Şifa deposu çiriş otu için kilometrelerce yol gidiyorlar
Şifa deposu çiriş otu için kilometrelerce yol gidiyorlar
Karların erimesi ve ilkbaharın gelmesiyle doğada kendiliğinden yetişen ve şifa kaynağı olarak bilinen çiriş otu, binbir zahmetle dağlardan toplandıktan sonra sofraları süslüyor.
Zengin bitki örtüsüne sahip olan Ağrı’nın Eleşkirt ilçesine bağlı Yeşilova köyünde, ilkbaharın gelmesiyle dağlık alan, orman ve dere kenarlarında kendiliğinden yetişen çiriş otu vatandaşlar tarafından binbir zahmetle toplandıktan sonra sofralarda yerini alıyor. Dağlık ve kayalık arazilerde çiriş otu toplayan vatandaşlar, bıçak yardımıyla kökünden kestikleri otları özenle torbalara yerleştirerek evlerine götürüyor. Burada çiriş otunu çamur ve yabani otlardan temizleyen kadınlar, çiriş otunun bir kısmını yemeklerde kullanmak üzere kendilerine ayırırken geri kalanını da kışın kullanmak üzere kurutuyor. Şifa kaynağı olarak bilinen bu otlar bölgede ‘gulik’ olarak biliniyor.
“Birçok hastalığa iyi geliyor”
İlkbaharın gelmesi ve karın yerden kalkmasıyla birlikte her yıl çiriş otu toplamak için dağ köylerine geldiklerini belirten Salih Doğan, “Bugün çiriş toplamaya geldik. Karın erimesiyle beraber bu otlar da çıkmaya başlıyor. Tadı gerçekten çok güzel. Yumurtayla kavurması yapılıyor. Kurutup kışın da yiyoruz. 35 kilometre yol geldik çiriş toplamak için. Kar yerden kalktıktan sonra çıkan bu otun ömrü en fazla 15 gündür. İlkbahar ilacıdır bu. Birçok hastalığa iyi geliyor. Saf kavurması daha güzel oluyor“ ifadelerine yer verdi.
“Tam bir şifa deposu”
Dağlardan topladıkları otları çamur ve yabani otlardan ayırdıklarını söyleyen Türkan Doğan, çiriş otunun bir şifa kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Dağlardan ve köylerden bu çirişi topladık getirdik. Şu an temizliyoruz. Temizledikten sonra biraz haşlayacağız. Daha sonra poşetleyip derin dondurucuya koyacağız. Hem bu mevsimde hem de kışın kullanabiliyoruz. Tam bir şifa deposudur. Haşil yemeği yapılıyor. Tadı gerçekten mükemmel oluyor bu yemeğin. Süt çorbası yapılıyor, her çeşit yemek yapılabiliyor bu otla” dedi.