Tarih: 28.12.2020 12:27
Sorunlu şirket ortaklığında yeni çözüm yolları mevcut
Günlük ilişkilerde yaşanan sorunların ticari ilişkilerde de benzer şekilde karşılarına çıktığını belirten Öcal Hukuk Bürosu Kurucu Avukatı Ticaret ve Şirketler Hukuku Avukatı Av. Uzman Arb. Sebahattin Öcal, şirket ortakları veya müdürleri arasındaki anlaşmazlıkların, şirketler ve ortaklıkların devam veya tamam deme noktasına gelmelerine neden olduklarını ifade etti.
Şirketlerde kötü giden ilişkinin tam olarak neden kaynaklandığının doğru belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Öcal Hukuk Bürosu Kurucu Avukatı Ticaret ve Şirketler Hukuku Avukatı Av. Uzman Arb. Sebahattin Öcal, “Bu açıdan şirketin ortaklık ilişkilerinden doğan hukuki sorunları, bu statü içinde; müdürlük ve yönetimden kaynaklı sorunları ise bu statü içinde değerlendirilmelidir" dedi.
Öcal, sorunlu bir şirket ortaklığı ilişkisinde üç hukuki yolun aynı anda düşünülmesi gerektiğini söyledi. Öcal, "Müdürlükten Azil Davası, Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma Davası ve nihayetinde de Şirketin Tasfiyesi Davası. Hangi davanın yaşanan problemi çözebileceğine ticaret ve şirket avukatı ile birlikte karar verilmelidir" diye aktardı.
Müdürlükten azil nedenleri nelerdir?
Sebahattin Öcal şöyle devam etti:
"Bu yetki ve sorumluluğun temelini ’Özen ve Bağlılık Yükümlülüğü’ oluşturmaktadır. Şirket müdürlerinin özen ve bağlılık yükümlülüğü ile kanunlarda ve şirket ana sözleşmesindeki yükümlülüklerini ‘ağır bir şekilde ihmal etmiş olmaları’ halini müdürlükten azledilmeleri için bir gerekçe olarak öngörülmüştür. Kanun tarafından genel olarak müdürlükten azil için haklı nedenler sınırlı olarak sayılmamıştır. Uygulamada haklı neden halleri olarak; şirkete ait defter ve kayıtları doğru tutulmaması, kira borcunu ödemeyerek tahliyesine sebep olması, şirketin herhangi bir mal ve hizmet almaksızın karşılıksız borçlandırılması, şirket paralarının müdüre ait hesaptan işlem görmesi, şirketin içinin boşaltılması, kendi menfaatlerini şirketin menfaatlerinin üzerinde tutması, idare ve temsil yetkisinin kullanılmasında basiretsizlik, imza sirkülerinin şirket dışındaki kişilere vererek hukuka aykırı işlemde kullanılmasına imkan vermesi sayılabilir. Ayrıca bunlara ek olarak şirketin şifrelerinin değiştirilerek pek çok işlemin yapılmasının imkansız hale getirilmesi, şirketin ticari defter ve belgelerini ilgili vergi dairesine ibraz etmemesi nedeniyle şirketin vergi cezası almasına neden olması, davalı müdürün şirkette sigortasız işçi çalıştırması, şirketin kâr yerine büyük miktarda zarara uğraması, şirketle doğrudan ilgisi olmayan kira sözleşmelerinin yapılması da haklı nedenlerden bahsedilmiştir. Bu nedenlerin dışında da haklı sebeplerle müdürün görevden alınması mümkündür."
Hangi hallerde şirket ortaklığından çıkma talep edilir?
Şirket müdürünün müdürlükten azli için haklı nedenlerinin dışında, şirket ortaklarının da ortaklıktan çıkarılması için dava açılmasının mümkün olduğunu dile getiren Öcal, “Ortaklıktan çıkma için haklı neden teşkil eden durumlara uygulamadan örnek gösterecek olursak; ana sözleşmede belirtilen nedenlerin oluşması, ortağın şirket mallarını zimmetine geçirmesi, şirketin içinin boşaltılması ve zarara uğratılması, şirketin mallarının kendi ya da akrabalarının üzerine geçirilmesi, şirket ortağının şirketle rekabet edecek şekilde farklı bir şirket kurması, usulünce yapılmış bilgi isteme ve inceleme taleplerine rağmen bilgi verilmemesi, şirket adına sahte senet düzenlenmesi, aile şirketi niteliğindeki şirkette ortağın çocuğunun işten çıkarılması, lüks bir araç satın alarak şirketin mali külfet altına sokulması, kötü giden ortaklık ilişkisinin karşılıklı hakaret noktasına gelmesi ve diğer haklı nedenler şirket ortaklarının da ortaklıktan çıkarılması için dava açılması mümkün kılar” dedi.
Şirketi tasfiyesinin ne olduğu ve hangi hallerde davanın açılabileceği konusundan da açıklamada bulunan Öcal, “Şirketin tüzel kişiliğine son verilmesi tasfiye davası ile mümkün olmaktadır. Şirket ortaklığının sona erme nedenleri ve bunun dışındaki başkaca haklı nedenlerin varlığı halinde şirketin doğrudan tasfiyesi bağlı olduğu yer ticaret mahkemesinden istenebilir; fakat uyuşmazlık başka bir şekilde çözülebiliyorsa (ortaklıktan çıkma gibi) şirketin tasfiyesine karar verilemez” şeklinde ifade etti.
Tüm bu hukuki yolların sonucunda tazminat talep etmenin mümkün olduğunu belirten Öcal, “Bunlar, şirket müdürünün şirkete verdiği zararlar nedeniyle ‘maddi tazminat’, ortaklıktan çıkma halinde ‘çıkma payı’ ve tasfiye halinde ise ‘tasfiye payı alacağı’ olarak sayılabilir” diyerek sözlerine son verdi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —