Şırnak’ta eşleri ve evlatları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan aileler, HDP Şırnak il binası önünde 13’üncü haftada da bir araya geldi. HDP’liler acılı ailelerin açıklama yapmasını ses sistemlerini açıp ses çıkararak engellemeye çalıştı.
Acılı ailelere şehit aileleri ve Şırnaklı kadınlar eşlik etti. Yoğun güvenlik önlemleri altında ellerinde Türk bayrakları ile HDP il binasına gelen kadınlar, terör örgütü PKK’ya ve HDP’ye tepkilerini dile getirdi. Kadınlar sık sık ’Kahrolsun PKK’, ’Şehitler ölmez vatan bölünmez’ ve ’Kahrolsun PKK, işbirlikçi HDP’ sloganları attı.
Doğan Aslan’ın babası Emin Aslan, 14 yaşındaki oğlunun 2015’te kaçırıldığını belirterek, "HDP’nin işbirliği ile kaçırıldı. Sloganlarını da görüyorsunuz. Bunlar Kandil’in uzantısıdır, bunlar PKK ile iş birliği halindedir. Biz her zaman söylüyoruz. Bu HDP siyaset yapmasın, gitsin kendi siyasetini Kandil’de yapsın. Biz bunları Türkiye’de istemiyoruz. Biz bölücü değiliz ama bunlar bölücüdür. Bunlara inanmayın. Kesinlikle Kürk halkı artık uyanıktır. Kürt halkı zerre kadar artık bunlara inanmıyor. HDP, PKK’nın uzantısıdır, bu kesinleşmiştir. Buradan İnsan Haklarına da mesaj yolluyorum, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine de sesleniyorum. HDP’yi içimizden kaldırın, istemiyoruz. Bizim temsilcimiz değildir" dedi.
Doğan Aslan’ın annesi Hamdiye Aslan da "Her hafta ben Şırnak’ta HDP önüne geliyorum. Oğlum daha 14 yaşındaydı. HDP oğlumu dağa sattı. Kendi çocuklarını Avrupa’ya gönderiyor, silah altına aldılar Dağan’ı ve Avrupa’ya sattılar. Ben çocuğumu istiyorum. Hiçbir hakları yoktu çocuklarımı götürmeye, bu 6 yıldır ben çocuğumun peşindeyim. Ne hakları var, ne çocuğumu bana gösteriyorlar ne de benimle konuşturuyorlar. Bu 6 yıldır yüreğim yanıyor. Benim çocuğumu bana versinler, kendi çocuklarını götürsünler. Çocuğum üzerinden maaş alıyorlar" diye konuştu.
HDP Şırnak il binası önünde açıklama yapan Ömer Üstek, oğlu Metin’in 6 yıl önce henüz 15 yaşındayken dağa kaçırıldığını ve bir daha ondan haber alamadığını söyledi. Baba Üstek, "Ben oğlum için geldim buraya. Ben HDP’den davacıyım. Oğlumu nasıl götürdüler ise öyle getirsinler. Çocuğum nerdeyse getirsin, biz ancak o zaman bu eylemlerimizden vazgeçeriz. Getirmedikleri müddetçe ölene kadar biz bu eylemi yapacağız. Ben İstanbul’da çalışıyordum. Oğlum arıyordu baba ben senin yanına çalışmaya geleceğim diye. Bende hep sen küçüksün gelme derdim. Oğlumu kandırdılar, götürdüler. O zamandan bu yana bir haber alamadık. Ben çocuğumun davasının peşindeyim" dedi.
HDP il binası önünde bir süre eylem yapan aileler, daha sonra dağıldı.