Sivasspor’un eski futbolcusu ’Çolak Selo’ ölen taraftarları unutmadı
17 Eylül 1967’de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında çıkan olaylarda ezilerek hayatını kaybeden 43 taraftarı, o dönemde Sivasspor’un formasını giyen ’Çolak Selo’ lakaplı 75 yaşındaki Selahattin Elbay, mezarları başında tek başına andı.
Kayseri’de 17 Eylül 1967’de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçına Sivas’tan 40 otobüs, 20 minibüs ve trenle çok sayıda taraftar gitmişti. Maçın 25. dakikasında Küçük Oktay’ın golü sonrası karşılaşmada olaylar çıktı. Kavgadan kendini korunmak isteyen Sivasspor taraftarları da tribünlerden çıkmak istedi. Çıkış kapısının içeriye doğru açılması nedeniyle çıkan izdihamda 43 kişi hayatını kaybetmişti.
Olayın yıl dönümü nedeniyle Sivasspor’da o dönem forma giyen eski futbolcu ’Çolak Selo’ lakaplı Selahattin Elbay, ezilerek vefat edenlerin Yukarı Tekke’de bulunan mezarlığına giderek tek başına dua etti.
"Spor dostluk, barış ve kardeşliktir"
Selahattin Elbay, Türk futbol tarihinin ’En kara günü’ olarak tarihe geçen anları İhlas Haber Ajansı’na anlattı. Elbay, "Ben Sivasspor’a ilk imzayı atan futbolcuyum. 1967 yılında sezon başladıktan sonra 5. maçımız Kayseri ileydi. Deplasmana gittik. Maça her iki takımında taraftarlarının fazla ilgisi vardı. Maç coşkuyla başladı. 25. dakikada hakem Lütfü Kuşdemir, halen aklımda Malatya bölgesinden hakem. Auta giden topu korner olarak değerlendirdi bizim aleyhimize. O kornerden gelen topa Oktay kafayla golü atınca Kayserispor 1-0 öne geçti. Auta giden topun korner olup gol olması bizim taraftarları üzdü. Tezahüratlar yapılmaya başlandı. Buna da Kayserisporlu taraftarlar cevap verince ilk deve bu şekilde tamamlandı. Biz ikinci yarıya başlamak için soyunma odasında beklerken dışarıda olayların çıktığını öğrendik. Antrenörümüz Hilmi Kiremitçi ağabey dışarıya gidip olayları yakından takip etti ve bize gelip anlattı. Dışarıda istenmeyen olayların olduğunu söyledi. İkinci yarının geç başlayacağını hatta başlayamayabileceğini söyledi. Olaylar gittikçe büyüyormuş. Bizde soyunma odasın kendimizi koruma şekilde bekledik. O zamanlar tahta sandalyeler vardı. Onları kırıp elimize sopa olarak aldık. Bize karşı bir saldırı olursa, o sopalarla spor kıyafetlerimizle 3-4 saat soyunma odasında bekledik. Maalesef ikinci yarı oynanmadı. Resmi araçlar geldi, bizi alıp stadyumdan uzaklaştırdılar. Bizler de kaldığımı tesislere gidip eşyalarımızı alıp, Sivas’a yola koyulduk. Yolda radyodan olayların çıktığını, yaralıların olduğunu, ölülerin olduğunu öğrendik. Böylesi bir olayın futbol tarihine kara bir leke olarak geçen olayın tekrarlanmaması en büyük temennimdir benim. Sporun dostluk, barış ve kardeşlik şeklinde devam etmesi gerekir. O maçta yaşamını yitiren Sivaslı Yiğidolar’a Allah’tan rahmetler diliyorum. Mekanları cennet olsun" dedi.