Nihayet tehlikenin farkında olanlar yollara düştüler. Tehlike ne mi? Tehlikeyi muhalefet partilerinin liderleri her ortamda vatandaşların dikkatlerine sunuyorlar. Ama bizler vatandaşlar olarak ?Namaz, Niyaz, Boğaz? sözleriyle özetlenecek şekilde ?narkozlu? isek diyecek bir şey bulamayız. MHP Genel Başkanı özellikle Konya İl Başkanlığı Kongresinde yaptığı konuşmayla Türkiye?nin içinde bulunduğu tehlikeyi gözler önüne serdi. Şimdiye kadar ki imajının aksine irticalen yaptığı konuşmanın içeriğini basından izlemişsinizdir.Onun için haber özeti gibi konuşmasını tekrar etmeyeceğim.Genelde vatandaşların tepkilerine bakacak olursak, Millet yiğit bir ses bekliyor! O ses ve vasıf "Gavurdağlı`da" yani Sayın Bahçelide zaten mevcut!Bu millet son yıllarda sadece askerinin kafasına çuval geçirilmesinin ?onur kırıklığını? yaşamıyor. Olur, olmaz konularda müstemleke valisi gibi ordumuza, adaletimize laf yetiştiren iç işlerimize yönelik direktif verir gibi konuşan AB(D) sözcülerinin ezikliğini çekiyor. İşsizliğin ıstırabını, yoksulluğun cefasını, yolsuzluğun üzüntüsünü duyuyor. Öyle ya Allah, din, iman, hamdolsun, inşallah, maşallah, Rabbim? kelimelerini ağzından düşürmeyenlerin çok olduğu dönemde şartlar böyle mi olmalıydı? Ya birde dış bağlantılı kâğıttan kaplanların taraflı yayınlarıyla beyin yıkama faaliyetlerine ne dersiniz?Millet her şeyin farkında! Millet artık uyanıyor! Buna Konya?mızdan bir örnek verelim. AKP Konya Milletvekillerinden hiçbirine ne Bakanlık ne de Genel Merkezde bir görev vermemesine rağmen, sizin bakanınız benim diyen Sayın Başbakanın partisine yerel seçimlerde Konya seçmeni nerdeyse %70 oyla destek verdi. Ama aynı Konyalı AKP İl başkanlığı seçimlerinde ben Konya?nın Bakanıyım diyen Sayın Başbakan ve AKP Genel Başkanına tavrını koydu! Bir yerde AKP?li delegeler ?parti içi demokrasiyi ? işleterek mahalli basından izlediğimiz kadarıyla O?na rağmen O?nun işaret ettiği kişiyi değil, kendi iradeleriyle bir başkasını İl başkanı seçtiler! Bu takdire şayan delege tercihi partilerde görülen ?Liderokrasi? anlayışının iflasının göstergesi demektir!MHP Genel Başkanının konuşmasına geri dönecek olursak, tehlikenin kapımızda olduğunu görürüz. Maalesef ülkemiz de ?Söyleyen? değil kendi aralarında ?söylenen? Milliyetçi, Ulusalcı aydınlar, Sinmiş Sivil Toplum Kuruluşları ve yandaş olmayan basın organları bir şey ortaya koyamamaktadırlar. Onun için görev muhalefet partilerine ve liderlerine düşüyor. O görev bilinciyle, Sayın Bahçeli seçilmesinde partisinin de katkısı olan Sayın Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Genel Kurmay Başkanını ve Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını ikaz ediyor! Demokratikleşme adına ?Ayrıştırma? projesi uygulanıyor diyor! Açılım adı altında devletin zafiyete düşeceği endişesini dile getiriyor. Konyalı AKP delegeleri gibi sorgulayalım! 2002 de hem de koalisyon hükümetleri var iken nerdeyse sıfırlanan terör o günden bugüne güçlü tek parti iktidarı döneminde niçin bitirilemedi? Bırakın terörü büyükşehirlerde adi suçlar ve güvenlik sorunu niye arttı? Neden İşsizlik meselesi çözülemedi? Onca işletmeler, topraklar, limanlar satıldı, üstüne üstlük bir o kadar da borç alındı! Neden ekonomik bir mucize yaşamıyoruz? Şimdi diyeceksiniz ne yapsın hükümet? Ne yapsın Sayın Başbakan? Sizde haklısınız ne yapsın siyasi irade Terörle Mücadele Güvenlik Güçlerinin işi, ekonomi küresel krizden dolayı kötü(!),Petrol zammı EPDK?nın işi, İşsizlik deseniz zaten o problem değil Amerika?da bile işsizlik var! İyi ama her türlü başarı veya başarısızlığın sorumlusu ?Siyasi İrade? değil midir? Yoksa sorumlu Sayın Bahçeli mi? Belki de Sayın Baykal?dır! Ya da her ikisi de