımızın 10 kişi kalması fark etmez. Rakibin daha üstün olduğu, kazanmayı hak ettiği bir maç oldu. Dolayısıyla biz de birinciliğimizi kaybetmiş olduk. Şu anda avantaj Hollanda’ya geçti. Norveç’i yenerek veya dört maçı kazanarak biraz zor ama ikinci olup şansımız devam ediyor. Dört maçı da kazanacak bir takımız ama bugün olağanüstü bir dağınıklık oldu. İlk golden sonra o imkanlar tamamen altüst oldu. Her maça çıkarken bir umudumuzu olduğunu düşünüyorduk. Tabii bunu daha önce başlangıçta, Hollanda ve Norveç maçıyla iyi başlayarak mutluluğa çevirmiştik. Ama geçen süre içerisinde özellikle Letonya, Karadağ maçıyla kaybettiğimiz puanla bugün 15 ve 16 puanda olmamız gerekirken, 11 puanda kaldık 6 maçta. Bu tabii ki bizim için başarısızlık. Üzgünüz ama aslında hiçbir şey de değiştirmiyor. Yani oyuncuların gayretinden, iyi niyetinden asla şüphem yok. Bunlar iyi oyuncular iyi karakterler, yetenekli, inançlarını cesur olmalarını hiç kaybetmesinler. Yine başaracak kadar bundan sonra dört maçı da kazanıp başarabilirler. Diğer taraftan baktığımızda takım olarak halkımızın beklentisi vardı. Onlar da bizden çok şey bekliyordu. Onlara da kendimizi mahcup hissediyoruz. Saha içerisinde hem yönetime hem bana bağırmalar oldu. Seyircinin bağırması normal ama yönetimin konuyla hiçbir ilgisi yok. Bu zamana kadar yönetim her türlü desteği özellikle başkan verdi. Onun adına da üzgünüm. Burada tek sorumlu benim. Çünkü seçimleri yapan benim. Başarısızlık da benimdir. İşte kararı zaten saha içerisinde aldık yanlış yaptık. Yani seçim olarak daha doğrusu başarıyı yakalayamadık. Dolayısıyla hatadır ama bundan sonraki alacağım karar şu anda alacağım bir karar değil. Onu alınca size açıklarım" şeklinde konuştu.
"Alırken yalvarıyorsun aldıktan sonra hakaret ediyorsun"
"Sorumluluk benim dediniz. İstifa mı edeceksiniz yoksa kadroda revizyon mu yapacaksınız?" sorusuna Güneş, "Ne yapacağımla ilgili konuşurum. O kültürü anlatmaya çalışıyorum. Sahaya çıktığımız zaman istifa diye bağırıyorsa, bir sene önceden beri maaş konuşuluyorsa, işte git ne zaman gideceksin diye bağırılıyorsa bunların Türk futboluna bir şey olmayacağını söylemeye çalışıyorum. Çünkü yönetimin yapacak bir şey yok. Yani sahaya çıkan yönetici değil ki. Başkan bizi her türlü imkana göre çalıştırıyor. Konu karışıyor. Türkiye’de işte orada yani bir düzen var. Alırken yalvarıyorsun aldıktan sonra hakaret ediyorsun. Bu doğru değil. Sahaya çıkan oyuncu sorumluluktan kaçmaya gelir duruma düşüyorsa o zaman bir maskeyi kendimiz oluşturuyoruz yani bunları bizi suçlamak için söylemedim. Futbol kültürü eğitimle olur, zamanla olur, doğru işlerin sürekliliği ile olur. İki maç kazandık mükemmel dedik, bir maç kaybettik kötü olduk. Ben bunları söylerken bugünkü mazeret olarak söylemiyorum genel olarak bundan sonra da yine aynı şekilde bir hoca da gelse, bir yönetim de gelse, oyuncu da gelse. Bu sistemin yani bu anlayışın doğru olmadığını, bu kültürün doğru olmadığını söylüyorum ama bugün biz maçı alsaydık da bu yanlış var. Başkan oynamıyor. Teknik