Tarih: 25.05.2023 15:19
Ses Partisi seçimin ikinci turunda Erdoğan’ı destekleyecek
Türkiye’nin Sesi Partisi (SES) Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı.
Eskişehir’de İstanbul, Ankara, Eskişehir, Yalova ve Amasya il başkanlarının da katıldığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan SES Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Bilgen, Ümit Özdağ’ın Millet İttifakı’yla yaptığı anlaşmayı değerlendiren ve CHP Gençlik Kolları’nın duvarlara "Suriyeliler gidecek" yazdığı fotoğrafları alıntılayarak, "Ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım" şeklinde paylaşım yapan Ümit Özdağ’a da değindi. Ayhan Bilgen, Özdağ’ın sert politikalar izleyebileceğini ve mülteciler üzerinden birtakım provokasyonlara zemin oluşturma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.
“Büyük çoğunluğumuz Erdoğan’ın desteklenmesi yönünde irade beyanında bulunmuştur”
Bilgen, 29 Mayıs itibarıyla Erdoğan seçimi kazandığında ona muhalefet ederek yollarına devam edeceklerini söyledi. Özellikle Erdoğan’ın yeni anayasayla ilgili vaadinin sıkı takipçisi olacaklarını ifade eden Bilgen, “MKYK’mızda ve il başkanları toplantımızda seçimin ikinci turunu değerlendirdik. Toplantımızda büyük çoğunluğumuzun Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiği yönünde irade beyanında bulunmuştur. Biz kapalı kapılar ardında siyaset yapan ya da aramızdaki farklılıkları yok sayan, görmemezlikten gelen bir particilik anlayışını doğru bulmuyoruz, manipülasyon yapmıyoruz. Bütün açıklığıyla kendi eğilimimizi yansıtıyoruz ama bizi takip edenle, parti üyelerimiz, gönüllülerimiz yine özgür iradeleriyle kendi tercihlerini yapacaklar. Bunun da altını çiziyoruz, biz her türlü karara saygı duyuyoruz. Her türlü tercihi de önemli görüyoruz. Ama değerli arkadaşlar biz bir muhalefet partisiyiz. Ne bu iktidarın geçmiş uygulamalarının tümünü savunan bir yerdeyiz, ne de koltuk hesabıyla bir ilişki ve böyle bir arayışın içerisinde olduk. Biliyoruz ki 29 Mayıs itibariyle seçimi Erdoğan kazandığında biz ona muhalefet ederek yolumuza devam edeceğiz. Bizim için henüz yeni yola çıkmış bir parti için kendi iç tutarlılığı, yarın sergileyeceği tavırla bugün ortaya koyduğu pozisyonun kendi içinde bir bütünlük arz etmesi çok daha değerli arkadaşlar. Özellikle Erdoğan’ın yeni anayasayla ilgili vaadinin çok net biçimde takipçisi olacağımızı söylüyoruz ve bu konuda çağrımızı da şöyle yapıyoruz; muhalefet grubu da Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak için sorumlu davransın. İki tarafta hükümet sistemini bize dayatmasın, başkanlık sistemi revize edilebilir. Belli ki uygulamada birtakım sorunlar var. Onlar da mevcut uygulamayı dogmatik biçimde ele almasınlar” dedi.
“Ümit Özdağ’ın İçişleri Bakanlığında mülteci politikası sert olabilir”
Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turunda Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı alan Ümit Özdağ’a da değinen Bilgen, “Muhalefet adı illa parlamenter sistem olsun diye yarı başkanlık öneriyor. Kendi önerdikleri de parlamenter değil. Zaten adını siz koyduğunuzda o iş değişmez. Dünyada literatürde halkın cumhurbaşkanını seçtiği sistem bir şekilde yarı başkanlık sistemidir ya da başkanlık sistemidir. Biz demokratik anayasanın Türkiye için en hayati gündem olduğunu düşünüyoruz. Bu gündemin hayata geçmesi için de mecliste bir uzlaşma gerekiyor. Mülteci karşıtlığının böyle bir üslupla belgeye yazılıp, dokümana bağlanarak ortaya koymuş olmasıdır. Yoksa herkes kendi tercihiyle Sinan Oğan da, başka isimler de istedikleri ittifakta yer alırlar. Biz onları kritike etmek için söylemiyoruz. Ümit Bey’e iktidar ne vaat etmiştir, ne taahhüt etmiştir, Ümit Bey Zafer Partisi adına ne talep etmiştir bilmiyoruz. Yani dışarıya bir mülteci tartışmasıyla ilgili bir şey yansıdı, başka iddialar da var. Talep edilen bakanlıklarla ilgili iddialar var. Biz bu kulis bilgilerini bir şekilde ifade edemeyiz ama Ümit Özdağ’ın kendisi ben içişleri bakanı olduğumda böyle olacak diye dün mesaj yayınladı. Şimdi Ümit Özdağ’ın İçişleri Bakanlığında mülteci politikası bizim eleştirdiğimiz Süleyman Soylu’nun politikalarından daha sert, hatta çatışmacı ve muhtemelen mülteciler üzerinden birtakım provokasyonlara zemin oluşturma ihtimali çok daha yüksek” ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —