Sinop Tarihi Cezaevi’nde Roma dönemi kitabeleri bulundu
Sinop Tarihi Cezaevi’nde Roma dönemi kitabeleri bulundu
Sinop’ta restorasyon çalışmaları sırasında Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nde Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen 2 kitabe bulundu.
Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nde cezaevi surlarının açılması için yapılan restorasyon çalışmaları sırasında cezaevi duvarlarında Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen 2 kitabe ortaya çıktı. Bulunan Kitabelerin hem dünya hem Sinop için önemli olduğuna değinen İl Kültür ve Turizm Müdürü Hikmet Tosun, "Restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. 2022 Ocak ayı itibariyle tarihi cezaevi kültür kompleksi dönüştürülmüş olarak yüklenici firma tarafından bize teslim edecektir. Bu çalışmalar esnasında yapı içerisinde mevcut bulunan cezaevi döneminde ihtiyaca binaen tuğla ile yapılmış olan ve tarihi gölgeleyen müştemilat binaları ortadan kaldırıyoruz. Sinop Kalesi ve iç kalenin tarihini ortaya çıkarıyoruz. Bu çalışmalarımız esnasında üç bölümden oluşan iş yurtlarının birinci bölümünü yıktık. Yıktığımız birinci bölümünün arkasında çok enteresan kitabeleri rastladık. Antik dönemde, Roma kitabeleri iki önemli kitabeye rastladık. Bu 2 kitabe de sökülmüş vaziyette daha ne zaman söküldüğünü bilmiyoruz. Yapının arkasındaki boşluklarla bunu söylüyoruz. 1965-1970’li yıllarda yapılırken mi yoksa daha önceki yıllarda mı söküldü bilmiyoruz. İki önemli Roma kitabesine de çözdürdüğümüz de Sinop tarihi hem dünya tarihi hakkında önemli bir ipuçlarını ulaşacağımızı kanaatindeyiz. Yıkım faaliyetlerimiz devam ediyor. 2. ve 3. bölümleri yıktığımızda yani Selçukluların yapmış olduğu iç kale duvarını ortaya çıkardığımız da nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ama Selçukluların kullandığı devşirme malzemelerinde Roma sütun başlıkları, Roma sütunları ve çeşitli Roma kitabelerine rastlıyoruz. Bizi burada hayrete düşüren şey, Selçukluların Roma kitabelerini yapmış oldukları iç kaleye yerleştirmiş olmaları. Hem Selçukluların kültüre bakış açısından hem de bize bıraktıkları miras açısından önemli sayıyoruz. Restorasyon işimiz devam ediyor. Muhtemelen altı ay içerisinde cezaevinin müştemilatının tamamı temizledikten sonra restorasyon bölümü işine geçeceğiz” dedi.
Restorasyon halka açık
Konuşmasında ’yüklenici firmanın özenli çalışmadığı ve kitabeleri sökerken zarar verdiği’ şeklinde çıkan iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen Tosun, ”Restorasyon bölümünde de bina içerisinde yaptığımız kazılarda 5 metreye yakın duvar tiplerinde kazılar gerçekleştiriyoruz. Bu kazılarda da binanın statik hesapları ve güçlendirilmelerini hangi dönemde nasıl kullanıldığını, deniz seviyesinden ne kadar dolgu alanı oluşturulduğunu, iş şeklinin nasıl olduğunu bu konularla ilgili de bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Projemiz Kültür ve Turizm Bakanlığımızın denetiminde hem anıtlar kurulu hem Avrupa Birliği delegasyonu, Avrupa Birliği İşleri Başkanlığı, Bakanlığımız Kültür Ofisi, İl Müdürlüğümüz ile koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Her ay da pandemi sebebiyle telekonferans sistemiyle yapılan iş ve işlemler hakkında ve müdahalede bulunmuyoruz ve yapılan iş ve işlemlerin tamamı kontrol dahilinde yapılıyor. Müteahhit hiçbir taşı firmasının izni olmadan sökemez, hiçbir iş ve işlem yapamaz. Piyasadaki konuşmalar hepsi farazidir. Çalışmalarımızı tamamen projeyi halka açık toplantılarla oluşturduk. 30’a yakın Sinop’ta muhtarlarından sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı toplantılar gerçekleştirdik. Sinop’ta hiç kimse diyemez ki bu projeden benim haberim yoktur. İstanbul’daki Sinoplularla, Kanada’da büyük toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantımızda Paris Belediyesi, Lizbon Belediyesi, İtalya Belediyesi yine büyükelçilikler yani Avrupa Birliği bu projeyi çok yakından takip ediyor. Neden ediyor? Bu proje bir model projedir. Bu proje ilk defa Sinop’ta Türkiye’de uygulanıyor. Eğer biz burada başarılı olursak, bu projenin diğer modelleri de diğer illerde de uygulanacaktır. Diğer illerin Van’ın, Gaziantep’in müracaatları da bizim projeye eşdeğer. Sinop projesinin model olarak bitmesinden sonra talepler değerlendirilecektir. Dolayısıyla biz hem Türkiye hem de Avrupa Birliği’ne bu proje ile beraber bir model projede oluşturmaya çalışıyoruz. Bundan sonra yapacağımız toplantılarda halkı da çağıracağız. Gayet şeffaf bir şekilde çalışıyoruz. Çünkü sadece Sinoplular değil bütün Türkiye’ye açığız. Çünkü cezaevini halka kapatmadık. Herkes Türkiye’nin her yerinde insanlar geliyor, geziyor bizzat restorasyon çalışmalarını görüyor" diye konuştu.