Sosyolog Adem Palabıyık, Altılı Masa’nın enkaz altında kaldığını belirterek, “Yeni aday yüksek ihtimal İmamoğlu’dur, ama CHP tabanı onu hain ilan edecektir. İmamoğlu, artık Kılıçdaroğlu için tam bir Brütüs olarak kalacaktır” dedi.

2 Mart 2023 tarihinde Millet İttifakı’nın aday açıklamak için yaptığı ve sonrasında Meral Akşener’in toplantıdan adayı desteklemeyerek ayrılmasına değinen Palabıyık, “Ülkemiz, yıkıcı etkisi inanılmaz derecede yüksek bir deprem yaşadı. Siyaset şu an afet bölgesinin umurunda değil. Ama öyle görünüyor ki afet bölgesi de Altılı Masa’nın umurunda değil. Cumhur İttifakı ise tüm gücüyle afet bölgesindeki çalışmalarına devam ediyor. 2 Mart 2023 tarihi, Altılı Masa adına artık bir kara lekedir. Altılı Masa, enkaz altında kalmıştır. Yeni aday yüksek ihtimal İmamoğlu’dur ama CHP tabanı onu hain ilan edecektir. İmamoğlu, artık Kılıçdaroğlu için tam bir Brütüs olarak kalacaktır. Çünkü İmamoğlu, Kılıçdaroğlu tarafından öne çıkarılan bir isimdi” dedi.

Palabıyık, afet bölgesindeki halkın şu an düşündüğü tek bir şey olduğuna değinerek, “O da kışı atlatmak ve Cumhurbaşkanımızın sözünü verdiği evlere yerleşmek. Ama gündeme bakınca görüyoruz ki Altılı Masa’nın, halkın bu derdi ile uzaktan yakından alakası yok. Bir gece yapılan toplantıda birileri masayı terk ediyor birileri de desteklediği isimle birlikte koltuğunu garanti altına almayı düşünüyor. Tabi koltuklar garanti olmaktan çıkınca ve Akşener hesapları alt üst edince diğer masa üyeleri de süreçten tedirginlik hissetti. Daha önceden koltuklar üyeler arasında paylaşılmıştı. Deprem bölgesindeki vatandaşların çoğu ise televizyon dahi izleyemiyor. Gündemdeki açıklamalardan sadece afet ile ilgili olanlardan haberdar oluyorlar. Diğer hiçbir haber ilgi alanlarına dahi girmiyor. Durum böyleyken, hala seçim hesaplarının yapılması vatandaşlarda bir tiksinti oluşturdu. Akşener’in hırsı, deprem bölgesindeki vatandaşların önüne geçmiş durumda. Şu an gündemin yalnızca yaraların sarılması olması gerekirken, Altılı Masa kendi içindeki kavga ile yaraların sarılmasının önüne geçiyor. Afet bölgesindeki STK’lara ve diğer gönüllülere veya kurumlara iftira atarken öte taraftan kendi seçim hesaplarını yapmaları da Altılı Masa’nın spesifik düşüncesini aslında ortaya koyuyor. Daha net anlaşıldı ki Altılı Masa için afet bölgesinin hiçbir anlamı yok, tek dertleri adaylık” dedi.

“Masa böyle olurlarsa devleti nasıl yönetmeyi düşünüyorlar?”
“Bunlar daha masada anlaşamıyorlar, o halde devlet yönetimi için aldıkları kararları nasıl uygulayacaklar?” diyen Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti:
“20 gün önce yaşanmış büyük felaketin ardından yapılan siyasi hesaplar dururken, başka afetlerde nasıl bir müdahale süreci başlayacak? Kararı kim alacak, kim imzalayacak veya uygulayıcı kim olacak? Çünkü üyeler arasında bir anlaşmazlık var ve muhakkak birileri birilerinin ayaklarına basacaktır. Çünkü bir geçiş sürecinden söz ediliyor. Siyaset de doğası gereği yaşanacak geçiş sürecinde Altılı Masa’daki her partinin öne çıkması için alan açacaktır. Bu üyeler birbiriyle mi yarışacak? Çünkü bu partilerin de iddiaları var ve bu iddialarını gerçekleştirmek zorundalar. Yoksa yok olup giderler. Daha afet sonrası karar almada acizlerken, yönetim için bu acziyetlerini nasıl aşacaklar? Afet yaşayan vatandaşlar için Altılı Masa tarafından hiçbir eylem planı sunulmadı ve ne yapılacağına yönelik adım atılmadı. Sadece ‘ileteceğiz’ söylemi kullanıldı. O halde bunlar, kaldıkları siyasi enkazın altından nasıl kalkacaklar? Hala yaşadıkları ülkenin halkının derdinden haberdar değiller, ilk gündem bu olmalıyken kendi dertleri gündemin önüne geçerek her şeyin alt üst olmasına sebep oldu. Afetzedelerin ve ülkemizin vatandaşlarının Altılı Masa’nın bu tavrını unutmaması gerekiyor.”

“Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’a yaptıklarının bedelini ödüyor”
Palabıyık, Kılıçdaroğlu’nun kaset ile görevi devraldığını hatırlatarak, “Bunu herkes biliyor ve böylece de CHP Genel Başkanlığı görevi verildi. Bunu yaparken, bir gün aklına kendi yaptığı planın ona karşı işleyeceğini sanırım hesap edemedi. Kılıçdaroğlu’nun hesabı, diğer masa üyelerine çeşitli görevler vererek kendisini Cumhurbaşkanı olmasıydı ama Akşener, Kılıçdaroğlu’nun elinden bir şey alamayacağını anlayınca masayı dağıttı. Kılıçdaroğlu defalarca Deniz Baykal’ın liderliğinin karşısında olmayacağını ve aday olmayacağını beyan etmesine rağmen aday oldu. İşte şimdi, yıllar önce tutmadığı sözün ahını ödüyor” şeklinde konuştu.