Şeyh Edebali Türbesi yerleşkesi içinde bulunan kıl çadır belediye tarafından mühürlendi. İşletme sahibi bahse konu yerin bir kısmının kendisinin tapulu yeri diğer kısımların ise Milli Emlak’tan kiraladığını söyledi.
Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’nin kayınpederi ve devletin manevi kurucusu olan Şeyh Edebali Türbesinde bulunan işletmeler arasında ki rekabet birinin mühürlenmesine neden oldu. İki işletme birbirlerini şikayet edince konu hakkında Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından bir karar çıktı.
Kararda "Söz konusu izinsiz ve kaçak yapıların kaldırılması" neticesine varıldı. Bu karar sonrası Bilecik Belediye Encümeni her iki işletmede bulunan söz konusu yerlerin yıkımına karar verdi. Bunun üzerine yerleşkede bulunan 2 esnaftan biri olan Servet Yılmaz konuyu yargıya taşıdı. Mahkeme belediye encümenin "Yapı tahsil zaptı" düzenlenmediği için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bugün belediye avukatı, zabıtalar ve İmar Müdürlüğüne ait çalışanlar bahse konu Servet Yılmaz’a ait kıl çadıra geldi. Ekipler işletmeyi mühürlemesinin ardından Servet Yılmaz bahse konu yerin kendisinin tapulu alanı olduğunu mutfak kısmının bulunduğu yerin ise, Milli Emlak’tan kiraladığını söyledi.
"Bu yapı 1 ve 3’üncü derece sit alanı içinde"
Belediye avukatı Erman Şahin, bu yapının kaçak olduğunu söyleyerek, "Bu alan Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun belirlediği 1 ve 3’üncü derece sit alanı içinde. Bu nedenden dolayı yerin kimin olduğu konusunda bir önemi yok. İlgili yapının kaldırılması ilgililere tebliğ edildi. Yapıyı kaldırmadılar. Gerekli açıklama önümüzde günlerde belediye tarafından yapılacak" dedi.
"Bizde ruhsatı iptalin ardından belediye karşı dava açtık ve kazandık"
İşyeri sahibi Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Servet Yılmaz’ın babası Cemil Yılmaz ise, kendisinin bu alanı sit alanı olarak kabul görmediği zamanda aldığını ve üzerine hiç bir şekilde betonlaşma yapmadığını söyledi. Şeyh Edebali Türbesi yerleşkesi içinde bulunan meydanında kendi tapulu yeri olduğunu anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti; "Burada benim 2 tane tapulu alanım var. Biri çadırın kurulduğu alan diğeri de bu alan. Çadırımın kurulduğu yerin 24 metrekaresi Milli Emlak’a ait. Geçen sene bu aylarda belediye bize bir yazı göndererek ’Ruhsatınız olduğu yer burası değil" dediler. Bizde dedik burası bizim tapulu yerimiz. Dava açtılar ve sonrasında bizim işletme ruhsatımızı iptal ettiler. Bizde ruhsat iptalinin ardından belediye karşı dava açtık ve kazandık. Şu an çadırın içinde olmasa da dışarıda çayımı gözlememi satarım. Geçmişte karşıda ki esnaf bizi şikayet etti. Aynı zamanda belediye kurula bizi şikâyet ediyor. Buranın kaçak yapı olduğuna dair belediyenin yaptığı şikâyet sonrasında Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu inceledi ve yıkım kararı verdi. Sonra belediye bize 2 ay süre tanıdı. Biz buna karşı yürütmeyi durdurma davası açtık. Biz bunu kazandık ve bunlar tekrar yürütmeyi durdurma kararına itirazda bulundular. Biz tekrar bir dava daha açtık. 2 gün önce dava sonuçlandı. İstanbul Bölge Mahkemesi kararın durdurulmasına karar verdi. Bunlarda ellerinde bir şey bulamayınca mühürlemeye geldiler" dedi.
Öte yandan Cemil Yılmaz, son olarak bugün yapılan işlemle ilgili herhangi bir yazılı tebligat almadıklarını, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirterek, belediye hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.