4 Ekim Dünya Sokak Hayvanları Koruma Günü’nde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün ev sahipliğinde Muğla’da ilki gerçekleştirilen Sokak Hayvanları Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi yayınlandı.
Sokak hayvanları çalıştayı sonuç bildirgesinde, “Köpeklerin buzul çağından önce, yaklaşık 11 bin yıl önce evcilleştirildiği, kedilerin ise 4bin yıldır toplumla iç içe yaşadığı için kedi ve köpekler sokağın değil toplumun hayvanlarıdır ve dolayısıyla toplum sağlığını doğrudan etkilemektedir. Hızlı üreme özellikleri bakımından kedi ve köpekler hem toplum sağlığını riske atmakta, hem de hızlı artan popülasyon nedeniyle hayvan refahı da olumsuz etkilenmektedir. Hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve ‘zoonoz’ olarak tanımlanan enfeksiyöz hastalıklar oldukça önemli bir halk sağlığı sorunudur. Leishmaniasis Akdeniz, Afrika, Asya ve Güney Amerika bölgelerinde endemik olarak görülmekte ve 350 milyondan fazla insan için risk oluşturmaktadır. Parazitin insanlara bulaşmasında ana rezervuar köpeklerdir. Ülkemizde hastalık özellikle kıyı Ege bölgesinde yaygındır. Ülkemizde Bin 391 belediye varken, bu sayının yaklaşık 5’te 1’i kadar belediyede hayvan bakımevi mevcuttur. Muğla’da ise Muğla Büyükşehir, Dalaman, Fethiye, Seydikemer, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Bodrum Belediyesi’ne ait toplam 9 adet farklı özellik ve donanıma sahip hayvan bakımevi bulunmaktadır. Muğla genelinde 2022 yılının ilk 6 aylık verileri ile ortalama aylık kısırlaştırma sayısının Bin 669 olduğu, il genelinde kısırlaştırılmamış sahipsiz hayvan sayısının ise 45 binin üzerinde olduğu ortaya konulmuştur. Salgın hastalıkların önlenmesi ve hayvan hareketlerinin izlenmesi amacıyla ev hayvanlarının kimliklendirilmesi ve kayıt altına alınması çerçevesinde Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yaklaşık 15 aylık bir süreçte 3 bin 946’sı kedi, 12 bin 538’i köpek olmak üzere toplam 16 bin 484 sahipli kedi ve köpek ‘Ev Hayvanı Kayıt Sistemi’ kaydı gerçekleştirildi. Ülke genelinde kayıt altına alınan hayvan sayısı olarak Muğla ilk 10 il içerisinde yer almaktadır. Hayvan sahiplerinin mevzuat çerçevesinde görev sorumlukları yerine getirmediği, kırsal mahallelerdeki sahipli hayvanların büyük çoğunluğunun başıboş bırakılmaları ile turizm bölgelerinde sezon başında sahiplenilen hayvanların sezon sonunda sokağa terk edilmelerinin kontrolsüz üremeye sebep olduğu açıklandı. Bilinçsiz sahiplenmenin önüne geçmek için muhtarların, vatandaşların, özellikle çocukların bilgilendirilerek çok ciddi bir kültürel mücadelenin de sergilenmesi istendi. Nüfusu 25 binin altında olan belediyelerin bakımevi kurma zorunluluğundan muaf tutulmasının aynı hassasiyeti göstermeyecekleri için yürütülen tüm çalışmaları sekteye uğratacak ve bakımevi olan belediye sınırlarına kedi ve köpek bırakma olayları devam edeceği dile getirildi.