adam olarak benim, ben seçiyorum. Türkiye’de olabilecek en iyi oyuncuları almaya çalışıyorum. Orada aldığım eksikleri siz tartışıyorsunuz, eleştiriyorsunuz. Ben de eleştirilerinize saygı duyuyorum. Kararla ilgili dediğim gibi onu da alırken çalıştığınız bir kurum var. Onunla ilgili konuşursunuz, alırsınız. Şu andaki görünen tablo iyi bir tablo değil. Ben bunu söylüyorum, mutlu değilim, huzursuzum. Kahredici bir sonuç. İnsan hayalleri için yaşar, hayallerine kavuşmak için yaşar. Kaldı ki hayallerin dışında, Avrupa Şampiyonası’na, Dünya Kupası’na katılmak, üst üste orada yarışmak aynı zamanda ülke futbolunun gelişmesini isteyen bir kişiyim. Ama yine de ben katılabileceğini düşünüyorum. Bu kadroya inanıyorum, inancım var. Ben başaramadığımı düşünüyorum ama buna sahip çıkılması lazım. Sahip çıkmak, taviz vermek değil. Yani yok etmek, baskı altına almak doğru değil. Bunun için söyledim. Yoksa bugünkü maçın sonucunda işte buna bağlansa o da doğru değil. Bazı söylemlerim başka yerlere kayıyor. Bugünkü maçı kaybettiğimiz de sonuç olarak başında da bendim ama bu kadronun iyi oynayıp, kazanma şansının olabileceğini düşünüyorum. Olabilmesi için de bu dediklerimizin biraz daha sakin kafayla düşünülüp, iyi yapılmasından yanayım. Kendi şahsımla ilgili, bir senedir neden maaşlar anlatıldı, neden bir saldırı var, onu bilmiyorum. Düzen öyle. Şeytanlık mı var başka bir şey mi var bilmiyorum ki. Bunların hepsi var. Türkiye’de yanında çalıştığın adam bile başka bir şey düşünüyor. Ben bakmıyorum. Onları güldürdüm. O da benim hatam, üzgünüm. Ama ben onlara hiç cevap vermek istemedim. Konumuz da o değil ama yani bu neden olur, bu bana olsun ama ben gittiğim zamanda gelen birine olmasın. Lucescu giderken kovmak isteyenler, bana gelirken yalvaranlar, 6 ay sonra iyi gidince suçlamaya başlıyorsa o zaman bir düzende bir yanlışlık var. Bu maçın sonucu değil, anlatıyorsunuz da o yüzden söyledim. Ben veda ederken bir düşünce devrimi olsun isterim. Yoksa benim gitmem, benim gelmem, ben yalvararak gelmedim yani. Gelirken sevinerek geldim ama bana yalvardıklarını düşünüyorum" diye cevap verdi.
"Bu bana değil başka biri de yapılmasın diye söyledim"
Basın toplantısında kullandığı ’Şeytani düzen’ lafına açıklık getiren Şenol Güneş, "İşte bir sene önceden yani bazı şeyleri oluşturup ondan sonra sonuçla bunu desteklemek doğru şeyler değil. Yani ben kaybettim. Ülkenin kaybolsun istemem. Ama o tip düşünceler oluyor. Yani benim maaşım, geldiğimden beri neden konuşulduğunu anlamış değilim. Hala da anlamış değilim. Beni sevmeyebilirsiniz istemiyor da olabilir ama milli takım antrenörü olarak saygı gösterilmesinden yanayım. Bunun kampanyasını yap ve arkasında hiçbir şey yokmuş gibi davranmayı doğru bulmam. Bunları yapıyorsa doğru. Bu bana değil başka biri de yapılmasın diye söyledim. Çünkü o iş ters döner yani yazık olur hepimize yazık olur. Bizim gidişimizle beraber bu işler daha düzenli olsun istiyoruz. Yoksa veya düşünülsün istiyorum. Biz de ebedi burada değiliz zaten" diyerek sözlerini tamamladı.