Ali TIRAŞ Yazıyor (alitirash@yahoo.com) Siyasette Türkiye?nin içine düştüğü çıkmaz yoldan geri dönmemiz bu seçimle olasıdır. Şu an hepimiz gelecekten konuşmak yerine, genç ya da yaşlı, güçlü ya da güçsüz, varlıklı ya da yoksul, etkili ya da etkisiz, hemen şimdi eyleme geçmeliyiz. Öyle büyük düşünmeye de gerek yok. Devlet tarafından desteklenmiş, ?Hiç bu kadar iyi yaşamamıştık? diyen yoksul bir kesim var, o kesim iktidar partisinin oy deposu. Bırakın bu insanlar iyi yaşasın. Onlar üzerinden siyaset yapmayın. Aklınızı kullanın onlar size de oy versinler. Böyle yazınca bazı okuyucular biçimde beni aforoz etmeye başlıyor. ?Osmaniye?de Milletvekili Olmanın Şifresi? başlıklı yazımın bu tür yorumcularına şöyle yanıt verdim: ?Bir ucubeye benzetilen siyasetin aptalını oynamaya daha ne kadar devamedeceksiniz?? HAYVANLARI SEVİYOR MUSUNUZ? 2007 yılında Osmaniye Belediyesince 10 dönümlük bir arazi üzerinde ?Hayvan Barınağı? kuruldu. O zamanki AKP?li belediye başkanı Davut Çuhadar, bu konuda çok takdir topladı. Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği (DOHAYKO), Başkan Çuhadar?ı, hayvanların yaşam haklarına ilişkin duyarlı davranışından dolayı teşekkür plaketiyle ödüllendirdi. Bir süre sonra barınakta toplanan hayvanların ölüme terk edildiğini, aşılarının yapılmadığını, iyi beslenmediğini, barınakta bir veterinerin bile bulunmadığını öğrendik. DOHAYKO Başkanı Nesrin Çıtırık ile yerinde yaptığımız gözlemlerimizde gördük ki, gerçekten barınak çok kötüydü, sanki, ?İşte bizim de hayvan barınağımız var? demek için yapılmış gibiydi, hayvanlar çok perişan durumdaydı, hemen hemen hepsi de bakımsızlıktan hastalanmıştı. Belediye Başkanı Davut Çuhadar ile bu konuyu baş başa görüştük. Başkan Çuhadar, barınaktaki hayvanlara yeterince bakım yapılmadığını kendisi de kabul ediyordu. Partililerin yoğun eleştirilerinden bıkmıştı ?Bu kadar aç insanımız varken, sokak itiyle mi uğraşıyorsun.? diye dalga geçmişlerdi. Bu sıkıntılarını anlatırken sıkı sıkı da, ?Bunları gazetende yazma? diye tembih ediyordu. Hele bir de, o günlerde AKP?lilerin karşı olduğu Cumhuriyet?te yayınlanırsa hali nice olurdu. ?Vallahi? dedi, ?Düdüğe kor öttürürler.? SİYASET, NİÇİN GEREKTİĞİ GİBİ İYİ YAPILMIYOR? Bu soruyu, çok değişik biçimlerde de sorabilirsiniz. Biliyorum, işlerin kötüye gitmesini çok seviyorsunuz. Hele siyasette, rakibiniz ne kadar kötüyse, siz o kadar mutlusunuz. Böyle olması da doğaldır, bir korku toplumunda yaşıyorsunuz. Korktuğunuz için iyilikten yana değil kötülükten yana çalışıyor zihniniz. İşlerin iyi gitmemesi, siyasetteki bu kötü huyluluğunuzdan kaynaklanıyor. Baksanıza liderlerin hepsi birbirinden huysuz. Seçim sonuna kadar hepinize iyilik ve sabır diliyorum. Dileriz, öyle bir siyasi düzen kurulur ki, kötülükler yok olur, herkes içinde ne kadar kötülük olursa olsun iyi davranır birbirine. Buna, bu günlerde çok ihtiyacımız var. Yaşam, sahip olduğumuz en büyük gerçek. Daha sağlıklı, daha güzel, daha mutlu yaşam için, 11 Nisan akşamı belirlenecek adaylarımıza 12 Haziran seçimlerinde başarılar diliyorum. Şansınız Açık Olsun. Bu arada, Hoşçakalın. Başak Gazetesi Sitesi?ndeki beraberliğimiz buraya kadarmış? Yoğun ilginiz ve paylaşımlarınız için teşekkür ederim.